29 Temmuz 2023

Çin-Türkiye ilişkileri "hibernasyon"dan çıkıyor

Erdoğan'ın "Türk tarafı tek Çin ilkesine bağlı kalmakta ve Çin'in gelişmesinin bir tehdit olmadığına inanmaktadır (…) Türkiye, NATO'nun Asya-Pasifik bölgesindeki faaliyetlerini güçlendirmesini desteklemiyor" ve Fidan'ın "Türkiye, Çin'in ekonomisine ve teknolojisine ilişkin 'tehdit teorisi'ne katılmamakta, Çin'in gelişiminin karalanmasına ve sınırlandırılmasına karşı çıkmakta" ifadeleri sanırım Çin tarafının duymayı umduğundan daha güçlü ifadeler

Yeniden Dışişleri Bakanlığı'na atanan, aynı zamanda Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Direktörü olan Wang Yi (王)'nin kısa Türkiye ziyareti iki ülke arasında yeni bir dönemin miladı olacağa benzer.

Teamüllere göre [1] emeklilik yaşını geçmiş olmasına rağmen 2022 ekiminde yapılan ÇKP'nin 20. Kongre'de hem politbüroya hem de komisyon direktörlüğüne getirilen 70 yaşındaki Wang, Xi Jinping (习近平)'in en yakındaki isimlerden biri.

Geçen yıl aralık ayındaki 1. Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi'nden beri özellikle Ortadoğu'da çok aktif bir politika izlemeye başlayan Çin'in Türkiye'yi ihmal etmesi beklenemezdi.

Bu ziyartle Çin-Türkiye ilişkilerinin son yıllardaki "hibernasyon" döneminin de sonuna gelindiği söylenebilir.

Siyasi alandaki söylem, değişimin boyutları konusunda oldukça fikir verici.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türk tarafı tek Çin ilkesine bağlı kalmakta ve Çin'in gelişmesinin bir tehdit olmadığına inanmaktadır (…) Türkiye, NATO'nun Asya-Pasifik bölgesindeki faaliyetlerini güçlendirmesini desteklemiyor" [2] ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın "Türkiye, Çin'in ekonomisine ve teknolojisine ilişkin 'tehdit teorisi'ne katılmamakta, Çin'in gelişiminin karalanmasına ve sınırlandırılmasına karşı çıkmakta" [3] ifadeleri sanırım Çin tarafının duymayı umduğundan daha güçlü ifadeler.

Keza Türkiye-Çin ilişkilerinin duraklama dönemlerinde her daim gölgesi bulunan Uygur meselesiyle ilgili olarak Fidan'ın söylediği "Türkiye, Çin'in toprak bütünlüğünü baltalayacak faaliyetlere izin vermemektedir" sözü de öyle.

Doğrusu Wang Yi de bu jestleri karşılıksız bırakmadı. Erdoğan'la yaptığı görüşmede söylediği "Bağımsızlık ilkesine bağlı kalması ve kendi ulusal koşullarına uygun bir kalkınma yolu izlemesi konusunda Türkiye'yi destekliyoruz" ifadesini Fidan'la yaptığı görüşmede genişleterek vurguladı: "Çin, Türkiye'nin kendi ulusal koşullarına uygun bir kalkınma yolu çizmesini desteklemekte, ulusal bağımsızlığını, egemenliğini ve meşru hak ve çıkarlarını korumasında Türkiye'yi desteklemekte, Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası sahnelerde daha önemli bir rol oynamasını desteklemekte ve Türkiye'nin iç işlerine müdahale eden her türlü güce karşı çıkmaktadır."

Malum, Çin'in "iç işleri" konusundaki yaklaşımı oldukça "Westphalian"dır. İfade özgürlüğü, insan hakları vb. gibi konuların "iç iş" kapsamında olduğunu dolayısıyla da dış güçlerin bunlara müdahale edemeyeceğini savunur. Bu konu Çin'in dış ilişkilerde tercih ettiği ortak bir payda durumundadır.

Ekonomi alanındaki gelişmeler

Hafta başında Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu Pekin'de yaklaşık 500 Çinli iş insanın katıldığı bir resepsiyon verdi.

