Bu yaz için Talisca'nın kafasını karıştırması muhtemel tek transfer haberi olarak Monaco'yu görüyordum. Gruplarda temsilcimiz Beşiktaş'ın rakibi olması da tüm taraftarların kafasını karıştırmaya yetmiştir. Falcao, Moutinho, Carrillo rüyalarımıza kabus gibi girebilir ama enseyi karartmamakta fayda var çünkü 1. torbadan gelebilecek her takım en az Monaco seviyesindeydi. Geçen sezonki Napoli deplasmanına bile çözüm üretilebilen bir teknik heyete sahip olduğumuzu hatırlatmakta yarar var. Gecenin en tempolu, en çok pozisyonlu karşılaşması olmaya aday 2 maç izleyeceğiz.
Porto ile eşleşmek kaderin ayrı bir cilvesi. Quaresma'nın Aboubakar'a mutluluğun adresini yeniden öğretmesi gerekiyor. Her iki maçta da 6 puanı almamak için bir neden yok. Yeterki sakin ve sabırlı olmayı başaralım. Kombinelerin neredeyse çıktığı gün bittiği Vodafone Park'ta Oktay'ın Göteborg'a attığı gollere benzer bir gece yaşanabilir. O tarihe kadar forma girecek Negredo'nun bu maçı çözebileceğini öngörmek zor değil. Ligte 3'te 3 ile başlayan Porto'ya karşı Beşiktaş, deplasmanda en az 1 skor üretebilirse eli boş dönmez. Çünkü bir çok yıldıza karşı Barcelona'da Real Madrid'te defansif çözümleri ezberlemiş makinaları mevcut bir temsilcimiz var. Schuster zamanı eşleşmeyi hatırlarsak sadece hücum gücüne güvenen dengesiz bir Beşiktaş vardı. Şimdi her yıl üzerine koymuş, tecrübeli isimleri kadrosuna tek tek katmış, kulübesi kuvvetli bir takım sahada olacak. Sporting Lisbon'dan bir anda içeride 3 yiyen kurgudan nerelere geldiğini Ekim ayında çok daha iyi anlayacaksınız.
Son torbadan Leipzig'i ancak Beşiktaş çekebilirdi. Her şey bu kadar iyi giderken Kiev deplasmanında kaza yapmak gibi bir şeydi aslında bu. Buradan Qarabağ'ı çeksek şu an ikinci tur için transfer yatırımı bile konuşuluyor olabilirdi. Yıllar önce bir kez daha 3. torba deneyimi yaşamıştı Beşiktaş. O zaman da son torbadan Almanya şampiyonunu çekmişti. Bu seviyede bir turnuva için artık kim gelirse gelsin gözüyle bakmaktan başka çare yok. Hepimizin hayali olan sıfırdan takım yaratmak Feda sezonunda adı Beşiktaş ile anılan Ralf Ragnick'in gerçeği oldu. Geçtiğimiz yıllarda yapılan müthiş yatırımlarla gelişimini tamamlamak üzere olan oyuncuları kadroya katıp bir makine düzeni oturtan kurt hoca Vodafone Park'ta en kritik maçı oynayacak. Sağlıklı bir Atiba-Medel-Pepe üçgeni, maçın oynanacağı tarihe kadar uyumu yakalayıp maç sonunda 3'lü çektirirler.
Liepzig'in yatırım takımı olması ve yaptığı transferlerle nerelere geldiği bu kadar ortadayken kendi içimizde bile Atınç transferi için iğrenç imalarda bulunanları Beşiktaş kulübü ispata davet etmişti. Henüz gelen giden olmamış, olacak gibi de durmuyor. Buradan yola çıkarsak taraftarın çok dikkatli ve sabırlı olması lazım. Algıyı yönetenlere pabuç bıraktırmamaları elzem.
Almanya'daki vatandaşlarımız başta olmak üzere herkes bu maçlara özen göstermeli. Geçtiğimiz yıl yaşanan taraftar olaylarının bu yıl tekrarlanması halinde Beşiktaş'ın 5 senelik yatırımı bir anda tepetaklak olabilir. Taraftar bugüne kadar Beşiktaş'ın hep gururu olmuştur. Ama bazen birkaç kişi bile zarar vermeye yetiyor. Hem de içeride dışarıda Beşiktaş'ın üzerine kurulan yönetimsel baskının açıklar aradığı şu dönemde aman dikkat! UEFA hemen cezayı kesebilir. Tüm sponsorluk anlaşmaları, yönetimsel çabalar, Şenol Hoca'nın geceleri gündüzleri hemen hemen her şey bir anda yok olabilir. Zekasıyla ünlü Beşiktaş taraftarının bu sezon pusuda bekleyenlere koz vermemesi Türk futbolunun kaderini belirler.