14 Aralık 2020

Türkiye Varlık Fonu'na Milli Piyango'yla ilgili 11 soru

Varlık Fonu, KDV muafiyetinin sadece kendileri tarafından kullanıldığı ve Demirören - Sisal'in Fon'a KDV ödediğini cevabını verdi. Ama piyangoda KDV'nin sıfırlanıp sıfırlanmadığı konusunda bilgi vermedi

T24'te geçtiğimiz hafta yayınladığımız "Milli Piyango'da Demirören dönemi" başlıklı yazı dizisine Türkiye Varlık Fonu yazılı bir açıklamayla cevap verdi. Ayrıca Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez Habertürk'te açıklamalarda bulundu.

Ben piyangoda KDV'nin sıfırlandığını söylemiş, bunun Varlık Fonu'nun KDV muafiyetine dayanılarak yapıldığını belirtmiştim. Varlık Fonu, KDV muafiyetinin sadece kendileri tarafından kullanıldığı ve Demirören - Sisal'in Fon'a KDV ödediğini cevabını verdi. Ama piyangoda KDV'nin sıfırlanıp sıfırlanmadığı konusunda bilgi vermedi.

Varlık Fonu'nun açıklamalarının merak ettirdiği 11 soru:

1) Şans Oyunları satışından KDV alınmakta mıdır? Örneğin, bir kolonu 3 TL olan Sayısal Loto oynandığı zaman, bu 3 TL'nin ne kadarı KDV'dir? Yoksa KDV sıfır mıdır?

2) Şans oyunlarında KDV sıfır ise, yine Türkiye Varlık Fonu bünyesinde olan at yarışları lisansı kapsamında oynatılan bahislerde neden halen yüzde 18'dir?

3) Şans oyunlarında KDV oranı sıfır olarak uygulanıyor ise bunun sebebi açıklamanızda sözünü ettiğiniz KDV Kanununun 17/4 - I maddesi ile Fon'a verilmiş olan istisna mıdır? Kanunda genel bir ifade ile belirtilmiş olan bu istisnanın şans oyunlarına da uygulanabileceğini teyit eden, Maliye Bakanlığı tarafından verilmiş bir görüş (özelge) var mıdır?

4) 320 sayılı Milli Piyango Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 2. Maddesi uyarınca, Piyango, Hemen - Kazan, Sayısal Loto, Şans Topu, On Numara ve Süper Loto oyunları ile ilgili mevzuat çerçevesinde izin verilebilecek olan benzer şans oyunlarına ilişkin lisans, 49 yıl süreyle Türkiye Varlık Fonu'na verilmiş durumda.

Aynı maddede lisansın Türkiye Varlık Fonu tarafından üçüncü kişilere devredilmesinden sonra, Milli Piyango İdaresi'nin lisansa konu şans oyunlarını düzenleyemeyeceği ve bu oyunlar için ayrı bir lisans veremeyeceği hükmü yer alıyor.

Bu minvalde, Milli Piyango İdaresi'nin 31.07.2020 tarihi itibariyle oyunları oynatmayı durdurduğu ve oyunların 1.08.2020 tarihi itibariyle Sisal - Şans tarafından oynatılmaya başlandığı da dikkate alınırsa, söz konusu lisans Varlık Fonu tarafından üçüncü bir şahsa aktarılmış mıdır? Fon, bu lisansı üçüncü bir kişiye devretmediyse Milli Piyango İdaresi, yetkisi kanunen devam etmesine rağmen oyunları oynatmayı neden durdurmuştur? 

Lisansın üçüncü kişilere devredilmeme sebebi nedir? Bunda KDV istisnasından yararlanma isteğinin payı var mıdır? Fon, lisansı üçüncü kişilere devretmiş olsaydı sıfır yerine yüzde 18 mi KDV ödenecekti?

