16 Kasım 2022

Ankara'dan ABD'ye: Yaptırım uygulamadan önce bize danış

Washington önceden haber verme isteğine uyar mı bilmiyorum; ancak muğlaklık eleştirisi üzerine, ABD'den bir heyet gelip, iş dünyasını bilgilendirdi

TÜİK verilerine göre; bu yılın 9 ayında Rusya'ya ihracat yüzde 43 artarken, Rusya'dan Türkiye'ye ithalat ise yüzde 125'e yakın artarak, 45 milyar doları geçti.

ABD ve AB, bu rakamları sorunca, Ankara, hepsinin tamamen yaptırım dışı alanlarda gerçekleşen "meşru" ticaret olduğunu savunuyor. Ve fakat çok da ikna edici olamıyor.

Aslında iş dünyasında da genel bir tedirginlik var. 

Zira bir taraftan sadece Rus değil, Türkiye üzerinden Rusya'ya uzanmaya çalışan Avrupa firmalarından da Türk firmalarına yoğun ilgi var.

Ancak hiçbir Türk şirketi "ikincil yaptırımlara" yani yaptırım altındaki Rus şirketleri ile yaptırıma konu olan alanların değil yakınından, uzağından bile geçse can yakacak tedbirlere hedef olmak istemiyor.

Ancak gerek ABD'nin gerekse AB'nin yaptırımlarının bir bölümü fazla muğlak.

"Bilerek muğlak bırakıyorlar ki; kimse Rusya'yla iş yapmaya heveslenmesin," dedi Ankara'da görüştüğüm bir yetkili.

Yaptırım rejimindeki muğlaklık sıkıntı yaratıyor

Türkiye'deki şirketler üye oldukları kuruluşlara sürekli danışıp neyin yaptırıma girip neyin girmediğini öğrenmeye çalışıyorlar.

İşte bu muğlaklık nedeniyle Ankara, Washington'dan herhangi bir Türk şirketine yaptırım kararı almadan önce Türk makamlarını bilgilendirmesini istedi. "Bize haber ver; beraber bakalım; çözümü birlikte bulalım," dendi. Yani iş yaptırıma varmadan meselenin hallolmasının yollarına bakalım mesajı verildi.

Washington önceden haber verme isteğine uyar mı bilmiyorum; ancak muğlaklık eleştirisi üzerine, ABD'den bir heyet gelip, iş dünyasını bilgilendirdi.

Aralarında ABD Maliye Bakanlığı Terör Finansmanı ve Mali Suçlardan Sorumlu Müsteşar Elizabeth Rosenberg'in de bulunduğu ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Hazine Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir heyet, ekim sounda Türkiye'ye gelerek nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda iş dünyasına sunumda bulundu.

AB'nin sekizinci yaptırım paketi Türkiye'ye olumsuz yansıyabilir

Bu arada Avrupa Birliği de yaptırımların Türkiye üzerinden delinme olasılığına karşı ek önlemler getirme yoluna gitti.

Zaten ilerleme raporunda "çift kullanımlı" ürünler nedeniyle gümrük birliğinden kaynaklanabilecek sorunlar konusunda ilk uyarı fişeğini atmıştı.

Çift kullanım derken; özellikle Rusya'nın, silah yapımında kullanmak için çamaşır makinesi gibi ev aletlerinden de yararlandığına dönük haberleri hatırlatalım.

AB, ABD'den farklı olarak, kendi sınırları dışında kalan ülkelere doğrudan yaptırım uygulayamıyor. Ama ne yapabilir; Avrupa merkezli şirketlerin, yaptırımları deldiğine inanılan Türk şirket yada şirketleriyle ticaretine sekte vurabilir. 

Bu arada AB, bazı Avrupalı firmaların ürünlerini Türkiye üzerinden Rusya'ya satma yoluna gittiklerinin de farkında. Merkezi Türkiye'de olan ya da merkezini Türkiye'ye taşıyan Avrupalı şirketler yada Türkiye üzerinden Rusya'ya dönük faaliyette bulunan Avrupa vatandaşlığını taşıyan kişileri de radarına almış durumda.

Ekim başında çıkan sekizinci pakette, yaptırımların bypass edilmesi anlamına gelen faaliyetlerde bulunanlara yaptırım uygulanmasına dönük tedbirler getirildi ve Avrupa vatandaşlarının da bu yaptırımlara hedef olabilecekleri belirtildi.

Ekim başında çıkan sekizinci paketin, özellikle Türkiye'deki faaliyetlerin düşünülerek hazırlandığı belirtiliyor; zaten paket çıkar çıkmaz, AB'nin finansal hizmetlerden sorumlu komiseri soluğu Türkiye'de alarak, paket hakkında bilgi verdi.

Ancak sıkıntı, AB'nin birbiri ardına çıkardığı paketlerdeki muğlaklığın devam ediyor olması.

