Virginie Viard
1990 yılında patlak veren körfez krizi sonrasında PPR, Lwmh gibi tröstler tarafından paylaşılan lüks dünyasının ünlü markaları için yeni bir dönem başlamıştı.
Tröstler, yeni bir strateji geliştirerek markaların devamını sağlamak ve kreatif direktörlük koltuğuna oturtmak amacı ile "star tasarımcılar" dönemini başlattılar.
Tom Ford, John Galliano, Alexander Mc Queen, Hedi Slimane gibi o güne dek tanınmayan tasarımcılar Louis Vuitton, Christian Dior, Yves Saint Laurent, Gucci gibi lüks markaların başına getirildiler.
Prada ve Chanel grupları kendi yönetimlerini koruyarak yollarına yalnız devam ettiler. Muccia Prada'nın maestroluğundaki Prada, tasarım ekibi ile birlikte büyümeye devam etti.
Karl Lagerfeld
Chanel, ise, 2019 yılında aramızdan ayrılışına kadar Alman tasarımcı Karl Lagerfeld'in yönetimde kaldı. Lagerfeld, profesyonel bir tasarımcı olduğu kadar, üç nesil lüks tüketicisine göz kırpma dehası ile markanın cirolarını hep yüksek tutmayı başardı.
Tasarımcının ani vefatı ile sarsılan marka, uzun yıllardan beri hatta Lagerfeld'in sağ kolu olmasından önce bile tasarım ekibinde bulunan gizli yaratıcı Virginie Viard'ı boşalan koltuğa oturttu.
Viard'ın markanın mutfağından gelmiş olmasının verdiği özgüvenle çabuk adapte olarak yürüttüğü kreatif direktörlük görevinden ayrılacağı haberinin anons edilmesi ise moda dünyasında yüksek ölçekli bir deprem yaratmış durumda.
Bizim medyaya kıyasla daha temkinli ve araştırmacı olan Fransız medyası, şimdilik yüksek sesle konuşmuyor olsa da el altından servis edilen haberler tasarımcıya teşekkür edildiği doğrultusunda birleşiyor.
Viard, beş yıllık saltanatı boyunca çekingen kişiliği nedeni geri planda kalmayı tercih etti. Tasarımcının röportaj vermeyi kabul etmemesi, özel hayatını gizli tutmaya çalışması gibi nedenler, basın tarafından eleştiriliyordu.
Karl Lagerfeld gibi güçlü ve medyatik bir karakterden sonra aynı çizgiyi sessizce yönetmeye çalışmak, kanımca zaten ilk baştan kaybedilmiş bir oyundu.
Ayrıca, Lagerfeld çizgisinin bir uzantısı olarak tasarlanan koleksiyonlardaki mükemmelliyetciliğin teatral sunum yoksunluğu bazı moda eleştirmenleri tarafından sıkça dile getiriliyordu.
Tasarımcının bayrağı eline aldıktan sonra yaptığı doğru hamleler arasında, 2022 - 2023 kış sezonu defilesini Senegal'in Dakar kentinde gerçekleştirerek markanın ilk kez Afrika'ya adım atmayı sağlamış olmasını gösterebiliriz.
Coco Chanel'den sonra markayı yönetme şansına erişen tek kadın tasarımcı olmanın verdiği avantajı kullanarak büyük beden mankenlere göz kırptı.
Jill Kortleve
40 beden ölçülerinde olan Hollandalı manken Jill Kortleve'i podyuma çıkarması ve görsellerde kullanması da markaya getirdiği bir diğer yenilik olarak düşünülebilinir.
Virgine Viard'dan boşalacak olan koltuğa kimin oturacağı henüz açıklanmamış olsa da kazan kaynamaya başlamış durumda.
Bloomberg, yayımladığı haber analizde, son yılların star tasarımcılarından olan Hedi Sliman'ın geçtiğimiz mart ayında Céline markası için düzenlediği ve "Triomphe" olarak adlandırdığı defilesini, tamamen Coco Chanel'in kişiliğine ithaf etmiş olmasından bahsediyor. Bu kurgunun tesadüf olamayacağının altının çizildiği haberde, Sliman'ın köşede bekleyen veliaht prens olabileceğini ima ediliyor.
Paris moda dünyasında uzun yıllar tasarımcı olarak çalışmış olmamım verdiği deneyimle, Chanel yöneticilerinin "Karl Lagerfeld Saltanatı"na son vermek istedikleri tezine katılıyorum. Marka, gerçekleşecek olan değişimin yol haritasını çoktan çizmiş durumda kanımca. Ancak tahta Pierpaulo Riccicioli (Valentino), Dior'dan şaibeli bir şekilde atılan ancak son zamanlarda tekrar gündemde olan John Gallino gibi kendilerini kanıtlamış ancak olgunluk safhasına gelmiş tasarımcılar mı yoksa yepyeni bir isim mi oturacak göreceğiz.
Karl Lagerfeld'ın sağlığında verdiği röportajlarda "Benim seleflim olabilecek tek kişi" diye gösterdiği ABD'li tasarımcı Jeremy Scott'un uykuları kaçıyordur şu sıralar.
Jeremy Scott
Veya büyük değişim, büyük yenilik denilerek son yılların yükselen yıldızı Simon Porte Jacquemus...
22 yaşında iken kendi markasını yaratan, doğup büyüdüğü güney Fransa'daki çocukluk hatıralarının yansımasını marka kimliğine aktararak Fransızların gönlünü kazanan, tasarımlarında nispeten ulaşılabilinir fiyat politikası izleyerek geniş ve genç lüks tüketici kitlesini hedefleyen 34 yaşında, heyecanlı ve de "Yüzde 100 French" bir tasarımcı, neden olmasın?
Mutlu hafta sonları.
Alex Akimoğlu kimdir?
Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü.
Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü.
London Kent University, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi moda tasarım bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı.
Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti.
2020 yılından beri T24'te yazıyor.
|