Sömestr tatilinin yaklaşması sinemalarda vizyona giren animasyon filmleriyle hissedilmeye başlar. İlk ve orta eğitimde ara tatilin başlaması, aynı zamanda sinema salonlarında çocuk seyircilere yönelik filmlerin vizyona girmesine canlılık katar. Casusların dünyasına animasyon bir filmin olanakları doğrultusunda objektifini çeviren "Ajanlar İş Başında" (Spies in Disguise), bu halkanın yeni bir örneği. Bu filmler aynı zamanda ana karakterlere sesleriyle hayat veren tanınmış oyuncularıyla da dikkati çeker.
007 James Bond, aksiyon sinemasının en güçlü ajan karakteridir. Şüphesiz beyaz perdeden geçmiş pek çok ajan ve onların maceralarını anlatan film var. "Ajanlar İş Başında"nın, yönetmeni Nick Bruno da, filminin ana karakteri Lance Sterling'i yaratırken sinema dünyasının süper ajanları James Bond, Ethan Hunt ve Jason Bourne gibi karakterlerden ilham almış.
Filmin ana karakteri süper ajan Lance Sterling (Will Smith) dışında diğer önemli karakteri Walter Beckett (Jarrett Bruno/Tom Holland) ise, çocukluğundan beri bilime yatkınlığı ve yüksek IQ'su ile dikkati çeken, okulu pek sevmeyen, arkadaşlarının aralarına almadığı ve "cins" lakabını taktıkları birisi... Walter'ın Annesi Wendy Beckett (Rachel Brosnahan) ise polis. Wendy, insanları korumak için çalışırken hayatını kaybeder ve bu misyon oğlu Walter'a kalır.
Amerikan Haber Alma Teşkilatının gözdesi ve dünyanın en iyi ajanı olan Sterling, genç ve "cins" bir ergen olan Walter'ı, yeni keşifler üreterek kendisine yardımcı olması için işe almıştır. Genç Walter bir süredir insanı görünmez yapan bir buluş üzerinde çalışmakta ve henüz olgunlaşmamış bir iksir üretmiştir. Suikast silahı M9 ve onun içine gizlenmiş olan ajanların listesini içeren veri tabanı, tehlikeli Japon mafyasının eline geçmiştir. 007 James Bond serisinin "Skyfall" filminde, MI6 direktörünü canlandıran usta oyuncu Judy Dench'i anımsatan teşkilat başkanı, ajan Lance Sterling'i, bu silahları düşmanlarının eline geçmeden geri getirmesi için görevlendirir.
Sterling, veri tabanını Mafya lideri Kimura'dan (Masi Oka) almaya çalışırken, düşmanı ve hasmı robot elli Killian (Ben Mendelsohn) veri tabanını kaçırır. Ajan Sterling, veri tabanını ve silahı Killian'dan alarak merkeze teslim ettiğinde, Killian'ın onu tuzağa düşürdüğünü ve boş çantayı aldığını anlar... Diğer yandan şüphelerin üzerine çekilmesi de cabasıdır.
Kendisini aklamak ve silahı geri alma sürecinde ajan Sterling, Walter'ın görünmezlik iksirini içer ve güvercine dönüşerek, hayata başka bir perspektiften bakmaya başlar ve kuşların hayli ilginç ve eğlenceli dünyasının bir parçası haline gelir. "Genellikle her bir ajanın kendine ait özel maske hikayesi olur. Çünkü her ajanın kişisel, bedensel ve fiziksel özellikleri, bakış açısı, aile yapısı, yetiştirilme tarzı, hikayesine adapte olma süreci farklıdır (Ahmet Egri, James Bond Filmleri ve İnsan İstihbaratı, Asead, Cilt 6. Sayı 3, Yıl 2019, S 51-60).
Ajanların dünyasında maske hikayesi, şüphesiz animasyon olmayan casusluk filmlerinde en önemli temel unsurlardan birisidir. Film animasyon olduğunda ise, maske hikayesi daha sürrealist bir boyut kazanarak, kimliğini gizlemeye çalışan ajan Sterling'in keskin hatlı kaşlarını taşıyan bir güvercine dönüşmesiyle sevimli ve komik bir boyut kazanıyor.
Pek çok kurmaca filmde olduğu gibi, yaşamın ürettiği adaletsizlik, şiddet ve eşitsizlik sinemada çoğu zaman animasyon filmlerinde de, şematik bir yaklaşımla ele alınarak iyilerle kötülerin çatışmasına dönüşür. Persepolis (2007) filmi bu şablonun dışında kalan sayılı örneklerden birisidir. "Ajanlar İş Başında", bu şablonu yeniden ısıtırken, diğer yandan insanlarla hayvanlar arasında bir dayanışmanın da fitilini sevimli karakterleri aracılığıyla ateşliyor.
Ajanlar İş Başında, üç boyutlu bilgisayar animasyonuyla ele aldığı öyküyü anlatmak ve onun atmosferini yansıtmak açısından Amerikan sinema endüstrisinin yetkinliğini gösteren başarılı bir örnek. Anime karakterlerin yaratılması, görsel dünyasının zenginliği ve gerçekçiliği; ayrıca etkili film müzikleriyle "Ajanlar İş Başında", salt küçükler için değil aynı zamanda yetişkinler için de izlenmesi eğlenceli bir filme dönüşüyor.
Animasyon filmlerinin genellikle küçük seyircilere hitap ettiği düşünüldüğünden, vizyona girmeden önce Türkçe dublajlı versiyonları da hazırlanır. Daha önce vurguladığımız gibi ünlü oyuncuların anime karakterleri seslendirmesini tercih eden seyircilerin, altyazılı ve orijinal gösterimini izlemeleri filmle kuracakları empatiyi de arttıracaktır.