Oğuz Tongsir

Kabul etmek gerekli ‘sinsi’ manevraları başından beri akılcıydı. Önce TSYD’nin tüzüğünü değiştirdi, sonrasında Anadolu’da çok sayıda kişiyi yanına çekmek için dernek üyesi yaptı. Oysaki 1963 yılında kurulan Türkiye Spor Yazarları Derneği’ne üye olmanın şartları yönetimler değişse de hiç değişkenlik göstermemişti. Spor yazarı, çalıştığı kurumda 212 Sayılı Basın İş Kanunu ile sözleşme sahibi olmalıydı ve ‘Basın Kartı’ taşıması gerekliydi. Bu sorunu aştıktan sonra sistematik olarak derneğe çok sayıda üye aldı. (Bu konu oldukça şaibeli zira spor yazarı olmayan isimler de mevcut iddiası var.) Birinci seçim, ikinci seçim, üçüncü seçim ve sonunda dördüncü seçimde patlayıverdi! Çekirge bir sıçrar iki sıçrar üç sıçrar misali…

Anadolu’dan o kadar çok üye alıp yanına çekti ki artık seçilmekten yana en ufak kaygısı yoktu, zaten öyle de oldu. Dördünce kez bir daha seçildi lakın hatalar silsilesiyle. Aslında AKP iktidarının yaptıklarını kopyaladı yoksa böyle bilgi ve birikime sahip değildi, olamazdı da.  

Çıkarları ve egosu ağır basınca dokuz yılın ardından bir üç yıl daha tek meslek kuruluşu Türkiye Spor Yazarları Derneği, TSYD’yi yönetmeye kalkışması kendi sonunu hazırlasa neyse de 1963 yılında kurulan derneği tüketti, bitirdi. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındı ancak hiçbir şey olmamışçasına derneğin olanaklarını sonuna kadar kullanmaya devam etti. İstanbul Vali Yardımcısı Ünal Kılıçarslan 19 Aralık 2024 tarihi itibariyle artık Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin kayyımı bir başka deyişle patronu...

Dokuz yıl boyunca derneğin aracını kendi şahsi aracı gibi kullandı, benzin ve köprü giderleri ödendi yetmedi özel! giderlerini de dernek ödedi. Kendisine çiçek alıp uğurlamak isteyen personele “Ben bir yere gitmiyorum. Yine başkan olacağım” yanıtını verip aldıkları çiçeği kabul etmedi. Başkanlık görevinden alınmasına karşın kimse ses çıkaramadığı için aylardır derneğin aracını nasıl kullandı, benzin ve köprü giderini nasıl derneğe ödetti? Hiç mi utanması yok Oğuz Tongsir’in?  

TSYD’nin kurulduğu günden yana Anayasa’sında ödemeler için üç imza gerekliydi ancak Oğuz Tongsir allem etti kallem etti ve bu rakamı ikiye indirdi. Başkan olarak kendi ve elamanın imzası yeterli oldu. Peki şimdi ne oldu? Başkanlıktan alındığı için personele aylardır maaşlarını alamıyor. Oğuz Tongsir’in imzası geçersiz tek imza da işe yaramıyor oysa geçmişteki gibi üç imza söz konusu olsaydı aksama yaşanmaz personel de maaşını alır ve ayazda kalmazdı.

Duydum ki Oğuz Tongsir yine dernekten dışarı çıkmıyormuş, doğal hakkıdır eski başkan ve kıdemli üye. Peki kardeşim bu adamın  yaşamında dernekten başka bir şeyi yok mu? En büyük yangılısı ise, genel kurul yapıldığında Anadolu’daki elemanların yine kendisini başkan seçtirmek için koşturacağını varsayması… TSYD’nin parası olmadan onları uçakla kim İstanbul’a taşıyacak? 5 yıldızlı otellerde konaklamalarını kim üstlenecek? Kim geceleri onurlarına yemek verecek?

Ben Oğuz Tongsir’in yerinde olsam utancımdan derneğin önünden geçemezdim. Onu bilemem!..