11 Aralık 2015

Geyik muhabbeti!

Asla, ‘ah Tolga, vah Tolga’ demeyeceğim...


Bu sonuç kesinlikle sürpriz olmamalı Beşiktaş yandaşı için! Eksik kadrosuyla geldiği İstanbul’da yenmeyi başaramadığın rakibini kendi saha ve seyircisi önünde dize getirme olasılığın zaten yok gibiydi. Beşiktaş, önemli oyuncularından yoksun Sporting Lizbon’u İstanbul’da yenememiş, Perşembe’nin gelişi de Çarşambadan belli olmuştu, bunu baştan kabullenmek gerekli. Sonrası mı?

Asla, ‘ah Tolga, vah Tolga’ demeyeceğim zira Tolga Zengin’in Beşiktaş’ın kalecisi olamayacağı gibi kaptanlık görevinin de üstesinden gelemeyeceğini başında söylemiştim. Cenk Gönen’in gönderilmesini, hem de ‘sudan ucuza’ gönderilmesine de anlam verememiştim. Ne var ki, ‘hemşericilik’ baskın gelmiş, Tolga Zengin’den çok daha yetenekli genç kaleci Cenk Gönen haklı olarak kırılmış, Galatasaray’a hediye edilmişti. Ancak dün gece görüldü ki Cenk Gönen’in gidişi hayırlara vesile olmadı! Şimdi yediği goller için Tolga Zengin’i yerden yere vurmanın ne anlamı var? Eleştirilecek birisi varsa o da Beşiktaş başkanı ile yönetim kurulu üyeleridir. Hepsi bununla mı sınırlı? Tabii ki hayır…

Lizbon deplasmanında golü zor da olsa Ricardo Queresma’nın çabası ile buluyorsun, üst tura büyük ölçüde yaklaşıyorsun ardından da üç gol birden yiyorsun. Oysa Beşiktaş çok da kötü oynamıyordu sahada ev sahibi ekibin eşitlik sayısı gelen dakikaya kadar. ‘Sporting Lizbon Beşiktaş kalesine 4 şut çekti 3’ü gol oldu’ cümlesi Beşiktaş’ın sorununu özetlemeye yetiyor. Tolga Zengin sorununu bir yana bırakıp Şenol Güneş’in Olcay Şahan ‘tutkusunu’ irdelemeli kanımca!
 
’10 numara’ her takımda ‘özel oyuncuya’ haizdir. Olcay Şahan’ın neresi özel? Performansı mı, tekniği mi, yaratıcılığı mı? Nasıl ki, Tolga Zengin Beşiktaş’ın kalecisi olamaz ise Olcay Şahan da Beşiktaş’ın futbolcusu olamaz. Sıradan Anadolu takımında 10 numara da onun olabilir, sol kanat da, sağ kanat da ama asla Beşiktaş’ta değil. Bunu da Olcay Şahan ile fazlaca yüksek tutara 3 yıllık sözleşme yapan yönetim kurulu düşünsün. Bitti mi? Elbette ki hayır…

Şenol Güneş’in ‘hemşehrisi’ Tolga Zengin’den vazgeçmemesini anlayabiliyorum ancak Cenk Tosun’u yedek kulübesinde oturtmasına anlam veremiyorum. Sevgili Şenol Güneş, Feyyaz Uçar’a bir kez kulak verseydin! Feyyaz Uçar, Cenk Tosun’un geldiği takımında sağ kanadı ‘mükemmel’ kullandığını, üzerine basa basa defalarca söylüyor, bunun hiç mi anlamı yok senin için? Neden ‘inadım inat’ diyorsun? Burası Beşiktaş sevgili Şenol Güneş! Spor yazarları ‘geyik muhabbetini’ bıraksın ancak sen de inadını bırak. Hoş bu saatten sonra bıraksan ne olur?  Bu da yönetimin sorunu diyeceğim ancak izlediğimiz kadarı ile başkan Fikret Orman şu sıralar fazla yoğun!
 

Yazarın Diğer Yazıları

Çaçaron Immobile!

Ciro Immobile arada penaltıdan gol atıyor ama daha çok konuşuyor, kimi zaman kendi kendine söyleniyor, çoğu kez de hakeme dikleniyor. Bir başörtüsü taksa golcü değil ama inanılmaz başarılı çaçaron olup çıkar

Solskjaer’ın hakkını teslim etmeli…

Ole Gunnar Solskjaer’ın elinde bir de istediği birkaç futbolcu olsa acaba neler olur? Bir golcü, iki kanat, iki de savunma elamanı gibi mesela. Beşiktaş sportif olarak iyi yolda ancak ekonomik olarak durum vahimden de öte… Umut hepimizin ekmeği ye ye bitmiyor!

At sahibine göre kişner!

Ne Fernando Santos, ne Giovanni van Bronckhorst, ne de ‘nöbetçi teknik direktör’ Serdar Topraktepe aynı futbolcu topluluğunu böylesine organize oynatmayı beceremedi…

"
"