27 Ocak 2019

Tehlike tam da arkanızda!

Tehlike ne fakirde, ne cahilde ne de kimsesizlerdeydi...

Keşke herkese söyleseydik! Birkaç ay sonra aynı kolejin küçük öğrencilerinden birinin aile ve akrabaları tarafından sürekli cinsel istismara uğradığını ve hastalığın tüm aile bireylerinde de epey epey yayıldığını öğrendik

Yakın bir dostumun 7 yaşındaki oğlunun sırtında küçük ve renksiz benler oluşmuş. Önce sivilce zannetmişler. Ancak yayılma devam edince hemen doktora götürmeye karar vermişler.

“Ne var ki bunda, her çocukta olabilir” diyeceksiniz, ama olayın öbür yüzü sizi dehşete düşürebilir.

 Son derece varlıklı, eğitimli, seçkin ve kültürlü ailenin çocuklarına vermeye çalıştığı eğitim de elbette mükemmel olmalı, değil mi?! En iyi okul, en iyi tedrisat, en sağlıklı mimari, sosyal ve sportif faaliyetlerin en mükkemmeli ve tabii ki aynı zengin çevrenin çocukları…

Hepsi tas tamam en güvenli, özel servis de cabası…

 Çantanın ve de kostümün en markası.!..

Düzenli yüzme kurslarının da olduğu ünlü kolejin elbette ısıtmalı havuzu olacak. Soyunma odaları, duşlar tuvaletler hijyen kokacak.

Temizlik-hijyen iyi de çocuğun sırtındaki ne?

Gerçekten de öyle. Temizlik ve hijyen mükemmel, aydınlatma havalandırma, yangın ve kapalı devre gözetleme sistemi de…

 İyi de peki bu 7 yaşındaki oğlan çocuğunun sırtında yayılanlar ne?..

 İlk önce internete müracaat ettik ve bu ve benzeri birkaç hastalık belirtisi ile ilgili bilgiye ulaştık. Doğal benler gibi görünmüyorlardı, ebatları ufak ve sivri olanlardandı, serttiler.

 Aramaya devam ettik. Bu çocuğun bulgularına uygun seçenekler  kaygı vericiydi, Cinsel yolla bulaşan bir hastalıktan bahsediliyordu!..

Gözlerimiz ailece birbirine kilitlendi. Yoksa istismar mı edilmişti?

Nasıl soracaktık? Doktora nasıl açıklayacaktık? Polise haber vermeli miydik? Ya duyulursa etraf ne derdi? Yoksa okulda mı olmuştu?..

Okul ve ev dışında küçük çocuğun bir yabancı ile yalnız kalma ihtimali bile yoktu.

Gece rahat uyumadık! Sabah hemen doktorun muayene ofisinde soluğu aldık.

Teşhisi doğru koymuştuk. Yıkılmak üzereydik ki doktor içimize su serpti. Mutlaka istismar ya da taciz olması gerekmediğini, evet, temas yoluyla bulaştığını, başka bir hastanın kaşınmış ya da sulanmış bölgesinin temasından da olabileceğini, hatta ıslak havlu yoluyla süreli temas ile de gerçekleşebileeğini söyledi.

Biraz merhem verdi ve o enfekte bölgeleri kazıdı. İz bile kalmayacaktı, Zaten miniciktiler.

Fakiri, cahili bırak, ‘arka oda’nı kolla!

Rahatlamıştık. Hemen okula haber verdik, başka çocuklara da sıçrama ihtimali vardı.  

Okul derhal tedbir aldı , “kimseye söylemeyin” dedi. Söylemedik, söyleyemedik.

Keşke herkese söyleseydik!..

Birkaç ay sonra aynı kolejin küçük öğrencilerinden birinin aile ve akrabaları tarafından sürekli cinsel istismara uğradığını ve hastalığın tüm aile bireylerinde de epey epey yayıldığını öğrendik.

Gazeteler de yazmamıştı. Çocuktan da aileden de bir daha haber alamadık…

Tehlike ne fakirde, ne cahilde ne de kimsesizlerdeydi.

Tehlike tam da arkamızdaydı. Belki de arka odamızda!.. 

Yazarın Diğer Yazıları

Bıçak sırtı

Eli bıçaklı genç, "Ben burada doğdum" diyerek siyah kepini başından çıkarıp yere attıktan sonra, "Bak, Alman polisine göre ben Schwarzkopf ('Karakafa'yım) bu yüzden bıçak taşıyorum" diyor

Çakma Şanel

Uğurkan Erez'in tabiriyle, giymeyin Kardeşim! Kumaşa göre model olur, modele göre kumaş olmaz derler ya, sağdan soldan bulduğunuz o polyester karışımı taklit dokulardan vazgeçin!..

Gladyatör

Tüm ömrünü arşiv ve sanata vakfetmiş Sanat Güneşi’nin mirası bağışlanmıştı TEV ve Mehmetçik vakıflarına… Bir de baktık ki iki yıllık mahkeme sonucu elde avuçta kalan Fatih Ürek ve Kuşum Aydın üzerinde Star TV ekranlarında!..