Eğitim

Veli-Der, Milli Eğitim'in "karnesini" hazırladı: Eğitim dışındaki öğrenci sayısı son 3 yılın en yüksek seviyesine ulaştı!

17 Ocak 2025 18:31

Güncelleme: 17 Ocak 2025 18:45

Veli-Der, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in eğitim politikalarına dair eleştirel bir “karne” sunarak eğitimde yaşanan sorunlara dikkati çekti.  Veli-Der İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Turgut Aydın, “2023-2024 eğitim-öğretim yılında örgün eğitim dışına çıkan öğrenci sayısı mesleki eğitim merkezleri ve açık öğretim ile birlikte 1 milyon 578 bin 941’e ulaştı. Okul dışına çıkışın temel nedeni ise artan yoksulluk. Eğitim dışındaki öğrenci sayısı son 3 yılın en yüksek seviyesine çıktı” dedi.

Veli-Der, İzmir’de mevcut eğitim politikalarını eleştirerek eğitimde yaşanan sorunlara dikkati çekti. Karşıyaka’da yapılan basın açıklamasında konuşan Veli-Der 2 nolu Şube Başkanı Aydın, çocukların laik, kamusal, bilimsel eğitim hakkı ve eğitim emekçilerinin haklarına ilişkin ülke tarihinin en büyük tahribatının yaşandığına değindi. Aydın, şunları kaydetti:

“Yoksulluk sınırı altında geliri olan tüm ebeveynlerin çocuklarına eğitim desteği sağlanmalı”

“2023-2024 eğitim-öğretim yılında örgün eğitim dışına çıkan öğrenci sayısı mesleki eğitim merkezleri ve açık öğretim ile birlikte 1 milyon 578 bin 941’e ulaştı. Okul dışına çıkışın temel nedeni ise artan yoksulluk. Eğitim dışındaki öğrenci sayısı son 3 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Saha araştırmaları çocukların okul dışına çıkmasının temel nedenleri olarak ekonomik krizi, çocuk yaşta işçiliğin, çocuk yaşta evliliklerin yaygınlaşmasını, kamusal eğitim yokluğundan ve protokollerden kaynaklı çocukların tarikat gibi köktenci yapılara mecbur bırakılması, sosyal devletin sorumluluğu olan ancak karşılanmayan hizmetlerin, çocuk, yaşlı, engelli bakım merkezleri, çocuklar eliyle gerçekleştirildiğini gösteriyor.

MEB 2024 verileri ile eğitimden erken yaşta ayrılma her kademede artıyor, özellikle ortaöğretim döneminde daha da hızlanıyor. Eğitim dışına çıkan çocukların yüzde 73,9’u 14-17 yaş aralığında. Okul terkini önlemede acil kamusal önlemler gerekiyor. Yoksulluk sınırı altında geliri olan tüm ebeveynlerin çocuklarına her ay düzenli maddi eğitim desteği sağlanmalıdır. Ücretsiz okul yemeği, ücretsiz temiz içme suyu yaşama geçirilmeli, okula ulaşım tüm çocuklar için ücretsiz sağlanmalıdır.”

Son 23 yılda MEB’in ikili eğitime son verileceğine dair açıklamaları olduğunu belirten Aydın, “İlkokulda öğrencilerin yüzde 42,5’i, ortaokulda yüzde 35,6’sı, imam hatip ortaokulunda yüzde 11,6’sı, genel ortaöğretimde yüzde 7’si, mesleki ve teknik ortaöğretimde yüzde 1,9’u imam hatip liselerinde yüzde 0,8’i ikili eğitimle okula devam etmektedir. Çocukların eşit ve nitelikli eğitim hakkı açısından yeterli okul inşası planlanmalı, tercih edilmeyen okul türleri akademik eğitim veren okullara dönüştürülmelidir” diye konuştu.

Veli-Der'in MEB karnesi

“Eğitime ayrılan bütçe güncellenmeli”

MEB’in 2025 yılı bütçesi 2 trilyon 186 milyar lira olduğunu anımsatan Aydın, “Bunun yüzde 80,1’i eğitim emekçilerine yönelik harcamaları karşılıyor. Yüzde 9.7’si sermaye giderleri, yüzde 0,03’ü sermaye transferleri, yüzde 8’i mal ve hizmet giderleri, yüzde 2,2’si ise cari transferlere ayrılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne göre nitelikli eğitim hedefi için eğitime ayrılan kamu kaynakları kamu harcamalarının yüzde 15-20’si oranında olmalıdır. Ancak 2025’te bu oran ülkemizde 9,9’dur. Eğitime yeterli bütçe ayrılmamıştır ve son derece yetersiz olan MEB bütçesi enflasyon karşısında hızla erimektedir. Eğitime ayrılan bütçe güncellenmeli, eğitime yeterli bütçe ayrılmalıdır” dedi.

 “‘Seçmeli’ adıyla zorunlu dini içerikli ders dayatmasına son verilmeli”

 Seçmeli derslerin haftalık ders dağıtım çizelgelerindeki ağırlığının arttırıldığına dikkati çeken Turgut Yıldız, “Seçmeli dersler kategorileri içerisindeki dini içerikli derslerin sayıları ve ders saatleri de artırıldı. Bazı okul idarelerinin baskıya varan yönlendirmeleriyle öğrenciler dini içerikli dersleri seçmeye zorlanmaktadır. Ders seçim dönemleri vakıf, dernek adı altında tarikat yapılarının da müdahil olduğu bir dayatmaya dönüştürülmektedir. Seçmeli adıyla zorunlu dini içerikli ders dayatmasına son verilmeli, her öğrencinin ilgi, istek ve yeteneğine göre özgürce istediği dersleri seçme olanağı tanınmalıdır” diye konuştu. (ANKA)


Kızıl Goncalar: Neye ya da kime taparsa tapsın sonuçta herkes fâni!

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir