29 Ocak 2012

Geleceğe notlar...

Hulusi Şenel’in anlattıklarını da, “göçmenlik/diyaspora gazeteciliği arasındaki ilişkiye dair geleceğe bırakılan notlar” diye okumak gerekiyor.

[email protected]

Gündüz Vassaf, “Cehenneme Övgü” kitabında, haber akışı ve hızının bizi nasıl “cahil” bıraktığından, haber bombardımanı nedeniyle herhangi yeni bir gelişmeyi, tecrübe, bilgelik ve tarihin sağduyusu ile değerlendiremediğimizden bahseder.


Bu nedenle, yazmanın, kaydetmenin, yazdıklarımız üzerine düşünmenin önemine vurgu yapar. Avustralya Mektubu’nda biraz bunu denemeye çalışıyorum: Kişisel hayatları, “tarihi önem” atfetmeden, ama tarihe küçük notlar düşmek olduğunu bilerek yazmak. Zira bunun dönemin ruhunu, düşünüş biçimlerini gösteren kaynaklardan biri olduğuna inanıyorum.


1939 İzmir doğumlu ve Avustralya’ya “ilk gelen profesyonel gazeteci” sıfatını taşıyan Hulusi Şenel’in anlattıklarını da, “göçmenlik/diyaspora gazeteciliği arasındaki ilişkiye dair geleceğe bırakılan notlar” diye okumak gerekiyor.   


Avustralya’ya gelmeden önceki mesleki geçmişinizden bahsedir misiniz?

- 1959 yılında , o yıllarda Türkiye’nin üç büyük gazetesinden ( Hürriyet, Milliyet, Tercüman ) biri olan Tercüman’dan aldığım teklif üzerine bu gazetenin İzmir-Ege Bürosunda Muhabirliğe başladım. Bu 1965 yılına kadar devam etti. 1965 yılında İzmir’de yayınlanan Ege Ekspres gazetesinden aldığım cazip bir teklif ile bu gazeteye İstihbarat Şefi olarak geçtim ve 1970 yılına kadar bu gazetede çalıştım. Bu arada Hayat ve Ses dergilerinin-mecmualarının Ege Temsilciliğini yaptım.  


 Neden göç  ettiniz ve neden Avustralya?

-Avustralya’ya göç etmek için bir müracaatım olmadı,  aksine onlardan göç için teklif aldım. Avustralya Göç ekibi İzmir’den müracaat eden göçmen adaylarını tesbit için seçim yaparken röportaj-söyleşi için ekip başkanından randevu aldım.Büyük Efes otelinde yaptığımız röportaj bitiminde ekip başkanı Avustralya’nın her yıl Türkiye’den çok sayıda göçmen alacağını bu nedenle göç edecek Türklerin ileri de gazette, radyo, televizyon gibi haberleşme araçlarına ihtiyaç duyacağını ifade ederek gazeteci olarak  Avustralya’ya gitmem-göç etmem konusunda beni ikna etti. Sonuçta iki-üç yıllığına bir deneyim için kabul ettim. 1970 yılında Avustralya’ya gelirken Hürriyet  gazetesinin temsilcilik-muhabirlik teklifini aldım ve  kabul ederek 9 yıl Hürriyet’e haber aktardım.


Bir virüstür gazetecilik. profesyonel anlamda da devam ettiniz mi gelince?

-1973- 1979  yılları arasında Vatan- Yeni Vatan ve 1981-1989 yılları arasında Dünya ve 1990-1944 yılları  arasında da Yeni Gazete adlı gazeteleri yayınladım.


 Gazeteciliğin yanı sıra neler yaptınız?

-Her göçmen gibi gazete çıkarıp, geçimimi sağlayana kadar değişik işlerde çalıştım.


Bir ara Türkiye’ye dönmüşsünüz ama tekrardan adresiniz Avustralya olmuş neden?

- Ülkedeki siyasi istikrarsızlık, yanısıra basındaki istikrarsızlık, ve çalışma güvencesinin  olmayışı.


Hala burada çıkan gazetelerde yazıyorsunuz. Motivasyon kaynağınız?

