15 Haziran 2017

Berberoğlu’na 25 yıl veren heyetteki üye, 10 ay önce hâkim oldu

Bu çok ciddi kararın altında, hangi imzalar var. Türkiye’nin bunu da bilmeye hakkı yok mu?

Enis Berberoğlu, yılların gazetecisi… Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği yapmış, kitaplarıyla karanlık noktaları aydınlatmaya çaba harcamış, ekonomi gazeteciliğinde de itibarlı bir isimdir Berberoğlu… Hatay’daki MİT TIR’larıyla ilgili haber, Aydınlık’ta aylar önce yayınlandıktan sonra, Cumhuriyet bu haberi manşetten yayınlayınca, hakkında dava açıldı. İddia şu: Belgeleri gazeteye o ulaştırmıştı…

Belgelerin nasıl ve kim tarafından bir yere ulaştırıldığı meselesi çok ayrı bir konu; etik açıdan buna gazetecilikle ilgili meslek komisyonlar bakabilir... Ama bu iddianame, onun için müebbet hapis istedi.

Her duruşmaya geldi

Ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuksuz yargılandığı davanın her duruşmasına katılan milletvekili Enis Berberoğlu’nu önce müebbet hapis cezasına hükmetti. Ardından 1/6 oranında indirimle 25 yıla indirdi. Ve duruşmadaki Berberoğlu tutuklandı. Adliye polisi Berberoğlu’nu derdest edip cezaevine götürdü.

Savcı, Enis Berberoğlu'nun "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istemişti.

Oysa, MİT TIR’larına ilişkin ilk haberi Aydınlık gazetesi, 21 Ocak 2014 tarihinde “İşte TIR’daki cephane” manşetiyle yayınlamıştı. Haberde “Adana’da durdurulan MİT’e ait 3 TIR’dan mühimmat çıktı. Aydınlık, arama fotoğraflarına ulaştı. TIR’ların insani malzeme değil, top mermisi taşıdığı belirlendi” denilmişti.

Cumhuriyet Gazetesi  29 Mayıs 2015’te, yani Aydınlık gazetesinden 14 ay sonra yayınlamıştı aynı belgeleri.  “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle…

Erdoğan: Bedelini ödeyecekler

Erdoğan, canlı yayında açıkladı: “Avukatlarıma talimatı verdim, hemen davayı açtım. Bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek öyle bırakmam onu. Üst akıl böyle bir talimat veriyor.”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Dündar'ın "Tutuklandık" isimli kitabında, görüntüleri kendisine "Solcu bir vekilin 27 Mayıs'ta getirdiğini" yazdığını belirtmişti.

Savcılık, Can Dündar’ın HTS (telefon kayıtlarını) inceledi. Yapılan incelemede Dündar ile Berberoğlu’nun 25 Mayıs 2015 tarihinde 21 saniyelik bir görüşme yaptıkları tespit edildi. İki ismin de telefonun Şişli Büyükdere Caddesi’nde Cumhuriyet gazetesi binasına yakın bir yerde sinyal verdiği belirlendi.

İki ismin bu 21 saniyelik telefon görüşmesinin ardından yüz yüze görüştüğünü ifade eden savcılık, “Söz konusu görüntülerin flash disk içinde bu görüşmede Enis Berberoğlu tarafından Can Dündar’a verildiğini” belirtti.

Ve mahkeme heyeti, Enis Berberoğlu’na 25 yıl ceza verdi. Tartışmalar diğer haberlerde var, biz şuna odaklanalım: Bu çok ciddi kararın altında, hangi imzalar var. Türkiye’nin bunu da bilmeye hakkı yok mu?

İşte mahkeme heyeti

Ali Hasan Horasan: Mahkeme başkanı. Mesleğe, Temmuz 2005’te Konya’da hâkim adayı olarak başvurdu. 12 yıllık hâkim. Diyarbakır’ın Hani İlçesine atandı. İlk hâkimliğini burada yaptı. Ardından Batman’a tayini çıktı. 8. dereceye yükseldi. 2008’da Zonguldak Gökçebey’e atandı. 2012’de Bayramiç hâkimliğine atandı. Birinci sınıfa ayrıldı ve İstanbul’a geldi.

Arif Atanıan: Üye. Eylül 2008’de ilk kez hâkimlik kadrosuna atandı. Giresun’dan başvurmuştu. Önce Hizan’da ardından Ordu’da görev yaptı. Haziran 2016’da İstanbul’a atandı.

Ayçin Saylık: Üye. 10 aylık hâkimlik tecrübesi var. İstanbul’dan Hâkim Adayı olarak 2016’da başvurdu.  19 Ağustos 2016’da ad çekme sonucuna göre Kızıltepe’ye (Mardin) ataması yapıldı Üç ay sonra 9 Kasım 2016’da 2052 sayılı adli yargı kararnamesi ile İstanbul hâkimi oldu. 16. Ağır Ceza Mahkemesi üyesiydi.  24 Mayıs 2017 tarihli ve 778 sayılı kararla 16. Ağır Ceza Mahkemesi Üyeliğinden 14. Ağır Ceza Mahkemesi Üyeliği’ne getirildi.

Yazarın Diğer Yazıları

Üsküdar'dan 100. yıl portreleri: Sahilde farklı kimliklerin buluşması, Çengelköy tepesinde Atatürk dönemi mukayesesi

Türkiye'de milyonların özlemiymiş meğer ortak bir kutlama yapmak. Ayrıştırılmadan, ötelenmeden aynı yerde aynı anda, başka saiklerle de olsa…

Sultanahmetli delikanlı; Babıâli 'Ulvi Baba'sını kaybetti...

Efsane bir muhabir, şahane bir adamdı, 80 yıllık ömrünün 50 yılını aldı gazetecilik...

Maltepe’ye kimler koştu, oradan nasıl ayrıldılar?

Üniversiteli apolitik gençler, hocalarının ‘bilinmeyen nedenle’ gözaltına alınmasına tepki için Maltepe’ye gelmişti...