24 Ağustos 2024

Jackson Hole'un ardından: Powell Eylül'de faiz indirimine yeşil ışık yaktı

Powell, Fed'in son yıllarda attığı adımlarla para politikasını nihai sıkılaştırıcı konuma getirdiğini ifade etti. Enflasyonun yüzde 2'lik hedefe çok yaklaşmış olduğu açıklamasıyla da piyasaların beklediği sevindiren mesajı vermiş oldu

J. Powell

Dün Fed Başkanı J. Powell, Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumunda yaptığı konuşmada para politikasında ayarlama yapılmasının zamanı geldiğini söyledi. Ayrıca Powell, Fed'in son yıllarda attığı adımlarla para politikasını nihai sıkılaştırıcı konuma getirdiğini ifade etti. Enflasyonun yüzde 2'lik hedefe çok yaklaşmış olduğu açıklamasıyla da piyasaların beklediği sevindiren mesajı vermiş oldu: Eylül ayı itibariyle (18 Eylül toplantısında) faiz indirimleri başlayacak. Gelecek verilere göre de faiz indiriminin hızı ve miktarı belirlenecek.

Pandemi ilan edildiğinde artan riskler nedeniyle Fed acil bir kararla politika faizini 50 bps indirmiş ve 1-1,25 bandına çekmişti. Bu kararın belirsizliklerin arttığı ortamda, piyasalardaki panik üzerinde güven verici etkileri olmuştu, üstelik "kapanma"ya giderken. Merkez Bankaları böyle durumlarda "nihai kredi mercii" olarak tanımlanıyor. İzleyen iki yıl boyunca da faiz indirimlerine devam etmiş, faiz tabana inmişti ama enflasyon yükselişe geçmişti.

Fakat faiz sebep-enflasyon sonuç değil, malum. Para politikası gevşerken enflasyon yükseliyor. Türkiye'de bu ilişki acı bir şekilde test edilmişti. 2021 son çeyrekte başlayan faiz indirimleri yüksek enflasyona yol açmıştı ki hâlâ yüksek enflasyon ortamındayız. Eğer faiz sebep-enflasyon sonuç ise o zaman 2023 genel seçimlerinin ardından sıkılaşan para politikasının gerekçesi ne? Kısaca, enflasyonla mücadele.

Ancak piyasaları düşük faize alıştırmak kolay, yüksek faize geçişe hazırlamak ise oldukça sancılı. Powell'ın, Jackson Hole'daki konuşmasında Fed'in enflasyonla mücadelede geçirdiği zorlu süreci ve yumuşak iniş (soft landing) başarısını anlatması önemli bir ayrıntıydı. Bir anlamda piyasalara, neden politika faizini 5,25-5,50'ye kadar artırmak durumunda kaldığını gerekçelendiriyordu.

Konuşmasının bir yerinde de enflasyon yükselirken bu durumun "geçici" olduğunu düşündüklerini, ardından "geçici olmadığı" anlaşılınca faiz artırmaya başladıklarını da ifade etti. Fed bu nedenle uzunca süre enflasyonla mücadelede geç kaldığı için eleştirilerin odağı olmuştu.

Fed faiz indirimine hazırlanırken işsizlik sorunlu bir gösterge olarak orada duruyor ama. İstihdam piyasasında daha fazla yavaşlama beklenmiyor olsa da ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı beklentilerin üstünde kalmaya devam ediyor. Ek olarak tarım dışı istihdam beklentilerin altında artıyor (son veri 114 bin, beklenti 176 bin). Üstelik tarım dışı istihdamda aylık yaklaşık 70 bin kişilik geriye dönük revize söz konusu. Ve ABD'de artık işsizlik oranı yüzde 4,3'e yükselmiş durumda.

New York, Fed'in hafta başında yayımladığı Temmuz ayı işgücü piyasası anketi, Amerikalıların iş beklentilerine ilişkin oldukça karamsar bir değerlendirme ortaya koydu. Önümüzdeki 4 ay içinde işini kaybedeceğine inanan Amerikalıların oranı, anketin başladığı 2014 yılından bu yana en yüksek seviye olan yüzde 4,4'e yükseldi. Bu oran, Mart ayında görülen yüzde 2,8'den önemli bir sıçramaya işaret ediyor. Enflasyonla mücadelenin en önemli neferi, yine emekçiler.

Öte yandan imalat sanayi PMI da beklentilerin altında geldi. Farklı kurumlardan önümüzdeki bir yıla ilişkin resesyon hesaplamaları da var. O nedenle Fed'in bu kez de sıkı para politikasını uzun süre devam ettirdiği, yani faizi yüksek tutmanın riski ile karşı karşıya kalıp kalmadığı yeni bir tartışma konusu olacak gibi duruyor.

Binhan Elif Yılmaz kimdir?

Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında tamamladı.

Akademik hayatına 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak başlayan Binhan Elif Yılmaz, aynı Ana Bilim Dalında 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2008 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu.

"Devlet Borçları ve Türkiye'de Borç Çıkmazı", "Türk Vergi Sistemi", "Maliye", "Küresel Kriz ve Avrupa'da Borç Çıkmazı", "Sosyal Güvenlik Ekonomisi", "Kamu Maliyesi" isimli başlıca kitaplarının yanında 100'ü aşkın akademik çalışması ve ulusal/uluslararası kongrelerde sunduğu bildirileri bulunmaktadır.

Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sistemi, Devlet Borçları, Kamu Borç Yönetimi ve Uluslararası Borç Krizleri derslerini vermekte, TÜBİTAK, BAP destekli projeler yürütmektedir.

Çeşitli TV kanallarının ekonomi programlarına yorumlarıyla katılmakta olan Binhan Elif Yılmaz, halen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde profesör olarak görev yapmaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

Borç paranın maliyeti

İç borç servisinin neredeyse tamamı faiz ödemelerinden oluşuyor. Hazine önümüzdeki dönem borcun faizini de yeniden borçlanarak ödeyecek gibi duruyor

Orta Vadeli Program'da neler var?

OVP'de ilk göze çarpan, geçmiş OVP'lerde olduğu gibi temel makro ekonomik göstergelerdeki ve kamu maliyesi büyüklüklerindeki revizyonlar

Ekonomide yavaşlamanın ötesi daralma

İyi haber, yavaşlama uzun sürmeyecek, kötü haber, daralıp durgunlaşacağız

"
"