-Kalp rahatsızlığı ve yaş dolayısıyla emekli olunca sıkıldım. Bazı kuruluşlarda başkanlık ve yönetim kurulu üyeliğinde bulundum.11 yıl once yayın hayatına giren Turkish News Weekly adlı gazetnin genç sahiplerinin isteği ile onlara destek vermek için yazı yazmaya başladım ve hala devam ediyor. Bu arada yazılarımı bu gazetenin web sayfasında gören Türkiye’deki, Avrupa’daki ve Irak’taki  bazı internet gazeteleri-siteler benden izin istedi ben de  yayınlamalarına izin verdim.


Tercih konularınız daha çok Türkiye mi? Nasıl takip ediyorsunuz gündemi?

-Biliyorsunuz, Türkiye’de bir çok olay bir takım güçler tarafından sansür edilerek liboş denilen medyacılar tarafından yabancı ülkelerdeki Türklere aktarılmıyor. Ben genellikle insanlarımızdan gizlenen Türkiye ile ilgili olayları ele alarak bu ülkedeki insanlarımıza aktarmaya çalışarak mesleki görevimi yapmağa çalışıyorum.


 Buradan Türkiye’yi yazmak zorluyor mu sizi?

-Gündemi saat  farkı dolayısıyla sabahlara kadar bekleyip en son haberleri takip ediyor ve bu arada bana yardımcı olmak isteyen dostlardan da çok sayıda bilgi iletisi alıyorum.


 Avustralya’yı ilgilendiren konularda yazıyor musunuz?

-Tabii bu arada Avustralya’da oluşan ve toplum olarak bizi ve de anavatanı ilgilendiren ( örneğin sözde Ermeni, Pontus Rum, Asuri-Süryani soy kırım  iddiaları gibi..) konularda da yazmaktayım.


Türkçe konuşan toplumu bir gazeteci gözüyle nasıl anlatırdınız?

-Yabancı ülkelere çalışmaya, okumaya hatta yaşamaya gidenlerin bir kısmının zamanla kimlik kaybına uğradıklarını, anavatanın milli-ulusal konulardaki davalarına karşı vurdum duymazlık içinde olduklarını üzülerek gördüm-görüyorum. Çocukların-gençlerimizin ana dillerini, tarihlerini bilmeleri-öğrenmeleri konusunda ne velilerde ne de Türkiye’den devlet olarak gayret var. Örneğin, kırsal bölgelerden gelen az eğitimli  ailelerin çocukları ne ana dilini ne de yaşadığı ülkenin dilini tam olarak öğrenemediği için eğitimlerinde ve iş hayatında başarılı olamıyorlar.


Türkçe çıkan gazeteler neler? Ne kadar okunuyor bilginiz var mı?

Turkish Report ( Melbourne), Yeni Vatan, Dünya, Turkish News Weekly, Milliyet-Avustralya (Sydney)


Şu an hangi gazetede yazıyorsunuz?

-Turkish News Weekly - Sydney ve Gözlem -İzmir


Yetişen yeni kuşak gazetecileri nasıl görüyorsunuz?

-İşadamlarının ve yabancı sermayenin kontrolu altında olan bir medya çalışanlarının gerçek gazetecilik-habercilik yapacaklarına inancım olmadığından yorum yapmak yersiz olur.


Gelecek projeleriniz?

-Avustralya’da değişik alanlarda başarılı olmuş Türk kökenli Avustralyalıları tanıtan bir kitap projem var ve bunun için  belge toplamakla meşgulüm.


Yazarın Diğer Yazıları

Barış Vakfı ‘Türkiye’ masası kurdu: Otoriterlik ve çözüm bir arada olabilir mi?

Mümtazer Türköne: Kürt-Türk ittifakı kuruluyor İran’a karşı, bu reel politiğe dayanıyor

İstanbul'daki Suriyeliler anlatıyor: Dönmek istiyorlar mı, ne zaman?

Konuştuğum Suriyeliler için ÖSO ya da HTŞ ayrımı yok, onlar Esad’a karşı savaşan muhalifler…

Rojin Kabaiş’in babası 69 gündür adalet arıyor: Cinayet ihtimalini güçlendiren yeni bilgiler

Rojin’in kaybolduğu ve cenazesinin bulunduğu Bardaklı ve Molla Kasım köyünde cep telefonu iletişimini sağlayan üç firmanın baz bilgileri üzerinde Narin cinayetindeki gibi “daraltmış analiz” yapılacak mı?

"
"