13 Eylül 2022

Biz yaşlandık, ama 12 Eylül dimdik ayakta

12 Eylül sabahına Orta Anadolu'nun küçük bir kasabasında bir sitcom tadında girdim

12 Eylül 42 yaşına bastı.

Biz yaşlandık, o ilk günkü tazeliğiyle, ruhuyla, türevleriyle, dimdik ayakta.

Onunla aynı gün doğanlar, orta yaşlı insanlar olarak hayatını sürdürürken, o ikinci baharını yaşamakta.

Çağan Irmak'ın Babam ve Oğlum filminde 12 Eylül 1980 sabahı doğan Barış, muhtemelen şakaklarına kar yağmış, olgun bir adama evrilirken, 12 Eylül, Benjamin Button gibi her gün gençleşmekte.

Çizim: Aydan Çelik

* * *

12 Eylül sabahına Orta Anadolu'nun bir kasabasında, Gürün'de uyandım. Evimiz kasabanın merkezindeydi. Çocuk gözlerim olan biteni kaptan köşkünden film izler gibi izledi. Her tarafı saran  askerler, "sivil" bir kuş bile uçurtmuyordu.

Bunun tek istisnası, "neşeli sıvılar"a ziyadesiyle düşkün ufak tefek bir adamdı.

Aslında istisna demek ne kadar doğru bilmiyorum, Zira üstündeki kıyafetleri mağrur ve muzaffer bir komutan edasıyla taşıyordu. Zaten lakabı da "Yonus Komtan" idi.

Komtan'ın postalları "Çörçil" miydi, "Ruzvelt" miydi tam hatırlamıyorum. Ama mutlak surette ikisinden biriydi.

(Evet. Doğru bildiniz Ünlü İngiliz Başbakanı W. Churchill ile ABD başkanı F. D. Roosevelt'ten söz ediyorum. Rahmetli Selahattin Duman vakti zamanında o iki postalın hikâyesini nefis anlatmıştı. Linkini yazının sonuna koydum.)

Paçaları kıvrılarak postalların üstüne salınmış pantolonunun cebinde daima bir şişe bulunurdu. Pantolonun üstündeki nefti üniforma, türlü çeşitli madalyalarla bezeliydi.

Parmaklarındaki yüzükler o zaman Barış Manço'da bile yoktu. O yüzüklerin arasından kayıp giden tespih taneleri hakiki Oltu taşındandı.

Bu fiyakalı portrenin en havalı parçası görkemli bir şapkaydı. Yonus Komtan özellikle onunla çok övünür,  bir "halaskârgazi" edasıyla taşırdı. Şapkanın ön tarafında TCDD yazardı. Biz ergenler onu "Türkiye Cumhuriyeti Demir Yolları" diye okuyunca çok öfkelenir, ağzından burada yazamayacağım nidalar çıkardı. Ama en çok TCDD'yi "Terzi Cemal Damdan Düştü" diye okuyanlara tahammül edemez, repertuvarında ne varsa sayar dökerdi.

"Yonus Komtan, Gürün'ün sevimli velisi," 12 Eylül sabahı, sokağa çıkmış, yıllardır beklediği görevin nihayet kendisine tevdi edildiğini düşünüp, sağa sola emirler yağdırıyordu. Onu tanımayan askerler ise ne yağacağını şaşırıyordu.

Yonus Kotaman, Çizim: Aydan Çelik

* * *

12 Eylül sabahına Orta Anadolu'nun küçük bir kasabasında bir sitcom tadında girdim.

Sonra?

Sonrası bildiğiniz gibi: Soap opera görünümlü bir Alacakaranlık kuşağı... Halen devam ediyor.

* * *

Selahattin Duman'ın yazısı için tıklayın.

Ve kıymetli bir derleme: Osmanlı'dan günümüze darbeler.

Aydan Çelik kimdir?

Aydan Çelik 1966 yılında Gürün'de doğdu.  

İstanbul Ünivesitesi'nde İşletme ve İktisat Tarihi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Heykel okudu. 

Çizgi film stüdyolarında, reklam ajanslarında, gazetelerde, dergilerde, yayınevlerinde çalıştı. 

Erken yaşta bağlandığı bisiklet sporu vesilesiyle Eurosport Türkiye'de konuk yorumcu oldu.

Açık Radyo'da Esra Ertan'la birlikte Şeytan Arabası adında bisiklet programı yaptı.

2006'da Tarih Vakfı Yurt Yayınları'ndan Mişli Geçmiş Zaman adını taşıyan karikatür albümü yayımlandı. 

Devam eden yıllarda  Bi Tur Versene, İstanbul Bisiklet Rehberi ve Bisiklet Manifestosu adında bisiklet temalı üç kitabı okurla buluştu.

2013'te Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun 50. yaşı için "Pardus" adında bir maskot tasarladı.

Toplumsal Tarih, Cyclist Türkiye, Socrates dergileri yayın kurulu üyesi.

Halen çiziyor, yazıyor, bisiklet üstünde çocukluğunu arıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

“Bu santral hepimizi öldürecek”

Geçen cumartesi Cumhurbaşkanı muhtarlara konuşma yaparken, İklim Adaleti Koalisyonu’nun Youtube kanalında muhtar Ahmet Koç’un sesi yükseliyordu: “Bu santral hepimizi öldürecek!”

İkinci İstanbul Turu

Yıllardır yolunu gözlediğimiz Tour of Istanbul’un bu yıl ikincisi yapıldı.  İstanbul’un bisiklet turu birçok bakımdan sınıf atlamış görünüyordu

Son destanı kadınlar yazdı

Roland Barthes, Fransa Turu'nu "destan" olarak tanımlar. Daha çok erkekler üzerinden anlatılan destanı artık kadınlar yazıyor... Geçen pazar biten yarışta, birinci Kasia Niewiadoma ile ikinci Demi Vollering arasındaki fark sadece 4 saniye idi

"
"