05 Eylül 2024

Orta Vadeli Program'da neler var?

OVP'de ilk göze çarpan, geçmiş OVP'lerde olduğu gibi temel makro ekonomik göstergelerdeki ve kamu maliyesi büyüklüklerindeki revizyonlar

2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Program'ı toplantısı

Ekonomik ve mali görünüme ilişkin hedef ve politikaların üç yıllık bir dönem için öngörüldüğü Orta Vadeli Program'ın 20'ncisi, 5 Eylül 2024 tarihli mük. RG'de 8906 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yayımlandı. 

Önümüzdeki üç yılı tahmin eden bu tür programlarda öngörülebilirlik çok önemli. Böyle bir vadedeki öngörülerin tutarlılığı başta özel kesim olmak üzere kamu kesimi ve yabancı yatırımcıların geleceğe yönelik kararlarına hem ışık tutar hem güven verir. O nedenle tahminlerdeki isabet ya da tahminlerden sapma ve revizyonların boyutu, ekonominin gidişatı açısından önemli.  

Yayımlanan OVP ile 2025-2027 döneminin makroekonomik büyüklüklerinin yanında kamu dengelerinin de nasıl şekilleneceğini görebiliriz. OVP'de ilk göze çarpan, geçmiş OVP'lerde olduğu gibi temel makro ekonomik göstergelerdeki ve kamu maliyesi büyüklüklerindeki revizyonlar. Kısa kısa notlar aldım, şöyle ki:

  • 2024 yılı enflasyon oranı gerçekleşme tahmini, geçen yılki OVP'ye göre yüzde 33'tü. Bu OVP'de yüzde 41,5'e yani Merkez Bankası yıl sonu tahmin aralığının üst bandına yakın bir noktaya yükseltildi. 2025 yılı için ise önceki OVP'de programlanan yüzde 15,5'ten yüzde 17,5'e yukarı yönlü revize edildi. Tek haneli enflasyon hedefi de daha ilerideki yıllara taşınmış durumda.
  • 2024 yılı büyüme oranı gerçekleşme tahmini geçen yılki OVP'ye göre yüzde 4'tü, bu yılki OVP'de yüzde 3,5'e aşağı yönlü revize edildi. 2024'ün ilk iki çeyreklik büyüme oranı yüzde 3,8 olduğuna göre anlaşılan üçüncü ve dördüncü çeyreklerde küçülme bekleniyor.
  • Ayrıca büyüme oranları geçen yılki OVP'ye göre 0,5 puan aşağıya çekilirken, enflasyon için büyük çaplı bir düşüş programlanmış ki bu önemli düşüşün bedeli daha ağır olabilir. Bunu hepimiz özellikle artan işsizlik, baskılanan ücretler, gerileyen talep, sınırlanan kredi arzı ve refah kaybıyla test ettik.
  • Bu yılki OVP'de büyüme oranı aşağıya yönlü revize edilirken kişi başı milli gelirdeki artış beklentisi ise oldukça iyimser görünüyor.
  • Sıkı para politikasıyla yurtiçi talebin baskılanması hedefleniyordu ve hedeflendiği gibi de gidiyor. Nihai yurt içi talep önümüzdeki yıllarda yüzde 10'ar seviyesinden yüzde 3 ve yüzde 4 aralığına gerileyecek şekilde programlanmış durumda.
  • Yurt içi tasarruflar da geriliyor. Ekonomide toplam tasarrufların milli gelir içindeki payı azalıyor. Kamu ve özel sektörün tasarrufları toplamı olan yurt içi tasarruflarda azalış trendi var.
  • Özel sektör tasarrufları bir önceki OVP'de programlanan yüzde 30'lar seviyesinden bu yılki OVP'ye göre yüzde 26-27 civarına kadar gerileyecek.
  • Kamu harcanabilir geliri artarken kamu tüketiminde önceki OVP'lerden farklı olarak düşüş var. Kısmi artış, 2026 ve 2027'de. O nedenle gelir ve tüketim arasındaki ilişkiden kamuda tasarruf beklentisi artıyor.
  • Peki kamuda tasarruf ne durumda? Bir önceki OVP'de kamu tasarrufu/GSYH oranı 2024 ve 2025 yılları için sırasıyla yüzde -0,9 ve yüzde -0,1 olarak programlanmıştı. Bu yılki OVP'de kamu tasarrufunun milli gelir içindeki payının yüzde 0,4 ve yüzde 0,9'a yükselmesi bekleniyor.
  • OVP'de yer alan kamu maliyesi göstergelerine göre ilk görünüm, devletin küçüleceği yönünde. Bütçe harcamalarının milli gelir içindeki payı önceki OVP'den daha düşük olacak şekilde programlanmış. Bir önceki OVP'de 2024 yılında bütçe giderlerinin GSYH içindeki payı yüzde 26,9 idi. Bu yılki OVP'de yüzde 25,4 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 2026'da yüzde 23,7'ye kadar gerilemesi bekleniyor. Bu gerilemede personel giderlerinde ve cari transferlerde azalış etkili olacak.
  • Vergi yükü geçen yılki OVP'de yüzde 18 olarak programlanmışken bu yılki OVP'de yüzde 17,2 olarak gerçekleşmesi tahmin ediliyor. Ancak 2025 ve devam eden yıllarda vergi yükü yüzde 18,1 düzeyine çıkacak. Maliye politikasında sıkılaşma yakındır.
  • Kamu yatırımları ise eriyor, milli gelire oran olarak yüzde 2'ler düzeyinde. Kamu kesimi dengesine bakınca da artık kamunun hem tüketimini hem de yatırım miktarını azaltmayı planladığını net bir şekilde söyleyebiliriz.
  • Sosyal güvenlik açığı ise devam ediyor. Açık, GSYH'ye oran olarak yüzde 0,5 tahmin ediliyor.
  • Bütçe açığında azalış oldukça yavaş gerçekleşecek. 2023'te yüzde 5,2 olarak gerçekleşen bütçe açığı/GSYH oranının 2024'te yüzde 4,9 olarak gerçekleşmesi, 2026'da yüzde 2,8'e inmesi bekleniyor.  
  • Bütçe açığıyla mücadelede faiz dışı dengeyi elde etmek gerek. 2024'te değil ama 2025'te minimum düzeyde faiz dışı denge öngörülüyor.