Zaten tıpkı ABD'nin izlediği yöntem gibi caydırıcı olsun diye özel olarak muğlaklık tercih ediliyor yönünde bir izlenim var. Şirketler/kişiler korksun ve Rusya'yla ticaretin yakınından bile geçmesin isteniyor.

Bu muğlaklık da ticaret yollarının tıkanmasını istemeyen hükümet ve iş çevrelerinde rahatsızlık yaratıyor. O nedenle hem Ankara hem de iş dünyası özellikle Avrupa Komisyonu'nun da daha net bilgiler vermesini talep ediyor.

Çünkü özellikle çift kullanıma açık ürünler söz konusu olduğunda, muğlaklık artıyor. Örnek olarak, Gürcü'lerin neredeyse nüfusları kadar çamaşır makinesi satın aldıkları, bu makinelerdeki çiplerin de Rusya'da silah yapımında kullanıldığı iddia ediliyor. Yeni doğum yapmış annelerin kullandığı göğüs pompası gibi gayet masumane bir aletteki çipin bile silah yapımında kullanılabilir olması, işin çetrefil boyutunu gösteren bir başka örnek.

Barçın Yinanç kimdir?

Barçın Yinanç, 1968 yılında doğdu, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitirdi. 1990'da stajyer olarak başladığı Milliyet Ankara Bürosu'nda 10 yılı aşkın bir süre diplomasi muhabirliği yaptı. Ardından televizyon haberciliğine geçerek önce TV8, sonra CNN Türk Ankara Bürosu'nda çalıştı.

Türkiye-ABD, Türkiye-AB ilişkilerinin yanı sıra Kafkaslar'dan Ortadoğu'ya, geniş bir coğrafyada Türk dış politikasıyla ilgili gelişmeleri takip etti. Çok sayıda yabancı hükümet yetkilisiyle söyleşiler yaptı, BM, NATO ve AB gibi uluslararası kuruluşların zirvelerini, perde arkası gelişmeleri yerinden haberleştirdi.

2004 yılında İstanbul'a yerleşti, CNN Türk ve Referans gazetesinin ardından İngilizce yayımlanan Hürriyet Daily News'da (HDN) çalışmaya başladı. Haber koordinatörü, yorum sayfası editörü olarak çeşitli görevler aldı; 2010'dan başlayarak on yıl boyunca gazetenin pazartesi söyleşilerini gerçekleştirdi. Bu süre boyunca dış politika analizlerini yazmaya devam etti.

Pek çok uluslararası düşünce kuruluşunun toplantılarına konuşmacı, kolaylaştırıcı olarak katılıyor, yabancı yayın organlarının yayınları için yorumlar yapıyor. AtlatmaHaber adlı podcast serisini hazırlayan Yinanç Diplomasi Muhabirleri Derneği, Uluslararası Kayak Kayan Gazeteciler Derneği (Ski Club of International Journalist) ve Dış Politikada Kadınlar platformunun üyesi.

Son yayını; Women, Peace and Security Agenda in Turkey and Women in Diplomacy: How to Integrate the WPS Agenda in Turkish Foreign Policy (Türkiye'de Kadın, Barış ve Güvenlik Ajandası-Diplomaside Kadın: Türk Dış Politikası'na Kadın, Barış ve Güvenlik Ajandası nasıl dahil edilir) başlığını taşıyor.

Aralık 2020'de itibaren T24'te yazan Barçın Yinanç, T24 ekranında da, her hafta Metin Kaan Kurtuluş'la birlikte "Dış Politika ile İçli Dışlı" adlı programı yapıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Gazze savaşının gölgesinde Alman liderden üç günlük ziyaret

Gazze savaşında iki ülke birbirine tam zıt noktalarda duruyor. Almanya orantısız derecede İsrail'i, Türkiye de orantısız derecede Hamas'ı destekliyor. İktidar Hamas'ın tutumunu yumuşatması için çaba gösterirken, Berlin'in Netanyahu hükümetine desteğinin ne kadar İsrail halkının yararına olduğu sorgulanabilir

Yeni dönemde CHP'nin dış politikası nasıl şekillenecek?

Seçim sonuçları Türk kamuoyu kadar kadar dünya için de sürpriz oldu. Bu nedenle uluslararası kamuoyu, CHP'ye ayrı bir gözle bakmaya başladı bile. Yani CHP'nin uluslararası ilişkiler ve dış politikaya eskisinden çok daha fazla önem vermesi kaçınılmaz

Seçimler bitti, Bakü'yle İsrail sendromu da bitmeli

Ankara, Ermenistan liderinin AB ve ABD ile yaptığı üçlü toplantıya tepki gösterdi. Bakü'nün dayatmasına teslim olan iktidar, Kafkaslar'da barış için gerekli adımları atamıyor. Azerbaycan'ın korkusuna inisiyatif alamayınca boşluğu başka aktörler dolduruyor