01 Ağustos 2012

Ertelenmiş cümleler kağıda düşünce…

Başbakanımızın, ‘En az 3 çocuk’ diyerek kadınlarımızı iyiden iyiye eve hapsetmek istediği şu günlerde 60 yaşına gelmiş olan Gülcihan, ancak atabilmiş kendini evinden dışarı...

‘Ben Gülcihan. Kahramanmaraşlıyım. Avşin doğumluyum. 20 yıldır İstanbul'da oturuyorum. Okuma yazmam yoktu. Dolmuşa binerken zorlanıyordum, sorduğumda da, ‘Kör müsün’ diyorlardı. Canıma tak etmişti. Baktım bizim mahallenin kadınları toplanmış bir yere gidiyorlar.  Sordum, okuma kursuna gidiyorlarmış, ben de katıldım. Şimdi okuyup yazabiliyorum.  Okumanın yaşı olmaz, hangi yaşta olursan ol okumak iyidir. Ben 60 yaşındayım. Şimdi gazete alıp okuyorum, bankaya gidiyorum, her tarafa gidiyorum. Okuma yazmam olmadı mı sanki yaşamıyordum. Öğretmenlerime çok teşekkür ediyorum...’                                                                                                   

\                    

Başbakanımızın, ‘En az 3 çocuk’ diyerek kadınlarımızı iyiden iyiye eve hapsetmek istediği şu günlerde 60 yaşına gelmiş olan Gülcihan, ancak atabilmiş kendini evinden dışarı...  

20 yıldır İstanbul’da yaşayan hem de okuma-yazma bilmeden yaşayabilen bir kadın Gülcihan... Yardım istediğinde de, ‘Kör müsün kadın baksana!’ yanıtını alan... Kör değil belki ama evet bu ülkede maalesef bir kadın Gülcihan... Baba evi-ev işleri-eş-çocuk-iş derken ancak fırsat bulup kendi için bir şeyler yapmaya fırsat bulabilen bir kadın hem de...

\

Bir sınıf dolusu Gülcihan var fotoğrafta!

‘Canlarına tak etmiş’ okuma-yazma kursuna katılmışlar. Çok da iyi yapmışlar.

Kara tahtanın başında, öğretmenleri karşılarında, hep bir ağızdan harfleri öğreniyorlar. 7 yaşında yapmaları gereken şeyi ancak şimdi yapabiliyorlar...

Bu, bir yandan insanın canını acıtan, bir yandan da sevindirici olan hayat hikâyelerini, Ebru Dilber Çolak’ın Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde açılan ‘Ertelenmiş Cümleler’ fotoğraf sergisinden öğreniyoruz...

Ebru, bitirme projesi kapsamında okuma-yazma bilmeyen kadınların peşine düşmüş. İstanbul Marmara Eğitim Vakfı kursuna katılmış, bir yandan fotoğraflar çekmiş bir yandan da kursa katılan kadınlarla konuşarak, ‘Neden okuma-yazma bilmiyorlar? Ne gibi güçlükler yaşıyorlar? Çevrelerinden aldıkları tepkiler neler?’ gibi soruların yanıtlarını aramış.

\Projenin hayata bakışını değiştirdiğini belirten Ebru Çolak, “Okuma yazma kursuna katılan kadınlarla 6 ay boyunca zaman geçirdim. Bir yandan fotoğraflar çektim bir yandan da onların hayat hikâyelerini dinledim. Birçoğu erken yaşta evlendirilmişti. Köyde yaşadıkları için de sadece erkek çocuklarına okuma fırsatı verilmişti. Kadınlar çoğu zamanlarını ev işleri yaparak, çocuk bakarak ya da aile işlerinde çalışarak geçiriyordu. Yani okuma yazma öğrenmeye hiç fırsatları olmamıştı. Ama bunun eksikliğini her zaman hissetmişlerdi. Okuma yazma binemedikleri için sokağa çıkmaktan korkuyor, alışveriş yapamıyor, otobüse, minibüse binmeye çekiniyorlardı. Ayrıca çocuklarına derslerinde yardım edemiyor, bunun için çok üzülüyorlardı. Kursta okuma yazmayı öğrendikçe kendilerine olan güvenleri de arttı. Diplomalarını aldıklarında gözlerindeki mutluluk görülmeye değerdi. Bu proje benim açımdan çok öğretici oldu, hayata bakış açım değişti. Yeni projeler yapmaya devam edeceğim’ diye konuştu.

Kadınların öykülerini de katıp yüreğimize tek tek geçiyoruz sergideki fotoğrafların önünden...

‘Okuyup avukat mı olacaksın’ diyen babası tarafından okuldan alınan ve 17’sinde evlendirilen Emine…

12’sinde gelin olan 6 çocuk doğuran ve bu nedenle de okuma yazmayı ancak 30’unda öğrenebilen Elife…

Ve arkadaşlarının okula gidişini gözyaşları içinde seyreden Fatma…

Daha çok kadınımız okusun-yazsın diyerek Cevahir Güven’in şiiriyle ayrılıyoruz sergiden:

\‘Umut ederek yaşadım/güneş yeniden doğdu/zevkle kursa başladım/erkenden kalktım/yemeklerimi yaptım/yılmadan çalıştım/emek saffettim/nur yüzlü öğretmenim/sayende okuma yazma öğrendim/sana çok teşekkür ederim/sevgilerimle... ‘

2 milyon 617 bin kadın okuma-yazma bilmiyor!

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye'de Kadının Durumu Raporu'na göre okuma yazma bilmeyen her 10 kişiden 8'ini kadınlar oluşturuyor.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2011 sonuçlarına göre, okuma yazma bilmeyen 3 milyon 171 bin 270 kişiden, 2 milyon 617 bin 566'sını kadınlar oluşturuyor. Okuma yazma bilmeyen kadınların 2 milyonu, 50 ve üzeri yaş grubunda bulunuyor. 6-24 yaş grubunda okuma yazma bilmeyen kadınların sayısı ise 72 bin.

Raporda, Türkiye'de okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen kadınların sayısı 7 milyon 342 bin 881. İlkokul mezunu 8 milyon 627 bin 741, ilköğretim mezunu 5 milyon 256 bin 806, ortaokul veya dengi okul mezunu 1 milyon 115 bin 612, lise veya dengi okul mezunu 5 milyon 24 bin 315, yüksek okul veya fakülte mezunu 2 milyon 299 bin 487, yüksek lisans mezunu 163 bin 414, doktora mezunu 46 bin 450 kadın bulunuyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Seçimin kazananı: BELLA!

“Söz Veriyorum” protokolüne imza atan tüm başkanlar; kısırlaştırma, barınma ve rehabitasyon gibi faaliyetlerde HAYTAP ile işbirliğinde çalışacağını beyan etti

Şimdi moda: Balkonda bahçe

 Yeryüzü Derneği, bugüne kadar 1500 kişiye ücretsiz olarak tohum ulaştırdı

Para mutluluk getirmiyor!

Otoriter, sıkı kontrol, gelişmeye açık olmama, kısıtlı üretim ve depresif yönetim biçimi, başarıyı ve motivasyonu düşürüyor

"
"