Türkiye'de bin 200'den fazla Çin şirketi olduğunu ve bunların yatırım ölçeğinin 3 milyar doları aştığını belirten Dağlıoğlu "Kuşak ve Yol Girişimi" aracılığıyla Çinli işletmelerin Türkiye'yi çevreleyen pazarlara girmeleri için bir merkez olmayı umduğunu" söyledi. [4]

Wang ise Fidan ile yaptığı görüşmede ekonomik konularda oldukça somut ifadeler kullandı. İki tarafın Çin-Türkiye Hükümetlerarası İşbirliği Komitesi gibi ikili işbirliği mekanizmalarını iyi kullanması gerektiğini vurgulayıp, "Kuşak ve Yol" girişimi ile Türkiye'nin "Orta Koridor" planının uyumlaştırılmasının önemine işaret etti. Ardından da ekledi: "Çin, daha fazla yüksek kaliteli Türk ürünü ithal etmeye, iki ülkenin işletmelerini ticaret anlaşmalarında yerel para birimini kullanmaları için desteklemeye ve daha fazla Çinli işletmeyi Türkiye'ye yatırım yapmaya teşvik etmeye istekli."

Malum, Hükümetlerararsı Siyasi İşbirliği Komitesi (HSİK), Karma Ekonomik Komisyonun (KEK) ötesinde bir mekanizma. KEK'lere bakanlar HSİK'lere ise devlet başkanları başkanlık ediyor ve kabineler bir araya geliyor. Sembolik anlamda da oldukça önemli.

Bunlar Çin tarafında güçlü bir "niyet" olduğunun ifadesi.

Bu "niyet"in "kuvveden fiile" geçirilmesi konusunda ise önceki dönemden farklı olarak Türkiye'nin Pekin'de artık bir kariyer diplomatı tarafından temsil ediliyor olması kuşkusuz ki önemli bir artı.


[1] Çin Komünist Partisi (ÇKP)'de yazılı olmayan "yedi yukarı, sekiz aşağı (七上八下)" diye nitelenen 68 yaş ve üzerindekilerin emekliliğini öngören bir teamül vardır,.

[2] 土耳其总统埃尔多安会见王毅, (Wang Yi Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdogan ile görüştü), https://www.mfa.gov.cn/web/wjbz_673089/xghd_673097/202307/t20230726_11118270.shtml

[3]王毅同土耳其外长费丹会谈  (Wang Yi Türk Dışişleri Bakanı Fidan ile görüşme yaptı) https://www.mfa.gov.cn/web/wjbz_673089/xghd_673097/202307/t20230726_11118201.shtml

[4] 土耳其投资局局长:土耳其和中国正在通过"一带一路"携手发展 (Türk Yatırım Ajansı Başkanı: Türkiye ve Çin, "Kuşak ve Yol" ile birlikte gelişiyor), https://china.chinadaily.com.cn/a/202307/27/WS64c22052a3109d7585e46c52.html

Cevdet Kadri Kırımlı kimdir? 

İzmir'de doğdu.

Yurt içinde ve yurt dışında farklı şirketlerde yöneticilik yaptı.

Çin'de ve Hong Kong'da yaşadı.

“Çin Mucizesinin Sonu mu? Uyuyan Arslan Kağıttan Kaplan” adlı bir kitabı (İletişim Yayınları) vardır.

Yazarın Diğer Yazıları

Çin'in aşırı kapasitesi mi var yoksa günah keçisi mi?

Aşırı kapasite konusu Çin'in batıya özellikle elektrikli araçlar ve güneş panelleri ihracatının son dönemde hızla artmasıyla gündeme geldi. Örneğin 2023'te Çin'in elektrikli araç ihracı bir önceki yıla göre yüzde 80 artarak 1.2 milyon adede yükseldi. Lityum-iyon akü ihracı ise yine aynı dönemde yüzde 30 arttı

Asya Pasifik’te ittifak peşrevleri: Yankees taraftarı Japon Başbakanı, Kuzey Kore ile dostluk yılı…

80 yıl önce Asya Pasifik’te boğaz boğaza savaşan ABD, Filipinler ve Japonya ortak dostluklarında yeni bir dönemin başladığını duyururlarken Çin ise hemen ertesi gün ilişiklerinin 75. yılı vesilesiyle Kuzey Kore ile dostluk yılını ilan ediyordu

Üç Cisim Problemi ve Xi Jinping

Kültür Devrimi'nin parasal ve insan sermayesi anlamında muazzam bir maliyeti olmuştur. 1979'da Merkez Komite başkan yardımcısı Li Xiannian, o on yıldaki kaybın Çin devlet sektörünün 1949'dan 1979'a kadar biriktirdiği tüm sabit varlıkların değerinden daha fazla olduğunu söylemişti