İstanbul'da Nevruz Kutlamaları Yenikapı Miting alanında binlerce kişinin katılımıyla yapıldı. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, STK'lar ve çok sayıda siyasi parti temsilcileri ve milletvekillerinin katıldığı kutlamada 'Nevruz Ateşi' de yakıldı. Ortak metni okuyan Tuğçe Özçelik, "30 yıl önce güneyimizden başlattıkları hegemonyayı şimdi de kuzeyimizden, Ukrayna'dan başlattılar" dedi.
İstanbul'da Yenikapı Metro İstasyonunda toplanan kalabalık, polis koridorundan geçerek miting alanına doğru yürüdü. Binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Nevroz etkinliğine HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Yeşil Sol Parti Eş Genel Sözcüsü İbrahim Akın, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, ve Demokratik Kitle Örgütleri temsilcileri katıldı.
"Öyle bir ses çıkacak ki, buradan Edirne sizi dinleyecek"
Türkülerle başlayan programda HDP İl Eş Başkanı İlknur Birol şunları söyledi:
"Nafile çabalarınıza son verin. Bu ülke kadınıyla genciyle emekçisiyle Türk’ü ile Kürt’ü ile adım adım yeniden kurulmaya gidiyor. Hangi engeli koyarsanız koyun aşıp geleceğiz. Öyle bir ses çıkacak ki buradan Edirne sizi dinleyecek, Edirne size selam gönderecek. Kandıra sizi dinleyecek ve bir ada hapishanesine esir tuttuğunuzu sandığınız Kürt halkının iradesi bu seslerle tecritleri parçalayan özgürlüğe doğru yürüyecek. Biz soğuktan, yokluktan, kardan, borandan geliyoruz. Söz verdik baharı bu ülkeye getireceğiz, söz verdik 'Baharla Nevroz'a, Nevroz'la kazanmaya' dedik Şimdi kazanma zamanı eğmediğimiz başımızla ileriye bakmak yürümek ve kazanma zamanı. Sizin bir dilim ekmeği paylaştığınız konu komşunuz, gözyaşıyla gözyaşı döktüğünüz dostlarınız, alın terinden başka satacak bir şeyi olmayan emekçi halkımız, kadınlarımız ve gençlerimizle devrimci demokratik bütün güçlerle el ele verdiğimiz günün nişanıdır burası. Yenikapı bugünden itibaren Nevroz alanıdır ve Nevroz alanı olarak kalacak. Ruhu da Nevroz ruhudur, ruhu direniş ve kazanma ruhudur."
Halk Evleri'nden Tuğçe Özçelik'in okuduğu ortak metinde şunlara yer verildi:
"30 yıl önce güneyimizden başlattıkları sömürgeleştirmeyi bugün de Ukrayna'dan başlattılar"
"Emperyalizm ve faşizmin en kirli yüzü ve en kanlı elbisesi ile ülkemizin ve bölgemizin üzerinde dolaşmaktadır. 30 yıl önce güneyimizden başlattıkları Irak, Suriye, Yemen, Libya yayarak sürdürdükleri yeniden sömürgeleştirme ve hegemonya bugün de kuzeyimizde Ukrayna'dan başlattılar. Bizler bölge ve dünya halklarına sömürü zulüm ölüm ve gözyaşından başka bir şey getirmeyen bu Emperyalist sömürgecilik ve hegemonya savaşlarını ve işgalleri reddediyoruz. Ülkemizde de Alevilerin de Kürt halkının kimliğinin kültürünün inkarına dayanan Kürtlerin anadillerini asimile etmeye çalışan siyasal haklarını tanımayan devlet politikalarını ve Kürt halkının siyasal temsilcilerine dayatılan tecrit hapsetme ve yok etme politikalarını reddediyoruz.
"Adaletin sağlanmamasını reddediyoruz"
Şenyaşar ailesi ve Deniz Poyraz cinayetleri başta olmak üzere Kürtlere karşı işlenen canice cinayetlerinin yargılanmamasını, adaletin sağlanmamasını reddediyoruz. Özgürlük, eşitlik, demokrasi, adalet, insanca yaşam mücadelesi veren ve bu mücadelelere önderlik eden işçilerin, üniversite öğrencilerinin ve hocalarının, gazetecilerin, ekolojistlerin, yaşam savunucularının, cezaevlerinde tecrit baskıya ve işkenceye maruz bırakılmasını reddediyoruz. İşçilerin ağır koşullarda, açlık sınırındaki ücretlerle çalıştırılmalarına, ağır bir yoksulluk ve sömürüye maruz bırakılmalarını, hakları için mücadele edenleri, polis terörüyle sindirilmeye çalışılmalarını, işten atılmalarını, sendikal haklarının gasp edilmesini reddediyoruz.
"Doğanın politika erbabının rantına kurban edilmesini reddediyoruz"
Derelerin, tarım alanlarının, ormanların, zeytinliklerin kısaca doğanın ve kentlerin sermayenin yağmasına, politika erbabının rantına kurban edilmesini reddediyoruz. Gençlerin geleceğini yok eden üniversitelerin bilimsel niteliğini ortadan kaldırıp faşist siyasetin işgaline açan, eğitimin bütününüyse bir yandan ticarileştirip diğer yandan dinselleştiren, din eğitimini 4 yaşa kadar indirmeyi hedefleyen, okulları, tarikatların faaliyet alanı haline getiren uygulamaları reddediyoruz. Kadınların ve LGBTİ+'nın yaşam haklarına saldıran, şiddeti ve eşitsizliği yasallaştırmaya çalışan erkek egemen politikaları reddediyoruz.
"İş, aş ve ekmek için omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz"
Emperyalistlerin ve faşizmin dünyada ve ülkemizde halklara dayattığı yaşam biçimi, savaş, sömürgecilik, faşizm ve Neo-Liberal yağmacılıktır ve biz böyle bir yaşamı reddediyoruz. Bugün bu meydanda ve ülkemizin birçok meydanında Nevroz için bir araya gelen 10 binler 100 binler milyonlar savaşa, faşizme ve yoksullaştırmaya karşı seslerini yükseltiyorlar. Nevroz ezilen halkların özlemini duyduğu barışı, kardeşliği ve eşitliği kazanmanın mücadelesidir. Savaşa karşı barış, faşizme karşı özgürlük, yoksullaştırmaya karşı; iş, aş ve ekmek için omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz.”