Her şeyin en büyüğü olanında iddialı Amerika’da, kasırgalar olağan doğa olaylarındandır. Bu büyük ülkenin farklı eyaletlerinden her yıl, kasırgaların yarattığı sel felaketi haberleri medyanın gündemine oturur. “Ölümcül Sular” (Crawl) bu süreci sinematografik bir öykü bağlamında ele alarak aynı zamanda bir baba ve kızı arasındaki gerilimli ilişkinin de irdelemesini satır aralarına sıkıştıran bir gerilim ve korku sineması örneği…
Haley (Kaya Scodelario) Florida Gainesville’de yaşayan ve okuduğu üniversiteden yüzme bursu alan genç bir kadındır. Bursunu kaybetmemek için derecesini daha iyi hale getirmeye çalışmakta, yoğun bir şekilde antrenman yapmakta ve yarışlara katılmaktadır. Florida’da ailesinin evinin olduğu bölgeyi 5 şiddetinde büyük bir kasırga vurur. Ablası Beth (Morfydd Clark), babasından haber alamadığı için endişelenerek durumu Haley’e bildirir. Bölge için tahliye emri verilmesine karşın babaları Dave (Barry Pepper), bu duruma uymamıştır. Haley, polis olan çocukluk arkadaşı Wayne’i (Ross Anderson) kontrol noktasında atlatarak evlerine gider ve babasını, evlerinin bodrumunda yaralı olarak bulur. İkisi birden gittikçe şiddetlenen kasırganın oluşturduğu azgın sel sularına mahsur kalır. Haley ve babası Dave’i, sel sularından daha büyük bir tehlike beklemektedir…
Yönetmenliğini Alexandre Aja’nın yaptığı Ölümcül Sular’ın yapımcılarından biri olan, aynı zamanda yönetmen, yazar ve aktör de olan Sam Raimi, yönettiği düşük bütçeli korku filmi “Şeytanın Ölüsü” (The Evil Dead-1981) ile dikkati çeken ve sinema dünyasının tanıdığı bir isim. Yönetmen Alexandre Aja ise, özellikle “Tepenin Gözleri” (The Hill Have Eyes-2006) filmiyle biliniyor. Aja, bir korku filmi çekmenin çok zor olduğunu ve özellikle Avrupa’da korku filmi yapmanın Amerika’ya göre neredeyse imkansız olduğunu düşünüyor.
Bilimsel olarak dinazorların soyundan geldiği düşünülen ve dünyada 37 milyon yıl önce görüldüğü bilinen timsahlar, filmin öne çıkan figürlerinden. Zifiri karanlıkta görebilen ve avlanabilen bu ürkütücü kertenkeleler, çeneleriyle 1342 kg.’lık basınç uygulayarak yaşayan hayvanların en güçlü ısırma gücüne ve saatte 32,18 km hızla yüzebilme yeteneğine sahipler. Kasırga yüzünden evlerinin bodrumunda sıkışan baba ve kızı için timsahlar büyük bir tehdit oluşturur ve film timsahlarla kaçıp kovalamacaya ve yaşam mücadelesine dönüşür…
Ölümcül Sular, korku sinemasının bilinen trüklerini başarıyla uygulayarak sıradan bir korku filmi olma tuzağına düşmüyor. Aslında sınırlı bir mekanda iki oyuncuyla bir filmi sürüklemek kolay değil. Yüksek ses efektleri, gerilimin dozunu arttıran film müzikleri ve özellikle fon müziğinin başarılı vurgulamaları, filmin etkisini seyirciye geçiren başlıca unsurlar. Filmi güçlü kılan diğer unsurların başında ise özel efektlerle desteklenerek yaratılan kasırga, fırtına ve sel görüntülerinin geldiğini vurgulayalım. Diğer yandan zaman zaman durağanlaşan ve klasik ebeveyn çocuk ilişkisi bağlamında göndermelerle yaşam guruluğuna soyunan filmin, baba ve kızı arasında zamanla oluşan uzaklığa ilişkin yaratıcı çözümler vaat etmediğini de ekleyelim.
Filmin oyunculuk performanslarında özellikle Haley karakterini yansıtan Kaya Scodelario öne çıkıyor. Diğer yandan filmin gizli oyuncusunun ise görüntü yönetmenliği olduğunu iddia etmek abartı olmayacaktır. Ani devinimler yaratan kurgu ve ses efektleriyle izleyiciyi gafil avlayan gerilim (suspect) etkisini, bu sıkışık, dar ve oldukça ıslak mekanda etkili bir şekilde öne çıkaranın ise görüntü yönetmeni Maxime Alexandre’ın başarılı görüntüleri olduğunu ekleyelim.
