Fotoğraf: AA

Serdar Topraktepe ‘sessiz’ gözlemlerini sahaya aktardı, Beşiktaş da 5 maç sonra kazandı, olan biten bundan ibaret. Kimin nerede daha üretken oynayacağını, hangi futbolcunun görev yaptığı mevkide daha az hata yapacağını Portekizli ‘beyefendi’ teknik direktör Fernando Santos dışında zaten herkes bilmekteydi.  Topraktepe’ye bunu sahada uygulamak kalmıştı, o da başarıyla uyguladı…

Beşiktaş yönetiminin Samet Aybaba’ya inanıp da gereksiz transferler yapmasına gerek yok zira mevcut kadro ligde başarı için yeterli. Bunu nereden mi çıkardım? Gözlemlerimden elbette… Beşiktaş’ı Ankaragücü karşısında izlerken belirginleşen şu oldu; doğru yerde oynatılan futbolcular Beşiktaş’ın iskeletini oluşturacak düzeyde. Öyle ki seçilecek doğru kadro kısa süre sonra takım oyunu oynamaya başlayacak, pas hatalarını en alt seviyeye çekecek ve bir arada oynayan futbolcular takım arkadaşlarının özelliklerini, ayrıcalıklarını kavramaya başlayacak. Bu da beraberinde takım içinde yardımlaşmayı getirip, pozisyonu girmeyi kolaylaştıracak. Üzerinde çok çalışması gereken alan ise tartışmasız kanatlar.

Her ne kadar Beşiktaş, İnönü Stadı’nda Ankaragücü’nü 2-0 yenip 3 puanın sahibi olduysa da konuk ekip zaman zaman rakibinden üstün oynadı. Ankaragücü özellikle ilk yarıda sol kanadı mükemmele yakın kullandı. Şayet Christian Bassagog’a uyum sağlayan bir ileri uç elemanı olsaydı sanırım yine maçın skorunu konuşuyor olurduk!  Bunun yanında kendi alanlarından top kaybı yapmadan çıkmaları ve orta alanda birbirlerinin ayağına oynamaları takdire şayandı.

Görüldü ki Jackson Muleka ile Cenk Tosun mukayese dahi edilemez. Muleka, bitmeyen enerjisiyle takım için oynuyor, her bulduğu fırsatta kendini yere atan Tosun ise gol attırmak için değil atmak için oynuyor. Bunu Santos’un görmesini boş yere umut etti Beşiktaşlılar. Tosun’un diri fiziği ve antrenmanlardaki hırsı perdeledi gerçeği, Santos ne yapsın adamcağız da kanıverdi Tosun’a!    

Beşiktaş’ın sorunu bütünlüğü sağlayacak bir yapı! Gelecek teknik direktör her şeyden önce bu gerçeği bilmeli. Bireysel beceri düzeyi ne kadar üst düzeyde olursa olsun şayet elemanlar birbirinden kopuksa başarı hayal olur, Beşiktaş’ta yaşanan da bundan ibaret.

Ayrıca Beşiktaş farklı bir özelliğe sahip. Art arda gelen şampiyonluklarda, yenilgisiz şampiyonlukta Beşiktaş üstün bir kadroya sahip değildi, sadece takım içinde uyum ve arkadaşlık ön plandaydı. Özetle; Beşiktaş’ın yapısında sıradan kadroyla kazanmak var. Gereksiz ve pahalı transferler sadece ilerleyen dönemde külfet olup çıkar karşınıza. Bütünlüğü sağlayacak yapı Beşiktaş’ın önceliği olmalı.

Ezcümle; Beşiktaş sadece Ankaragücü’nü yendi, ki çok da iyi oynamadan. Futbolcular baskıdan, eleştiriden yılmış durumda. Onlarda haklı bir başkan gitti bir başkan geldi, bir sürü teknik adam geldi ve teker teker gitti…