Gerçeğin, karanlık kuytularda planlananla sınavına şahit olduk bir kez daha; İstiklal Caddesi'ndeki insan bedenlerini, hayatlarını yok eden, insanlık dışı bombalı saldırının ardından.
Yaşamları söndüren saldırının faili ya da failleri daha henüz araştırılıyorken, sosyal medya mecraları BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) tarafından yavaşlatılmışken, yalan ışık hızıyla dolaşıma sokuldu.
Dolaşıma sokan kaynak Zafer Partili Adem Taşkaya...
Taşkaya, Twitter hesabından İstiklal Caddesi’ne bombayı koyduğu iddia edilen kadının fotoğrafını paylaştı. Taşkaya fotoğrafın üstüne bombayı koyan kişinin avukat Jiyan Tosun olduğunu yazdı. Taşkaya bir süre sonra söz konusu tweetini sildi. Ama başka hesaplar da paylaştı, gerçeğe aykırı iddia artık yayılmış, Whatsapp gruplarında dolaşıma sokulmuştu. Üstelik Jiyan Tosun'un kimlik bilgilerinin yer aldığı fotoğraf da eklenerek.
Jiyan Tosun, olayın olduğu sırada Küçükçekmece Karakolu'nda bir müvekkilinin işlemlerini sürdürüyor, olaylardan habersiz avukatlık mesleğini icra ediyordu.
1990'larda gözaltında kaybedilen Fehim Tosun'un kızı olan Jiyan Tosun, insan hakları mücadelesini avukat olarak yürütmek için hukuk okuyan, İnsan Hakları Derneği'nin avukatlarından bir isim.
Hedef gösterildiği için tehditler alan, can güvenliği olmayan Jiyan Tosun, bu gelişmeler karşısında savcılığa suç duyurusunda bulunmak için adliyeye gitti. Savcıya ulaşamayan Tosun, can güvenliği olmadığı için adliyeden çıkmayacak.
Hedef olan sadece Jiyan Tosun olmadı. Ömrünü Cumartesi Anneleri'nin kayıplarını arama mücadelesine adayan, insan hakları savunucusu avukat Eren Keskin de ölüm tehditleri almaya başladı.
Konuştuğum Eren Keskin, Türkiye ve Türkiye dışından telefonla arandığını, ölüm ve tecavüzle tehdit edildiğini ifade etti.
"Neden seçildiğimiz bilmiyorum ama benim de Jiyan'ın da şu an itibariyle can güvenliğimiz yok" diyen Eren Keskin, tweet silinse bile yalan bilginin dolaşıma sokulduğunu söyledi.
Gazeteciler, yalanla mücadeleyi gerçeği yazarak mücadele edebilir, peki ya hukuk?
Not: Jiyan Tosun "can güvenliğim yok, savcıyı bekleyeceğim" diyerek adliyede bekleyişini sürdürürken, ilerleyen saatlerde Avcılar Karakolu'na giderek koruma talep ettiği ve bekleyişini karakolda sürdürdüğü bilgisi ulaştı.