30 Nisan 2018

Rüzgâr barışa dönünce silah şirketleri kaybediyor

"Kapitalizmi bundan daha güzel özetleyebilecek bir gelişme herhalde çok az bulunur..."

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Güney Kore lideri Moon Jae-in’in geçtiğimiz cuma günü bir araya gelerek bölgedeki savaş bulutlarını dağıtan ve iki ülke arasındaki buzları eriten ortak bir deklarasyona imza atmaları, kuşkusuz bölge ve dünya barışı adına sevindirici bir gelişme oldu. Ancak insanlık için bu olumlu adım, Amerikan silah endüstrisi için “zarar” yazmışa benziyor. Zira ülkenin önde gelen silah şirketlerinin hisse senetleri, “Kore Yarımadası'nda bundan sonra savaş olmayacak" şeklinde barışçıl ifadelerin yer aldığı ortak deklarasyonun imzalanmasının ardından ciddi şekilde düşüş kaydetti.

Fortune dergisinden yer alan mali performans rakamlarına bakılırsa, Kim Jong-un’un Kore Yarımadası'nın nükleer silahlardan tamamen arındırılması konusunda Güney Kore lideri Moon Jae-in ile ortak çalışacağını açıklaması Amerikan’ın önde gelen beş silah şirketine (Lockheed Martin, Northrop Grumman, General Dynamics, Raytheon, Boeing) bir gün içinde 10,2 milyar dolar kaybettirmiş görünüyor.

Anlaşılan o ki, nükleer silah tehdidinden uzaklaşıp da rüzgâr barışa döndüğünde silah şirketleri kaybediyor. Kapitalizmi bundan daha güzel özetleyebilecek bir gelişme herhalde çok az bulunur. Şimdi hemen bu şirketlerin “Kore Yarımadası’nda bundan sonra savaş olmayacak” şeklindeki açıklamanın ardından performanslarının nasıl bir seyir izlediğine bakalım. Ve görelim, Kim Jong-un 1953 Kore Savaşı'ndan bu yana yarımadayı ikiye bölen sınır hattını geçip Güney Kore'ye ayak basan ilk Kuzey Kore lideri olması New York Borsası’na kayıtlı bu silah şirketlerinin performansını nasıl etkilemiş:

Lockheed Martin: Dünyanın en gelişmiş hayalet uçağı olarak bilinen F-35’lerin de üreticisi olan şirketin 24 Nisan Salı sabahı 360,21 dolardan (ABD doları) işlem gören hisseleri 27 Nisan Cuma akşamı 322,03 dolardan işlem görüyordu. (Sadece cuma günkü düşüş ise yüzde 2,5 olarak kaydedildi. Lockheed’in bugünkü değeri 92,1 milyar dolar.)

Northrop Grumman: “Hayalet bombacısı” da denilen B-2 Spirit stratejik bombardıman uçaklarının da yapımcısı olan şirketin 24 Nisan Salı sabahı 358,13 dolardan işlem gören hisseleri 27 Nisan Cuma akşamı 321,85 dolardan işlem görüyordu. (Sadece cuma günkü düşüş ise yüzde 3,4 olarak kaydedildi. Northrop Grumman’ın bugünkü değeri 56 milyar dolar.)

General Dynamics: F 16’ların da üreticisi olan şirketin 24 Nisan Salı sabahı 227,75 dolardan işlem gören hisseleri 27 Nisan Cuma akşamı 203,71 dolardan işlem görüyordu. (Sadece cuma günkü düşüş ise yüzde 3,8 olarak kaydedildi. General Dynamicis’in bugünkü değeri 60,7 milyar dolar.)

Raytheon: Patriot füze sistemlerinin de üreticisi olan şirketin 24 Nisan Salı sabahı 229 dolardan işlem gören hisseleri 27 Nisan Cuma akşamı 203,96 dolardan işlem görüyordu. (Sadece cuma günkü düşüş ise yüzde 3,6 olarak kaydedildi. Raytheon’un bugünkü değeri 50,8 milyar dolar.)

Boeing: Sivil havacılık bacağı önemli olmakla birlikte, “Defense, Space & Security” adıyla anılan iş birimiyle dünyanın ikinci büyük savunma sanayi kuruluşu olarak da bilinen şirketin 26 Nisan Perşembe sabahı 344,01 dolardan işlem gören hisseleri 27 Nisan Cuma akşamı 340,88 dolardan işlem görüyordu. (Sadece cuma günkü düşüş ise yüzde 1 olarak kaydedildi. Boeing’in bugünkü değeri 200,2 milyar dolar.)

Bu dev silah üreticilerinin hisselerinin dünyada esen savaş/barış rüzgarları ile yön değiştirmesi ilk kez olan bir şey değil elbette. Geçtiğimiz yılın yaz aylarında ABD ile Kuzey Kore liderleri arasında söz düellosu ile başlayan ve endişe verici bir krize neden olan gerilim, söz konusu silah şirketlerinin finansal performasında etkili olmuş ve bu kuruluşlara ciddi şekilde değer artışı getirmişti. ABD ve Kuzey Kore arasındaki krizin ardından ABD’li Northrop Grunnman, Raytheon, Rockwell Collins, Boeing ve Lockheed Martin gibi silah devlerinin hisseleri yüzde 20 civarında artmıştı.

Yazarın Diğer Yazıları

Bir ‘devrimcinin’ bir cevlâni olarak portresi

HTŞ lideri Cevlâni’nin ailesinin Cevlân Yaylalarının İsrail tarafından işgali akabindeki zorunlu göçünde Filistin mücadelesine destek ile başlayan yolculuklarında altmış yıla yakın bir zaman sonunda geldikleri noktanın, Filistinli gruplara silah bıraktırıp kamplarını kapattırmak olması hayli manidar

Orta Doğu’da Arap sonbaharı

Batı’nın lacileri giydirdiği neo-Ladinist Colani güçlerinin Şam’a girmesi ve Esad’ın ülkeyi terk etmesinin ardından Suriye’de bir dönem bitti. Muzafferlerin sevinç çığlıkları yanıltmasın, kötü günler bitmiş ve şimdi sırada daha kötü günler de olabilir

Savaşın ekseni Türkiye sınırına dayanırken

İlk bakışta Lübnan ateşkesi akabinde, İran-Hizbullah ikmal hattını kesmeye yönelik bir hamle gibi görünen Suriye’deki cihatçı taarruzu en çok Tel Aviv’i sevindirmiş olabilir ama en çok Şam’ı mı, Tahran’ı mı, yoksa Ankara’yı mı üzecek, bunu söylemek için çok erken

"
"