26 Eylül 2021

Kendi çapında bir moda ikonu: Angela Merkel

Almanya'da bugün gerçekleşecek olan genel seçimlerle, 16 yıllık Merkel döneminin de sonu olacak. Çok önceden aday olmayacağını açıklayarak siyaset arenasından çekileceğini ilan eden bu güçlü figürün bir döneme damga vurmuş olduğu gerçeği ise dünya siyasi tarihinin sayfalarına düşecek

Kraliyet ailesi kadınlarının, devlet yöneten lider eşlerinin, üst düzey kadın yöneticilerin giyim tarzları her daim basının ilgisini çekmiş, en ciddi gazete ve dergiler bile bu tarz haberlere sayfalarını açmışlardır.

Almanya, görev süresi boyunca soğukkanlı ve kararlı mizacı ile ülkeyi dünyanın en güçlü devletlerinden biri haline getiren Merkel'i üzüntü ile uğurlayacak.

Konumuz moda olduğuna göre yıllardan beri basında görmeye alıştığımız ve aşina olduğumuz Merkel'in giyim tarzına bir göz atalım.

Güçlü ve başarılı kadınlara olan sonsuz sevgi ve saygım çerçevesinde, "Merkel tarzı"na eleştirel bir gözlemle yaklaşmam imkânsız olsa da, bir gazetecinin giyim tarzını kritik ederek sorduğu soruya Merkel'in cevabı şöyle olmuş: "Alman halkına hizmet etmek için buradayım, moda defilesi için seçilmedim."

Kanımca, gereken en doğru cevabı vermiş Merkel. Tersini yapıp abartılı bir giyim tarzı yaratmış olsa idi belki cevap vermekte zorlanırdı.

İstikrarlı hedefleri ile, Almanya'yı Avrupa Birliği'nin en güçlü üyesi haline getiren, siyasi ağırlığı Fransa'nın elinden alarak Euro Bölgesi'nde güç dengesini değiştiren bir kadın lidere ancak saygı duyulabiliriz.

Angela Merkel'i, siyah düz kesim pantolon üstüne giydiği genellikle yakasız, düğmeleri her zaman kapalı olan ve form olarak değişiklik göstermeyen, geniş bir renk paletine yayılmış ceketleri ile hatırlayacağız.

Gözlemlerim, mürdüm eriği, nar, siklamen gibi kırmızı ve mor renkleri tercih ettiğini gösteriyor.

1962 yılında New Yorklu Lawrence Herbert tarafından kurulan ve günümüzde bile dünyanın en tanınmış renk kataloğu şirketi olan Pantone, "Rainbow Merkel" (Merkel'in Gökkuşağı) başlıklı bir renk kataloğunu ofset baskı sistemine ekleyerek bir ilke imza atmış oldu.

Şansölye'nin giydiği, değişik renk paletindeki ceketleri içeren 100 adet kare, albüm haline getirerek sunan Pantone'nin bu formülü beğeni toplamış olacak ki, tekstil endüstrisinde kumaş üreticileri başta olmak üzere birçok sektörde renk pusulası olarak kullanılıyor.

Şansölyelik görevi süresince, Hamburglu tasarımcı Bettina Schenbach ve Berlinli Anna Von Griesheim'e sadık kalan Merkel, bir moda terimi olan "win-win" olgusunu da sık sık tatbik ediyor.

Mercek altında olan ünlü kişiliklerin, "bir giydiğini bir daha giyememek" gibi bir çekinceye yöneldikleri bilinse de, win-win aynı giysiyi değişik aksesuarlarla birkaç kez giyinmek anlamına geliyor.

Kendi çapında bir moda ikonu olduğuna inandığım Angela Merkel, çevrebilim, küresel ısınma gibi dünyayı tehdit eden sorunlara olan hassas yaklaşımı ile de tanınıyor.

Sembolik olarak bu sorunları giyim tarzına da yansıtmaya özen gösteren Şansölye, gereksiz israfa karşı yaptığı söyleşileri ile de biliniyor.

Küresel sorunlara aynı sorumlulukla yaklaşan, Cambridge Düşesi Kate Middleton ve İspanya Kraliçesi Letizia Ortiz'le de ortak çalışmalar gerçekleştirerek halkın bilinçlenmesine katkı sağlıyorlar. 

Ancak Merkel, 2008 yılında Norveç'in başkenti Oslo'ya gerçekleştirdiği resmi bir ziyaret çerçevesinde katıldığı Opera Binası açılışında ilk ve son kez verdiği görüntü ile dünya basınını şaşkına çevirmeyi de bilinçli olarak başarmıştı.

Pantolon dışında etek veya elbise ile hiç görüntü vermeyen Merkel, geniş göğüs dekolteli siyah tuvaleti, omuzlarına aldığı gece mavisi tafta şalı ve makyajı ile büyük ilgi çekmişti.

Erkekler sofrasında üstlendiği zorlu savaşta, ilk kez "kadınsılık kodları"nı kullanarak ilginç bir enstantaneye imza atmıştı.

Mutlu pazarlar.

Yazarın Diğer Yazıları

Tekstil sanatçısı Olga de Amaral, XXL yapıtları ile Paris’te

Olga de Amaral’ın retrospektif sergisini gezerken Bogota’dan dünya sahasına doğru gerçekleştiği evrime tanık oluyorsunuz

Bir kadın başkan adayının stil anatomisi

Amerika Birleşik Devletleri başkan adayının Converse marka ayakkabılara olan tutkusunun bizzat kendisi tarafından ön plana çıkarılıyor olması da şüphesiz ustaca kurgulanmış bir stratejinin sonucu

Zarina’nın marka oyunları

Hızlı moda markaları bile yaratıcılık ve tasarım olgularının marka kimliğini yaratmadaki önemini kavrayarak yatırımlarını bu doğrultuya yöneltmiş durumdalar

"
"