22 Nisan 2013

İyi pirinç çizgili pijama gibi olur

Bu yıl yürütülen gıda kontrol programı ile pirinçte sadece kurşun kalıntısı aranıyor. Oysa kurşuna ilaveten araştırılması gereken ve daha çok önem taşıyan toksik kimyasal kadmiyumdur

Kepeği alınmamış ya da bütünüyle alınmamış pirinçlerin vitamin ve mineral açısından daha besleyici olduğu bilinir. Sevgili Şair arkadaşım Salih Mercanoğlu da kepeği bütünüyle alınmamış pirincin besleyici özelliklerini ve dış görünümünü vurgulamak için “iyi pirinç pijama gibi olur” demişti. Eskiden semt pazarlarında bolca olan ve görünümü bir şair gözüyle bakarsanız çizgili pijamaları andıran pirinçler artık zor bulunur şeyler. Bulunabilenler ise epeyce sorunlu ve anlatmaya çalışacağım şeyler de ne yazık ki yazının başlığı gibi esprili değil.

İthal pirinçlerdeki sorun sadece GDO’lu olup olmadıkları üzerinden tartışılıyor ama çok daha önemli bir sorun gözden kaçırılıyor.

PİRİNÇ BİR KADMİYUM SÜNGERİDİR

GDO’lu olup olmadıkları günlerdir tartışılan ithal pirinçlerde çok daha önem arzedebilecek bir sorun ithal veya yerli olsun piyasadaki pirinçlerin kadmiyum kalıntısı içerip içermedikleri veya ne düzeyde içerdikleridir.

En toksik kimyasallar genelde en hilebaz olanlardır. Hilebazdırlar çünkü olduklarından daha farklı davranırlar. Örneğin çok toksik oldukları halde canlılar tarafından bir besin öğesiymiş gibi algılanabilir ve canlı organizmadaki metabolik süreçlere karışabilirler. Eğer bir de vücutta birikme özellikleri varsa zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açmaları kaçınılmazdır. Çok zehirli bir kimyasal olan “kadmiyum” kılık değiştirme ustalarının başında gelir. Vücudumuzda besleyici ve sağlık için alınması gerekli bir kimyasal olan çinkonun yerine geçebilir. Yani çinkoyu taklit eder; çinko gibi davranır ama çinko gibi faydalı değildir. 

Pirinç eğer yetiştirildiği ortamda kadmiyum varsa bu elementi bir sünger gibi kendine çeken bir gıdadır. Bu konudaki ilk çalışmalar geçen yüzyılda Japonya’da yapılmıştır. Japonya’da pirinç tarımı yapılan bölgelerdeki ayrıntılı ve yıllara dayanan çalışmalar, kadmiyum içeren pirinçten yapılan yiyecekler yenildiği zaman kadmiyumun bünyeye girdiğini, bir daha da çıkmadığını ve çeşitli hastalıklara yol açtığını göstermiştir.

\

İTAİ-İTAİ  

Kadmiyum ağır sağlık sorunlarına yol açan çok tehlikeli bir kimyasaldır. Yol açtığı sağlık sorunları ilk kez, bundan yüzyıl önce Japonya’da Kamioka bölgesindeki köylülerde tespit edilmiş. Bu bölgede madencilik faaliyetleri yoğundur.  Aynı bölgede pirinç tarımının da yapılıyor olması ve madencilik faaliyetleri sonucu açığa çıkan kadmiyumun pirinç tarlalarına bulaşması zamanla köylülerde hastalıklara yol açmıştır. Dayanılmaz ağrılara yol açan hastalık o kadar dehşet vericiydi ki, Japonca’da hastalığa ‘İtai-İtai’ (dilimize “ahhh-ahhh” hastalığı veya inleme hastalığı olarak tercüme edebiliriz) adı verildi. Hastalığın Japon kültüründeki etkileri atom bombasının yol açtığı etkilerden çok daha derindir. 