Eğer tahminlerden sapmalar büyürse yanlış kaynak kullanımına neden olur. Sonra da sürekli olarak her OVP'de revizelere ve re-revizelere tanık oluruz ve programa olan güven azalır. 

Binhan Elif Yılmaz kimdir?

Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında tamamladı.

Akademik hayatına 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak başlayan Binhan Elif Yılmaz, aynı Ana Bilim Dalında 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2008 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu.

"Devlet Borçları ve Türkiye'de Borç Çıkmazı", "Türk Vergi Sistemi", "Maliye", "Küresel Kriz ve Avrupa'da Borç Çıkmazı", "Sosyal Güvenlik Ekonomisi", "Kamu Maliyesi" isimli başlıca kitaplarının yanında 100'ü aşkın akademik çalışması ve ulusal/uluslararası kongrelerde sunduğu bildirileri bulunmaktadır.

Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sistemi, Devlet Borçları, Kamu Borç Yönetimi ve Uluslararası Borç Krizleri derslerini vermekte, TÜBİTAK, BAP destekli projeler yürütmektedir.

Çeşitli TV kanallarının ekonomi programlarına yorumlarıyla katılmakta olan Binhan Elif Yılmaz, halen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde profesör olarak görev yapmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

Türkiye’de en ucuz şey, çocuk hayatı: Çocuğun bütçedeki yeri

Bakanlığın bütçedeki payı düşük; korunması gereken çocuklar için ayrılan bütçe payı ise minimumda. Korunması gereken çocukların bütçedeki yerini büyüteçle arayıp bulabilirsiniz

ABD başkanlık seçimleri, Trump etkisi ve finans kapitalde canlanma

Trump’ın zaferi öncesinde artmaya başlayan tahvil faizlerinde seçim sonrasında da canlılık devam etti. Seçim sonrasında hisse senedi piyasalarındaki ilk yansıma, Trump döneminde kimlerin kazanacağını ya da kazanamayacağını göstermiş oldu

Gizli kamu borçları (5): Gizli borçlarla mücadelede şeffaflığın önemi

Şeffaf ve hesap verilebilir bir kamu borç yönetimi amaçlanırken, varlık-yükümlülük perspektifinden yola çıkılmalıdır. Toplam yükümlülükleri ve bu yükümlülükleri karşılayabilme gücü net bir şekilde ortaya çıkarılmalıdır

"
"