İstanbul Ataşehir'de Develi Kebap'ın oyun odasında 3.5 yaşındaki yeğenine diş macunu tüpünün içine koyduğu asiti attığı iddia edilen Cihan Araçman’ın kasten yaralama suçundan en fazla 9 yıl hapis cezası alacak.
Vatan gazetesinden Mehmet Ali Demir’in haberine göre; kasten yaralama suçundan tutuklanması talep edilen Araçman, cezaevine gönderildi. TCK’nın 86’ncı maddesinin 1. fırkasına göre yer alan kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası alıyor.
Ancak 86’ncı maddenin 2. fırkasında kasten yaralama suçu eğer, üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi halinde ise ‘şikayet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır’ deniliyor. Üst sınırdan ceza verildiği düşünülürse 4.5 yıl yapıyor. Ayrıca TCK’nın 87’nci maddesine göre de kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, yüzünde sabit ize neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılıyor. Bu durumda alacağı ceza üst sınırdan 9 yıla kadar çıkabiliyor.
İstanbul Ataşehir’deki Develi Restoran’da geçtiğimiz cumartesi günü meydana gelen olayda 3.5 yaşındaki Y.K. yüzüne atılan bir madde ile ağır yaralanmıştı. Olayla ilgili çok yönlü soruşturma sürdürülürken polisin dikkatini saldırının ardından tüm aile fertlerinin panik içinde olmasına rağmen yemek masasından hiç kalkmayan enişte Cihan Araçman’ın üzerinde yoğunlaştırdı. Görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda zanlıyı belirleyen polis Cihan Araçman’ı fiziki takibe adı. Yeterli delillerin tespit edilmesinin ardından da gözaltına alındı.
Dolu diş macunu aldı
Tüm aile fertlerinin çocuğu hastaneye götürmek için restorandan çıkması üzerine Cihan Araçman da kendi arabasına binerek olay yerinden uzaklaştı. Bir benzin istasyonuna giden Cihan Araçman, yakalanması halinde kendisini savunmak için bir diş macunu aldı. Araçman’ın lokantanın çocuk bakıcısının kendisini gördüğünü bildiği, bir ihbar sonucu yakalandığında cebindeki dolu diş macununu gösterip “Ben bir şey sıkmadım” demeyi planladığı öğrenildi. Asidi sıkarken kendi üzerine de geldiği için eli ve gömleğinde yanıklar oluşan Araçman, evde üzerini değiştirdikten sonra hastaneye gidip sabaha kadar yakınlarıyla bekledi.
Hiç birşey olmamış gibi...
Eniştenin saldırıyı önceden planladığı ve bunun için tüm aile fertlerinin çocuklarıyla katılacağı bir yemek organize ettiği ortaya çıktı. Develi’de toplanan aile fertleri yemek yerken çocuklarını oyun parkına bıraktı. Araçman’ın oğlu da bu çocukların arasındaydı. Araçman bir ara, tuvalete gitmek için masadan kalkarak yanında getirdiği ve diş macunu tüpünün içine doldurduğu sülfürik asitle oyun parkına girdi. Baldızının oğlu Y.K.’yı hedef alan zalim enişte, asidi küçük çocuğun yüzüne püskürttü. Saldırının ardından da hiçbir şey olmamış gibi masaya dönüp yemeğe devam etti. Oyun salonundaki çocukların çığlıkları üzerine restoranda karmaşa yaşanırken, masadaki herkes çocukların yanına gitti. Ancak enişte Araçman yerinden kıpırdamayıp yemek yemeyi sürdürdü.
Araçman, “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı silahla kasten yaralama” suçundan tutuklandı. Dünyaca ünlü mikroişlemci üreten bir firmada üst düzey yönetici olarak çalışan Araçman’a çelik yelek giydirildi.
“Baldızımın oğlunu daha çok seviyorlardı”
Enişte Cihan Araçman çıkarıldığı mahkemece “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı silahla kasten yaralama” suçundan tutuklandı.
Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Cihan Araçman’ın (34) Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği’nde verdiği ifadesinde 3 yaşındaki Y.K.’nin ailesini 14 yıldır tanıdığını belirterek, “6 yıldır evliyim. Yemeği eşimle organize ettim. Ailecek yemeğe gittik, çocuklar oyun yerine geçti. Bir kaç kez çocukların olduğu bölüme gittim. Eşimle beraber oğlumuzun üzerini değiştirdik. Son zamanlarda aile bireylerinin baldızımın oğlu Y.K.’ya benim çocuğumdan daha fazla ilgi gösterdiklerini hissettim. Bu nedenle yemeğe giderken evin bodrum katında boyaların olduğu yerden üzerinde boya yazılı olan diş macunu tüpü şeklindeki bir boyayı alıp cebime koydum. Amacım, boya olduğunu düşündüğüm bu maddeyi Y.K’ya sıkıp şaka yollu onu korkutmaktı” dediği öğrenildi.
“Masraflarını ödemek istedim”
Oyun alanında küçük Y.K.’yi gördüğünü söyleyen C.A.’nın ifadesinde, “Benim oğlum ile arasında 2-3 metre mesafe vardı. Yanımda getirdiğim diş macunu şeklindeki boyayı 3 metre mesafeden Y.K.’nın üzerine doğru sıktım. Kahverengi bir boyaydı. Ağlayıp ağlamadığına bakmadım. Hemen yemek yediğimiz yere geçtim. Bir süre sonra bağrış çağırış oldu. Çocukların olduğu yere Y.K.’nın annesi gitti. Lavaboya gittiler sonra da annesi ‘Alerji yaptı galiba, biz hastaneye gidiyoruz’ dedi. Yardım amaçlı montumu almak için kasaya gittim, arabayla ben götürmek istedim. Geldiğimde gitmişlerdi” diye konuştuğu belirtildi.