BAKANLIK PİRİNÇTE SADECE KURŞUNA BAKIYOR

GDO’lu ithal pirinç krizine bakıldığında, aslında birinci elden sorumluluk ve yetki sahibi bir kamu kurumu olmasına rağmen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın konuya doğrudan değil de dolaylı olarak müdahil olması özellikle ithal gıda ürünlerinin nasıl denetlendiği konusunda ciddi soru işaretleri doğurmuştur. Görünen o ki kontroller son derece gevşek ya da yok! Eğer aksi iddia edilecekse son yıllarda ülkemize giren gıda ürünlerinde hangi kalite kontrol analizlerinin yapıldığı tek tek açıklanmalı. Kastettiğim şey tam olarak hangi üründe hangi analizlerin yapıldığı. Konuyu bilmeyenler için açıklık getirmek gerekirse, bazen bir gıda ürününde her biri halk sağlığı açısından başka bir şeye ışık tutacak onlarca analiz çalışması yapmak gerekir. Doğruluk değeri yüksek bir sonuç ancak böyle elde edilebilir.  Pirinçler söz konusu olursa, en azından ithal edilen pirinçlerin kadmiyum içeriğini belirleyecek bir çalışma yapılması gerekir. Eğer yapıldıysa analiz sonuçları açıklanmalıdır.

İnsanın aklına daha önce ithal edilen pirinçlerde ne yapıldığı; ülkemizdeki en önemli pirinç üretim bölgelerinden biri olan ama son derece ağır bir çevre kirlenmesine maruz kalan Ergene Havzasından elde edilen pirinçlerdeki durumun ne olduğu soruları da geliyor. Dolayısıyla sadece ithal edilen değil piyasada satılan tüm pirinç ve pirinçten yapılan gıda ürünlerinde kadmiyum kalıntısı mutlaka araştırılmalıdır. Bunu yapabilmek için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yıllık gıda kalite kontrol programına pirinçte kadmiyum aramasını derhal ilave etmelidir. Bu yıl yürütülen gıda kontrol programı ile pirinçte sadece kurşun kalıntısı aranıyor. Oysa kurşuna ilaveten araştırılması gereken ve daha çok önem taşıyan toksik kimyasal kadmiyumdur.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı önemli bir kurumdur. Gıda güvenliği konusunda yaptığı denetim ve değerlendirme çalışmalarının eksik veya yetersiz olması bu gerçeği değiştirmez. Eğer halk sağlığı konusunda güven vermek isteniliyorsa bu gibi kriz durumlarında üniversiteler ve gıda güvenliği alanında çalışan bağımsız kurumların da sürece dahil olması ve gıda güvenliği açısından araştırma yapması sağlanmalıdır. Elbette araştırma sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması koşuluyla.

SON SÖZ

Bu yazıdan bütün pirinçlerin toksik kimyasal kalıntısı içerdiği ve bu nedenle yenmemesi gerektiği gibi bir sonuç çıkarılmamalı. Sağlıklı bir gıda ancak sağlıklı bir çevrede yetiştirilebilir. Gıda maddeleri de birer canlıdır ve yetiştikleri ortamda bulunan çeşitli kimyasalları besin zincirinin bir üyesi olmaları sıfatıyla bünyelerine katarlar. Ortamın temizliği de kirliliği de gıdalarımıza yansıyacaktır. 

Yazarın Diğer Yazıları

T24'e veda

Bir okur olarak kuruluşundan bu yana beğeni ile izlediğim T24’ü izlemeye elbette devam edeceğim. T24\'e artık yazmayacağım

Küçükken sahipsiz çocuk, büyüdüğünde tutuklu öğrenci

Çocuklarını seven bir toplum muyuz? Ne onlar büyürken sağlıklarını önemsiyoruz, ne de büyüdüklerinde. Yapılan açıklamalara göre öğrenim görürken tutuklanan öğrenci sayısı altı yüz civarında

İşçi ölümleri kader mi?

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun bazı hükümlerinin yürürlüğe girme tarihinin ertelenmesini öngören bir yasa teklifi şu an Mecliste görüşülmeyi bekliyor