Roberto Cavalli
Fransız haber ajansı AFP'nin (Agence France Presse), "Bronz tenli, ipek gömlekli, puro ve Ferrari koleksiyoncusu, jet-setin gözde modacısı hayatını kaybetti'' sözleri ile duyurduğu Roberto Cavalli'nin ölüm haberi moda dünyasında üzüntü yaratmış durumda.
AFP'nin yorumu, beni yıllar öncesine götürerek Cavalli ile tanıştığımız günleri hatırlattı.1990'lı yıllarda, Cavalli'nin Floransa'daki dev baskı atölyesi dönemin lüks sektöründeki ünlü marklara hizmet veriyordu.
Roberto Cavalli ile birlikte...
Cavalli, limbo olarak adlandırdığı teknikle, streç deri, triko ve ipek gibi değişik materyallere baskı yapabiliyordu. Başta Hérmes, Yves Saint Laurent, Chanel gibi lüks markalar olmak üzere birçok genç tasarımcı da Cavalli'nin kapısını çalıyordu.
Tasarımcılığını yaptığım Japon markası Hanae Mori'nin koleksiyonu için gittiğim fabrikada tanışmıştım Roberto ile. Mütevazı ve cana yakın kişiliği ve Floransalılara özgü vakur misafirperverliği ile birkaç kez evine davet edilmiştim.
Geniş bir arazideki şatoda en ilgimi çeken detay, mekânın içinde serbest olarak uçan dev papağanlar olmuştu.
Roberto Cavalli, üniversitede sanat tarihi öğrenimi gördüğü yıllarda el boyası ile resimlediği t-shirt'leri satmakla başladığı tasarımcılık serüvenini, İtalya'nın en şöhretli figürlerinden biri olarak tamamlamıştı.
Cavalli, "En büyük tasarımcı tabiatı yaratandır" sözleri ile de tanınır. En küçük bir balığın bile renk uyumunun mükemmel olduğunu her fırsatta dile getiren ünlü tasarımcı, timsah, yılan, kertenkele gibi sürüngenlere olan ilgisini emprimelere aktararak kadın vücuduna taşımıştır.
Leopar, panter, kaplan gibi yırtıcı hayvanların derilerini emprimeye aktararak kendine has kadınsı ve seksi bir tarz yaratan Roberto Cavalli, aynı zamanda kot kumaşına yaptığı görkemli baskılarla, jet set kadınlarına bile kot pantolon benimsetmişti.
70'li yıllarda, Fransa'nın güneyinde bulunan sahil kasabası Saint Tropez'de açtığı lüks butik, Briggitte Bardot, Sophia Loren gibi dönemin en büyük sinema ve sahne sanatçılarının gözde mekanı olmuştu.
2000'li yıllarda bu kez payet işlemeli kotları Cindy Crawford, Sharone Stone gibi ikonlarının vazgeçilmezi olmuş, daha sonraları ise Jennifer Lopez, Kim Kardashian gibi moda ikonları da Cavalli'nin fanları arasında yer almışlardı.
Cavalli, daima bronz görünmeye özen gösterdiği bakımlı teni, göğüs kısmını açıkta bırakan dar gömlekleri, elinden düşürmediği XL puroları ile yarattığı imajı, Ferrari araba koleksiyonu ve mor helikopteri ile de paparazzilerin ilgilendiği bir figür olmuştu.
Toskana bölgesindeki at haraları ve şarap bağları ile de ünlenmiş olan bu eksantrik kişilik, ekonomik sıkıntı yaşamaya başladığı 2013 yılında markasından ayrılmış ve şirket Dubai merkezli bir tröste satılmıştı.
Alex Akimoğlu kimdir?
Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü.
Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü.
London Kent University, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi moda tasarım bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı.
Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti.
2020 yılından beri T24'te yazıyor.
|