Bisiklet sporuna meraklı okurlar, geçen yıl yapılan Tour of Istanbul’u hatırlayacaktır. Yıllardır beklediğimiz ve hayata geçmesiyle büyük sevinç duyduğumuz bir organizasyon olmuştu.

Bu yıl Tour of Istanbul’un ikinci edisyonu yapıldı. Hem de “bir üst lige yükselmiş” olarak... Geçtiğimiz yıl 2.2 kategorisinde yapılan yarış bu yıl 2.1 kategorisine yükseldi.

Tour’un 2024 edisyonunda şimdilik sadece bir “World Team”, Astana Kazakistan takımı vardı. Ayrıca içlerinde Lotto Dsnty, TotalEnergies gibi iddialı ekiplerin yer aldığı 5 “Pro Team” katıldı.  “Continental” adını verdiğimiz 15 takıma bir de Bulgar milli takımı eklersek, toplamda 22 takım yarıştı.

* * *

Yarış 12 Eylül sabahı Çatalca’da başladı. (12 Eylül her zaman insanın içini burkan, ürperten şeylere vesile olmuyor. Arada güzel şeylere de denk geliyor.)

Tour of İstanbul Çatalca etabı (Fotoğraf: Burak Baştürk)

Çatalca Millet Bahçesi’nden yola koyulan bisikletçiler, İstanbul’un neredeyse üçte biri toprağına sahip bu güzel ilçenin önce kuzeyine doğru gittiler. Karacaköy’e kadar çıktıktan sonra, Istrancalar’a ve “Kuzey Ormnaları”na selam çakıp güneye döndüler. Sayalar, Büyük ve Küçük Kılıçlı, Fener, Kurfallı, Akören, Gazitepe, Kadıköy, Ortaköy gibi Silivri’ye bağlı köylerden geçtiler. (Evet yanlış duymadınız. Silivri’nin Kadıköy ve Ortaköy adında iki köyü var. Hatta Kadıköy’ün girişinde “Karpuz diyarına hoş geldiniz” yazan bir tak bile var. Silivri’nin bu köyü ile, Çatalca’ya bağlı Elbasan arasında “bizim karpuzumuz daha güzel” rekabeti bile var.)

Ortaköy’den Ovayenice’ye devam eden bisikletçiler, Elbasan ve Çakıl eteklerinden geçtikten sonra bitiş çizgisine ulaştı. Günün galibi TotalEnergies takımından Emilien Jeanniere oldu.

* * *

Bisikletçiler ikinci gün şehrin Anadolu yakasına geçtiler. Şile’de başlayan etap, ilçenin nefis köylerinde kuzey ormanlarında, su kaynakları kıyılarında devam etti. Günün galibi yine aynı takımdan Mathieu Burgaudeau oldu.

Tour of İstanbul Şile etabı başlangıç (Fotograf: Brian Black Hodes)

3. etap, Beykoz’dan başladı Polonezköy’de bitti.Manuele Tarozzi’nin heyecan verici 45 kilometrelik kaçışı, son 100 metrede hayal kırıklığıyla bitti. Etabın galibi çok akıllı bir atakla yine Burgaudeau oldu.

4. etap Yenikapı’dan başladı. Ama o yarış başlamadan evvel yaklaşık bin kişinin katıldığı bir halk sürüşü gerçekleşti.

Halk sürüşüne katılan bisikletçiler Gülhane Parkı'nda

Ardından yola çıkan pro bisikletçiler, Tarihi Yarımada eteklerinden Haliç’e devam etti. Silahtarağa’dan geri dönüp, Galata Köprüsü, Beşiktaş, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü üstünden Bağdat Caddesi’ne indi. Avrasya Tüneli’nden geçen bisikletçiler, çıkışta dehşetli bir yağmur ile karşılaştı. Sağanak altındaki bitiş çizgisine ulaşan ilk isim Bardiani Ccf takımında Devide Gabburo oldu.

Günün sonunda genel klasman lideri iki etap kazanan Mathieu Burgaudeau oldu. Yeşil renkteki tırmanış mayosu İBB ekibinden Samet Bulut’un olurken, mavi renkteki en iyi sprinter mayosunun sahibi Emilien Jeanniere oldu. Bu yıl yarışa dahil edilen beyaz renkli saygı sprint mayosu Polonyalı Marcin Budzinski’ye gitti.

Tour of İstanbul Şile etabı (Fotoğraf: Cenk Ordu)

Birkaç naçizane öneri

Bisikletin ekonomisine, ekolojisine, sosyolojisine, psikolojisine, aklınıza hangi “loji” gelirse ona şifa olacağını söyleyip duruyoruz. Tour of Istanbul da bu iyiliğin önemli bir parçası. Ama iş bununla bitmiyor. Şehrin bisiklet kültürünün zenginleşmesi için yapılması gereken çok şey var. Bunları uzun uzun sıralayıp yazının bütünlüğünü bozmak istemem ama aklıma gelen ilk iki şeyi söylemek isterim.

Birincisi yerel yönetimlerin bisiklete daha çok ilgi göstermesi... Tour of Istanbul, İBB ve onun iştirak şirketi Spor İstanbul’un bir organizasyonu... Burada sadece Büyükşehir değil, ilçe belediyelerinin de yapacağı çok şey olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda bu konuda Beykoz Belediyesi önemli adımlar atmıştı. Beykoz kulübü bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Spor takımına dönüştü.

Bir zamanlar İstanbul’da birçok ilçe belediyesinin bisiklet takımı vardı. Bunlar yeniden kurulabilir. Bu yapılamıyorsa bile bisiklet festivalleri organize edilebilir. Türkiye’de, Gökova, Bartın, Çanakkale, Keşan, Datça, Köyceğiz gibi birbirinden değerli bisiklet festivalleri yapılıyor. İstanbul’un özellikle kırsal dokusu zengin ilçelerinde düzenlenecek bisiklet festivallerine binlerce insan katılmak isteyecektir.

İkinci önerim yarış takvimiyle ilgili. Özellikle Çatalca Silivri’nin yoğun tarım yapılan coğrafyası eylülde çok iyi fotoğraf vermiyor. Çünkü artık o topraklarda hasat yapılmış, tarlalar yeniden sürülmüş, dolayısıyla kahverengi bir ton hâkim oluyor. Oysa kanola, ayçiçeği, bugday gibi çok sayıda ürünün ekildiği bu topraklar, nisan-ağustos arasında inanılmaz güzellikte, “Van Goghvari” sarı-yeşil manzaralar sunar.

Bir diğer önerim de yayıncı kuruluş Sportstv’ye... 

Dört etabı başından sonuna canlı olarak yayınlayan kanalda Özer Çeliksüngü ve Erman Öner’in anlatımları ziyadesiyle doyurucuydu. Çekimler profesyonel ve temizdi. Ama yayınlarda biraz daha stok görüntüye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Özellikle İnceğiz Mağaraları, Anastasios Surları, Çakmak Savunma Hattı, Hadrianus Su Yolu, Kurşunlugerme su kemeri gibi görece az bilinen yerlerin seyirciyle paylaşılması yarışın “katma değerini” arttıracaktır.

Diyor, organizasyona emeği geçen herkesin eline sağlık diye yazıyı bitiriyorum.