Daha sonra kendisinin de hastaneye gittiğini belirten C.A.’nın, “Ben o anda Y.K.’ya sıktığım maddenin boya değil kötü bir şey olduğunu anladım ve çok korktum. Korktuğum için cebimdeki malzemeyi E-5’te attım. Kartal’a hastaneye gittim. Durumunun kötü olduğunu gördüm. Kimseye bir şey diyemedim. Herkesi çok seviyordum. Böyle bir şeye sebebiyet verdiğimi anlatamazdım. Aynı gece eşim Y.K.’nin elbiselerini bana verip ‘Bunlar delildir. Gerekirse restoranla ilgili şikayetçi oluruz’ gibisinden cümleler kurarak kıyafetleri verdi. Oğlum olay nedeniyle çok korktuğu için hep beraber olmak için babamların yanına gittik. Olay nedeniyle çok üzgünüm. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim. Y.K.’nın her türlü masrafını karşılamaya hazırım. Bu benim değil tüm ailemizin başına gelen bir kazadır. Pişmanım. Zarar verici bir şey olduğunu bilseydim böyle bir şey yapmazdım” diye konuştuğu öğrenildi. C.A’nın olayı ağlayarak anlattığı belirtildi.
Mahkeme hakimi, şüpheli C.A.’nın nitelikli yaralama suçunu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin olması ve olayın vahametini göz önüne alarak “Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı silahla kasten yaralama” suçundan tutukladı.
Psikiyatrlar yorumladı: Hastalıklı bir öfke
Psikiyatri uzmanı Dr. Ayhan Akcan: Savunması doğruysa davranış normal değil. Öfke ve kıskançlık sonucu iz bırakıcı harekette bulunduğu için aileleri de tedirgin eden bir durum. Tamamen hastalıklı ya da öfkeyle ilgili bir durum söz konusu. Diğer yandan bu yaşanan olayın gündemde kalması da hoş değil. Toplumu tedirgin eden bir olay gündemde kalmamalı.
“Teknolojinin etkisi”
Doç. Dr. Armağan Samancı: Günümüzde birçok insan teknolojiyle yaşadığı için o kişilerde farklı bir duygu ortaya çıkıyor. Çok içe kapalı, sadece teknolojiyle yaşayan bireyler zamanla insanlığını kaybeder. Bu bireylerde farklı bir duygulanım ve yorum ortaya çıkar. Çoğu zamanda vahşice gelen davranışları daha kolay yapabilirler. Çünkü normal insanlara göre bu tür bireylerin iç dünyası olması gerekenden anormal seyreder. Bu kişinin davranışı da bu sebepledir.
3 ay önce de elinde uzaktan kumandalı arabası patlamış
Küçük Y.K’nın 3 ay önce evinde oynadığı uzaktan kumandalı arabasının patladığı öğrenildi. Araçman’ın bilgisayarlara mikroişlemci üreten bir firmada çalışıyor olması, bu olayla ilgisi olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi.
Yüzü suyla yıkanınca daha çok zarar vermiş
Oğlu Y.K.’nın yüzünde hasar olduğunu gören anne Işıl Güven, palyaçoların kullandıkları boya nedeni ile oğlunun zarar gördüğünü zannederek çocuğun yüzünü su ile yıkadı. Ancak dökülen maddenin sülfürik asit olması ve su ile temas etmesi nedeni ile küçük çocuğun yüzündeki hasar daha da arttı.
Cihan Araçman’ın olaydan sonra 2 gün uyumadığı, eşinin polise, “Ben onun çocuğa üzüldüğü için uyuyamadığını sanıyordum. Halbuki böyle bir olayın faili olduğu için uyuyamıyormuş” dediği öğrenildi.
Develi restoranları: Kameralar çalışıyordu
Develi Restoranları Yönetim Kurulu üyesi kardeşler Nuri Develi ile Ali Develi, basın toplantısı yaptı. Develi kardeşler özetle şunları söyledi: “Hepimizin aklının almadığı bir olayın üzüntüsünü en derinden yaşadık. Suçlunun yakalanması için, üzerimize düşeni yaptık.”
Çocuğu enişte teslim etti
“Tüm eleştirilere sessiz kalmamızın nedeni, emniyet güçlerimizin işlerini daha rahat yapabilmesi, suçlunun delilleri karartmaması içindi. Rezervasyonu yapan ve minik yavrumuzu annesi ile beraber çocuk odamıza teslim eden eniştesiydi. Orada çalışan arkadaşlarımız bu olaya tanık olmuştu. Ama suçlunun daha rahat hareket edebilmesi için açıklama yapmamıştık. O gün kameralarımız çalışıyordu, emniyete teslim ettik. Asılsız iddialarla itham edilen, oyun odasındaki çalışma arkadaşımız bu olayın aydınlatılmasının başrol oyuncularından biridir. Şimdi bilgi kirliliğine son verildiğine göre hep birlikte minik yavrumuza dua edelim.”