5) Şans oyunlarında eskiden olduğu gibi yüzde 18 KDV uygulanmaya devam edilseydi, operatör şirkete ödenen komisyon yüzde 9,5 yerine bunun yüzde 18 eksiği olan yüzde 7,8 olmayacak mıydı? KDV'nin sıfıra inmesi sonrasında şirketin yüzde 1,7 oranında fazla komisyon aldığı yönündeki hesap doğru mudur? Bu durum, ortalama hasılat yıllık 10 milyar TL olsa, şirketin eski uygulamadan yılda 170 milyon, 10 yılda 1 milyar 700 milyon TL fazla ödeme alacağı anlamına gelmez mi? 

6) Açıklamanızda, operatöre (Sisal - Şans) ödenen komisyon üzerinden hesaplanan KDV'nin devlete ödendiğini söylemişsiniz. Bu KDV'yi hizmet alan sıfatı ile Varlık Fonu mu ödemektedir?

7) Demirören - Sisal, KDV ödemelerinde bir indirimden yararlanıyor mu? Yani kendi KDV'li harcamalarını düşmekte, giren KDV miktarını çıkan KDV miktarından indirmekte midir?

8) Açıklamanızda ağustos - kasım döneminde hasılatın Milli Piyango'nun geçen seneki aynı dönemine  yüzde 101 ve kamuya aktarılan kaynakların yüzde 27 arttığı belirtilmektedir. Ancak, somut rakam vermemişsiniz. Sözleşme hükümlerine göre, Sisal - Şans 2020 yılı için 9 milyar 320 milyon TL hasılat garantisi vermişti. Bu hasılat garantisi Covid - 19 nedeniyle sözleşme tadil edilerek indirildi mi?

9) İndirilmediyse, Sisal - Şans'ın 2019 yılında 3,4 milyar TL olan Milli Piyango hasılatını 2020'de üç katına çıkarmayı, yani yüzde 300 arttırmayı taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Oysa, verdiğiniz yüzde 101'lik artış oranı yüzde 300'ün altındadır. 11 Aralık günü Habertürk TV kanalında ağustos - kasım döneminde Sisal - Şans'ın yaklaşık 2 milyar TL hasılat yaptığını söylediniz. Bu durumda, Sisal - Şans yılın geriye kalan bir aylık döneminde (aralık) 7 milyar 320 milyon TL hasılat yapamayacağına göre, ilk yıl için verdiği hasılat garantisini yerine getiremeyeceği anlaşılıyor. Bundan dolayı ne kadarlık bir vergi ve kamu payı kaybı olacaktır? Örneğin, Sisal - Şans, yılı 3 milyar TL ile bitirirse, garanti verdiği hasılat ile gerçekleşen hasılat arasında 6 milyar TL'nin üzerinde bir hasılat açığı oluşmaz mı? Bunun karşılığı, kamu hasılattan yüzde 31,5 pay aldığına göre yaklaşık 2 milyar TL anlamına gelmez mi? Böyle bir kayıp durumunda şirkete bir ceza uygulanacak mıdır? Uygulanmayacaksa sebebi nedir?

10) Bayilerin komisyon oranları neden piyango için yüzde 15, kazı - kazan için yüzde 12 ve sayısal için yüzde 8 iken yüzde 4'e düşürüldü? Binlerce seyyar bayinin mağdur edilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Öte yandan bazı giderler sabit kalacağına göre, normalde hasılat Sisal - Şans'ın garanti verdiği gibi 3 - 4 katına çıktığında, toplam operasyonel maliyetin daha da düşmesi beklenir. TVF'nin modelinde bu oran sabit ise hasılat arttıkça şirket daha da fazla kazanacak mıdır?

11) İtalyan ortak Sisal'in 50 milyon Euro yatırım garantisi verdiğini belirtiyorsunuz. Bu elbette önemli bir yatırım vaadi, umarım gerçekleşir. Bununla birlikte şirket bayilerden 3050 doları makina teminatı alıyor. Bu, 18 milyon 300 bin dolar eder. Yani, bir anlamda yatırımın da bir kısmını bayilerin üzerine yüklemiyorlar mı? Bayi sayısı arttıkça, diyelim ki 10 bine çıktığında toplanan rakam 30 milyon doları bulmayacak mı?

Açıklamalarınızın aklıma getirdiği sorular bunlar. Bağımsız gazetecilik çabasını dikkate alarak yanıt verdiğiniz için teşekkürler. 

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?

"
"