Bir ‘helalliktir’ gidiyor hamdolsun! Enkaz altındaki yurttaşa zamanında yetişemeyenler, can kurtaracak yardımları organize edemeyenler kent, kent dolaşıp ‘helallik’ istiyor yurttaştan, biz de ibretle tanıklık ediyoruz. Merak ettim, Başakşehir - Beşiktaş maçının hakemi Mete Kalkavan da karşılaşma bittiğinde Başakşehir'den ‘helallik’ istedi mi? Öyle ya pozisyonu VAR ekranından tekrar tekrar izlemesine karşın hatalı karar verdi, onun da hakkı değil mi ‘helallik’ istemek? Adnan Januzaj’nin ceza sahasına girerken dengesini kaybettiği anda Gedson Fernandes'in bileğine doğru yaptığı müdahalenin karşılığı olsa olsa ‘sarı kart’ olur. Zira adam rakibine dengesine kaybettiği için vuruyor…   

Beşiktaş sahadan yengiyle ayrılsa da sergilediği oyun kısa geçmişteki gibi futbol tutkunlarına keyif vermiyor. Ne yazık ki ‘sıradan’ bir takım olup çıkıverdi halkın takımı Beşiktaş... Başakşehir karşısındaki Beşiktaş da hiç farklı değildi. Şenol Güneş’in inat ve ısrarla her maçta direkt sahaya sürdüğü 3. sınıf futbolcu Cenk Tosun bunun önemli nedenlerinden birisi ve tabii bir de Salih Uçan… Cenk Tosun’tan kanat oyuncusu olmaz zira bu çocuk sahada gol attırmaya değil gol atmaya odaklanmış yapıya sahip. Rakı seven insana ‘şarap içeceksin’ dayatması gibi bir şey bu! “Efendim kanatta oynayacak ama Vincent Aboubakar’ın yanında ikinci golcü olacak” yok öyle bir şey. Hem en iyisi olsun hem ucuz olsun! Varsa biz de alalım. İster kabul ederseniz ister etmezsiniz Cenk Tosun, sadece kolay lig maçlarında oynar o da buradaki lig maçlarında… Salih Uçan’ın durumu tescillenmesine karşın Şenol Güneş bu konuda da inatçı. Salih gittiği hiçbir takımda uzun soluklu olamadı ki… Yetisi sınırlı şayet Beşiktaş’ın orta alanı Salih Uçan’ın beceresine endeksleniyorsa durum vahim demektir, ki zaten öyle gözüküyor. Adam yorulmadan koşuyor ama hepsi bundan ibaret. “Adım Hıdır elimden gelen budur” diyor, bunun için onu yermek gereksiz. Salih Uçan ile sözleşme yenileyen yönetim dururken çocuğun suçu ne?  

Beşiktaş’ın tüm sorunun salt bu iki futbolcu oluşturmuyor tabii ki. Teknik direktör Şenol Güneş’in oyuncu seçimi de üzerine tuz biber ekiyor! Adama sorarlar Başakşehir gibi güçlü ve oturmuş bir kadroya sahip rakip karşısında sen Valentin Rosier’i yedek kulübesinde oturtup deneyimsiz Onur Bulut’u nasıl sahaya sürersin? Ve ardından da eklerler; oyunu değiştirme yetisine tanıklık ettiğimiz Alexandru Maxim’i yedek kulübesinde otursun diye mi transfer ettirdin?

Önce Beşiktaş sonrasında Şenol Güneş şanslıydı Başakşehir karşısında zira rakip karşılaşmanın büyük bölümünü bir eksikle oynadı ancak buna karşın en az Beşiktaş kadar iyi oynadı. Önce Vincent Aboubakar’ın beceri dolu gölü geldi ardından da Arthur Masuaku’nun akılcı vuruşu. Beşiktaş 2 gol ve 3 puanla geceyi noktaladı. Bu arada unutulmaması gereken önemli bir anekdot var o da Başakşehir’in 3 gün önce Belçika’da Gent ile oynadığı zorlu UEFA Konferans Lig maçı! Başakşehir’in fiziksel yorgunluğu doğal olarak Beşiktaş’ın işini kolaylaştırdı. Öyle büyütmeye, methiyeler düzmeye  hiç gerek yok!