2024 Paris’te bisiklet yarışları, diğer birçok branş gibi, ziyadesiyle heyecanlıydı.
Daha önce görülmemiş şeylere tanık olduk.
Remco Evenepoel hem zamana karşı hem de yol yarışını kazandı.
Belçikalı üstün yetenek, Eyfel’i arkasına alıp kollarını havaya kaldırdığında, olimpiyat tarihinde bir ilke imza attığını biliyordu. Hem de 24 yaşında...
En az erkekler yarışı kadar heyecanlı geçen kadınlar yol yarışını ABD’li Kristen Faulkner kazandı. 31 yaşındaki sporcu, Marianne Vos, Lotte Kopecky gibi favorileri gafil avladı. Daha doğru ifadeyle onlar ava giderken avlandılar.
***
Türkiye, aralıklarla da olsa, 100 yıldır olimpiyatlara bisikletçi yolluyor.
1924’te yine Paris’te yapılan olimpiyatlara, yaklaşık yedi ay evvel kurulan Türkiye Cumhuriyeti de katıldı.
Cumhuriyetle aynı yıl kurulan Bisiklet Federasyonu, Paris’e 3 bisikletçi yolladı. Sonradan Cav soyadını alacak Cavit ve Galip kardeşlere Cambaz Fahri eşlik ediyordu.
Anlatılanlara göre ekip, olimpiyat şehrine bisiklet götürmemiş, “nasıl olsa oradan buluruz” diye düşünmüş, fakat İstanbul’daki hesap Paris’e uymamış, sporcularımız bisiklet bulamadığı için yarışamamıştı.
Buna rağmen dönemin federasyon başkanı Muvaffak Menemencioğlu’nun bir bisiklet fabrikasında sağladığı imkânla staj yapmışlardı. (Ekibin üyesi Cavit Cav sonraki yıllarda hem İstanbul hem de Ankara’da bisiklet imalatına girişecekti.)
***
4 yıl sonra Amsterdam’da yapılan olimpiyatlara Türkiye 4 bisikletçi ile katıldı. Cavit ve Galip kardeşlerin yanında be kez Yunus Nüzhet Unat ve Tacettin Öztürkmen vardı.
Bisikletçilerimiz bu kez ihtiyatlıydı. “Nasıl olsa Amsterdam’da bisiklet buluruz” kafasında değillerdi.
Milli takım 4 kilometre takım takip yarışında Letonya ve İsviçre’yle dokuzunculuğu paylaştı.
***
Türkiye, 1932 Los Angeles’a katılmadı. 1929 buhranı memleketteki bütün muslukları kısmıştı.
(Yaklaşık 80 yıl sonra, 101 yaşındayken kendisiyle yapılan bir söyleşide, yarışın son 50 metresinde kaza yapmasaydı, yarışı kazanacağını söylemişti. (
Kaynak)
1936 Berlin'de yarışan Milli Takım üyeleri. Talat Tunçalp sağdan ikinci.
***
Malum olduğu üzere ülkesinde üç yıl evvel “barışcıl” bir spor etkinliği düzenleyen Adolf Hitler, 1939’da tarihin en büyük savaşını başlattı. 1940’da Tokyo’da yapılması planlanan olimpiyatlar bir hayal oldu.
Savaşın ardından, 1948’de Londra’da yapılan olimpiyatlara Türkiye 4 bisikletçi ile katıldı. 1936 ekibinden Talat Tunçalp ve Orhan Suda’ya Ali Çetiner ve Enver Osmalı eşlik etti. 195 kilometrelik yarışta bütün sporcularımız teknik sorunlar yaşadı ve yarışı tamamlayamadı.
1948 Londra’nın ardından tam 24 sene süren bir boşluk oldu. Türkiye, 1952 Helsinki, 1956 Melbourne, 1960 Roma, 1964 Tokyo ve 1968 Mexico City’e bisikletçi göndermedi.
***
1972’de Münih’te yapılan olimpiyatlara, 6 bisikletçi ile katıldı: Rıfat Çalışkan, Ali Hüryılmaz, Mevlüt Bora, Seyit Kırmızı, Haluk Günözgen ve Erol Küçükbakırcı...
Buna rağmen milli takım 100 kilometre takım zamana karşı klasmanında 24. oluyor.
***
1976’ya geldiğimizde olimpiyatlar Atlantik’in öbür kıyısında Montreal’de yapıldı. Türkiye Montreal’e sadece 1 bisikletçi yolladı. Ferhun Öğünç, Yusuf Ecevit ve Feridun Tezbaşaran son anda yollanmadı.
Montreal’de pistte yarışan Erol Küçükbakırcı 1 kilometre zamana karşı klasmanında 23. oldu.
***
Montreal’den sonra Türkiye çok uzun bir süre, tam 32 yıl olimpiyatlara bisikletçi yollamadı.
Nihayet 2008’de Bilal Akgül, dağ bisikleti kategorisinde Bejing’de yarışarak “fetret devri” ne son verdi.
2012 Londra’da Ahmet Akdilek son anda zaman limitinin dışında kaldı. Miraç Kal ve Kemal Küçükbay yarışı tamamlayamadı... Akdilek, zamana karşı yarışında 37. oldu.
2016’da Rio’ya giden Ahmet Örken ve Onur Balkan yarışı bitirmeyenler listesinde yer aldı... Ahmet Örken zamana karşı kategorisinde 34. oldu.
Covid-19 yüzünden 2021’de yapılan Tokyo Olimpiyatları’na yine aynı isimler gitti. Her iki sporcu
da finiş çizgisine ulaşamadı.
***
100 yıl sonra, 2024 Paris’e geldiğimizde adına “peloton” denilen bisiklet topluluğun içinde Türkiye’den gelen tek sporcu, Burak Abay vardı.
Burak Abay
28 yaşındaki Burak, yarıştan önce verdiği söyleşilerde “olimpiyatlarda yol yarışını tamamlayan ilk Türk bisikletçisi olmak” istediğini söylüyordu. Ne var ki bu amacına ulaşamadı.
Ancak okuduğunuz yazıda da gördüğünüz gibi, bugüne kadar yarışı tamamlayan en az iki Türk biliyoruz. 1936’da Berlin’de 8. olan Talat Tunçalp ve 1972’de Münih’te 73. olan Ali Hüryılmaz...
Öyle görünüyor ki Burak Abay bu bilgilere sahip olmadığı için önüne “yarışı bitirmek” hedefini koydu.
İnsan, “acaba o hedefe odaklanmak yerine kaçış grubuna katılıp, giydiği formayı ekranlardan gösterseydi daha iyi olmaz mıydı?” diye düşünmeden edemiyor. Zira 272 kilometrelik yarışı bitirmeyenler arasında dünya çapında yıldızlar bile vardı.
Taktik konusunda farklı düşüncelerin olması normal. Bu işin doğasında var.
Asıl düşündürücü olan, gelmiş geçmiş en iyi olimpiyat derecemizin an itibariyle 88 yaşına basmış olması.
Sizce de hazin değil mi!