05 Kasım 2013

Sana kara bir aynadan baktım ey aziz ekran

Popüler kültürün en sükseli mecrası televizyon, sırasında \'yüksek kültür\' ürünlerini de öğütüp reytinge çevirmekte epey usta. Şık hanım ve beylerin yüklüce paralar karşılığında yüksek tavanlı, şatafatlı opera binalarında tükettikleri \'elit\' kültür ürünlerinin basit bir eğlencelik olması da işin ironisi.

 

Yan odadaki televizyondan gelen o muhteşem müzik evi dolduruyor birden. Oysa haberler olmalıydı şu sıralar. Bu Puccini’nin Gianni Schicchi eserinden, sopranolar için yazdığı ve neredeyse dünyanın tüm ünlü opera sanatçılarının okuduğu “O mio babbino caro” (O sevgili babam) aryası. Neler olduğunu anlamak için ekranı görebileceğim bir noktaya meylediyorum. O da ne? Ekranda küçük bir kız çocuğu var ve bu muhteşem ses ondan çıkıyor. Olayın haber boyutunu anlamam uzun sürmüyor. Her ülkede klonlanmış formattaki ses yetenek yarışmalarından biri bu. Bu kez de Hollanda’da stüdyodaki izleyicileri ve seçici jüriyi ayaklara fırlatan mucize yıldız bulunmuş görünüyor. 9 yaşındaki Amira Willighagen önce Avrupa televizyonlarını sonra da sanal alemi adeta sallıyor. Amira’nın performansının videosu bu yazıyı yazarken sadece YouTube’da bile 5 milyon kere izlenmişti.

Popüler kültürün en sükseli mecrası televizyon, sırasında “yüksek kültür” ürünlerini de öğütüp reytinge çevirmekte epey usta. Şık hanım ve beylerin yüklüce paralar karşılığında yüksek tavanlı, şatafatlı opera binalarında tükettikleri “elit” kültür ürünlerinin basit bir eğlencelik olması da işin ironisi. Aslında televizyon eğlence sektörünün o olabildiğine pırıltılı ancak bir o kadar da sahte dünyasında “idol” yaratma yarışı yıllardır sürüyor. Çin’den Irak’a kadar pek çok ülkede izlenme oranlarına bakıldığında kısa vadede bu ilginin biteceği yok.

Hatırlayalım, daha dört yıl önce İngiltere’deki yetenek yarışması Britain’s Got Talent’da Susan Boyle adındaki bir İskoç kadın, Sefiller müzikalinin ünlü baladı “I Dreamed A Dream” ile dinleyenleri adeta nefessiz bırakmıştı. Ancak gelin görün ki televizyonun acımasız güzellik ölçütleriyle donanmış evreni, kilolu, kalın kaşlı ve bakımsız saçlı Boyle için çoktan köklü bir dönüşüm planı hazırlamıştı bile. Dört yıl boyunca Boyle adeta mikroskopun altında yaşadı, geçmişi didik didik edildi, özel yaşamıyla ilgili küçük düşürücü şakalar yapıldı ve kameralar önünde dış görünümü tamamen değiştirildi ve sonunda istenilen “star” yaratıldı. Ne de olsa sesin niteliği de bir yere kadardı ve televizyon dünyası her daim estetik ve güzellik peşindeydi.

Popüler kültür kitleleri peşinden sürüklemek ve onları en dipteki ortak noktada buluşturmak için vardır. Milyonlarca izleyici aynı anda şaşırır, güler, büyülenir, öfkelenir. Jüri üyeleri adeta tanrısal yetilerle donanmıştır ve son sözü söylemek için oradadır. Türkiye’ye baktığımızda ise UNESCO’nun 2013 araştırmasına göre günde ortalama 6 saat televizyon izleyen bir toplum olarak popüler kültürün yaşantımızdaki yeri azımsanmayacak boyutta.

Bütün bunlarını düşünürken televizyonun/teknolojinin insan ilişkilerini ve toplumları ne hale getirdiğine ilişkin belki de en sarsıcı ve derin yapımın yine televizyon için yazıldığını da belirtmeden geçemeyeceğim. İngiltere’de 2011 yılında birer saatlik 6 tane mini seri olarak yayınlanan Black Mirror (Kara Ayna) karanlık bir gelecek distopyası çiziyor. Tam da bu yetenek yarışmalarını bilimkurgu içinde anlatan bölümde, şarkı söyleyerek şansını deneyen yarışmacıyla alay eden jüri üyeleri, müzik piyasasının artık doygunluğa ulaştığını, bunun yerine onu yüksek profilli bir porno yıldızı yapabileceklerini söylerler. Çok uç gibi görünen bu teklifin insanların anlamlı bir iletişimi kaybettikleri bir fantezi dünyasında nasıl değerlendirildiğini burada sizlerle paylaşmayacağım. Ancak internet üzerinden mutlaka izlemenizi de öneririm.

Bu arada 9 yaşındaki Amira’nın öyküsü tüm haber kanallarını ve internet sitelerini hızla dolaşıyor. Küçük kız opera söylemeyi YouTube’dan kendi kendine öğrendiğini söylüyor. Anlaşılan “Kara Ayna”nın gölgesi bir kez daha televizyon ekranına vuracağa benziyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Medyanın diplerine iki kişisel yolculuk: 5Ne 1Kim ve Abluka

Bu kitapların her ikisi de medyada yaşanan onca kötü uygulamanın ve bundan sorumlu insanların isimlerinin kayda geçmesi için değerli

İnternette sansürün daralan kıskacı

Yeni düzenleme, Bakana ve TİB Başkanına internet sitesini erişime engelleme yetkisi veriyor

"
"