27 Ekim 2010

Kayıt dışı istihdamın işveren açısından olumsuz sonuçları

Öncelikle, ülkemizde sigorta prim maliyetlerinin yüksek olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır...

Bir önceki yazımızda, kayıt dışı istihdamın çalışan açısından olumsuz sonuçlarını biraz  traji-komik bir dille anlatmaya çalışmıştık.
Bu yazımızda ise, kayıt dışı istihdamın işverenlere ve işgücü piyasasına olan olumsuz sonuçlarından bahsedeceğiz. Bundan bahsetmeden önce, işverenler açısından kayıt dışılığı oluşturan veya tetikleyen unsurlar nelerdir, onlara bakalım.
Öncelikle, ülkemizde sigorta prim maliyetlerinin yüksek olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Bu herkesçe kabul edilen bir gerçek olup, hatta, kayıt dışı istihdamın önlenememesinde veya artmasında katalizör etkisi yaptığı da ileri sürülmektedir. 
Diğer bir konu da, kayıt dışı istihdamda sektör içi etkileşimdir. Kayıtlı çalışan bir işveren, piyasada ve çevresinde birçok kayıtsız işyeri var ve bunlara bir şey yapılmadığını da görmekte ve durumun farkındadır. Bir süre sonra kendine göre tabiri caizse “enayi” modundan çıkıp kayıt dışılığa yönelmektedir. Veya “Acaba kayıtlı mı kayıtsız mı çalıştırsam” tereddüdü yaşayan bir işveren, bu tereddüdünü “Şimdiye kadar başına bir şey gelmediği mantığı ve güveni” ile bu tereddüdünü “kayıtsızlık” yönünde tecelli ettirmektedir.
Şimdiye asıl konumuza dönebiliriz. Aslında, konu ilk bakışta, “Kayıt dışılık işverenin yararına değil mi ?” sorusu sorulabilir. İlk bakışta sorunun cevabı “Evet. Kayıt dışılık işverenin lehinedir. Zira, maliyetleri düşürmektedir.” şeklindedir. 
Ama bu cevaba aldanmamak lazım. 
Nasıl mı? 
Sıralayalım...
-“Papaz her zaman pilav yemez” misali, kayıt dışılık her zaman gizli kalmaz, SGK’nın denetim elemanları bir sabah ummadığınız anda “Biz denetim için geldik, çalışanları ve defterlerinizi bir görelim” diyebilirler. Yaptıkları tespitler sonucunda SGK’ya bildirilmediği halde çalışanları veya bildirildiği halde ücretlerin düşük gösterildiğini tespit edebilirler, bu konuda tutanağı tutup bir güzel işverene de imzalatır ve kısa bir süre sonra yapılan tespitlerle ilgili olarak işyerine sarı bir zarfta yazılı olan sigorta primi ve bildirilmeyen çalışanlar (hem sigorta giriş hem de aylık prim belgeleri) için idari para cezasından ibaret borç tebligatı gönderilebilir. Bu borç tebligatı dert edilmeyecek ve ödeme kolaylığını içerecek düzeyde düşük miktarlı olmayacaktır. Asıl borcun yanı sıra yüksek gecikme zammı ve faizlerini de içerecektir. Diğer ödemeleri aksatmadan öde ödeyebilirsen...
- Konu tesadüfi olarak SGK denetim elamanlarınca işyerine uğranmasından da ibaret değil, aslında... Şöyle ki, SGK tarafından 2008 yılında çıkarılan bir Tebliğ ile bankalar ve hemen hemen tüm kurumlarda işlem yapılan kişilerin meslek ve sigortalılık bilgileri alınarak SGK’ya gönderilmekte ve SGK tarafından da bu bilgiler kendi kayıtları ile karşılaştırılmakta, akabinde de sigortasız olduğu anlaşılan kişiler kapsama alınarak işverene yüklü miktarda sigorta primi ve idari para cezası tahakkuk ettirilmekte.  Aynen BBG Evi gibi… Ne anlama geliyor bir düşünün... İşyerine denetim elemanı gelmeden ve haberiniz dahi olmadan işyerinde kayıt dışı kişi istihdam ettiğiniz belirleniyor, arkasından da  yüklü miktardaki bir borcu ödemeniz için bir zarf (ödeme emri tebligatı) geliyor işyerinize...
- Daha beteri de var... Kayıtsız çalışan birinin “Allah Muhafaza” iş kazası geçirdiğini düşünün işyerinde… Hele bir de iş kazası sonucunda çalışanın vefat ettiğini veya vücudunda uzuv kaybı oluştuğunu...  Bu çalışanın anlık değil, mutlaka devamlı tedavi görme veya ağır bir ameliyata ihtiyacı olduğunu düşünün… Olayın hiç bir yere bildirilmemesi halinde ketumluk içerisinde tüm hastane, ameliyat, ilaç, sakatlık kalması halinde sürekli tedavi ve geçiminin sağlanması için sürekli yardımı veya yardım yapmamanın insani boyutunu düşünün... İş kazasının emniyete bildirilmek zorunda olduğunu, emniyetin de olayı SGK’ya bildirdiğini düşünün... Konunun SGK’ya intikal etmesi üzerine çalışan kişi bildirilmediğinden SGK’ca olaya el konuncaya kadar yapılan ve yapılacak tüm tedavi masraflarının, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak emekli maaşı niteliğindeki gelirin işverene ödettirileceğini düşünün... Ömür boyu öde ödeyebilirsen...
Bugünkü yazımızı da son söz olarak işverenlere seslenerek “Kaygısız ve huzurlu bir iş yaşamı için, temel insan hakkı olan sosyal güvenlik hakkına saygı için işyerinizin ve çalışanlarınızın kayıtlı olması dileğiyle….”

Yazarın Diğer Yazıları

BES’e prim ödenmesi engelli aylığının kesilmesine yol açar mı?

SGK tarafından 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunu’nun ilgili maddelerince bağlanan aylık,kamuoyunda genellikle...

10 soruda kısmi süreli çalışanların borçlanma hakkı

Yazımızda, kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanların sosyal güvenlik hizmet borçlanmasına ve dikkat edilmesi gereken hususlara değinilecektir

Nikâhsız eşe ve evlilik dışı çocuklara SGK aylık bağlar mı?

Ölüm olayı, geçimleri sigortalı veya emekli tarafından sağlananlar açısından güvence sağlanması gereken riskler arasında yer almaktadır

"
"