Gündem

DEM Parti'den İmralı görüşmesi açıklaması: Tüm görüşmeler samimi ve umut verici düzeyde

"Görüşmelerden edindiğimiz izlenim, tüm siyasi partilerde Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalı ve gerilimli süreci geride bırakma hususunda ortak bir arzu ve irade bulunduğu yönündedir"

Pervin Buldan - Sırrı Süreyya Önder - Ahmet Türk

17 Ocak 2025 10:10

Güncelleme: 17 Ocak 2025 10:41

T24 Haber Merkezi

PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen ve ardından TBMM'de görüşme turuna çıkan DEM Parti, "Hemen tüm görüşmeler samimi ve umut verici düzeyde olumlu geçmiştir" açıklamasını yaptı. "Sağlıklı yöntemlerle barışa ulaşması için hiçbir emeği esirgemeyeceğiz" denilen açıklamada, heyetin en kısa zamanda yeniden Abdullah Öcalan ile görüşeceği bildirildi.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Ekim 2024'te PKK lideri Öcalan'a yaptığı "Meclis'e gelerek PKK'nın lağvedildiğini açıklama" çağrısıyla başlayan 'yeni çözüm süreci' tartışmaları, Kasım 2024'te DEM Parti'ye yaptığı 'Öcalan ile görüşme' çağrısıyla devam etti. Bahçeli'nin çağrısının ardından DEM Parti gerekli izinleri alarak 28 Aralık 2024'te Öcalan ile görüşmüştü. Öcalan'ın “Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” dediği açıklanmıştı. Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk'ten oluşan 'İmralı heyeti', Öcalan görüşmesi hakkında Meclis'teki siyasi partilere bilgi verdi. İmralı heyeti, Demirtaş ve Yüksekdağ'ı da ziyaret etti, tutuklu siyasiler desteklerini açıkladı.

KONU | Bahçeli'nin çağrısı, DEM Parti'ye İmralı kapısını açtı: Öcalan ile görüşme, 'yeni çözüm süreci'ni resmen somutlaştırdı

Öcalan ve siyasi partilerle yapılan görüşmeler sonrası DEM Parti, sürece ilişkin olarak yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Tüm iyi izlenimlerimizle birlikte en kısa zamanda Sn. Öcalan’a bir ziyaret gerçekleştirip sürecin sağlıklı yöntemlerle barışa ulaşması için hiçbir emeği esirgemeyeceğiz" denildi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

"28 Aralık 2024’te İmralı’da Sn. Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiğimiz görüşme sonrası, yine bu görüşmenin sonuçları ve kendisinin de istemi üzerine TBMM, siyasi partiler ve cezaevindeki siyasetçi arkadaşlarımızla bir dizi görüşme gerçekleştirdik.

3 Ocak’ta TBMM Başkanı Sn. Numan Kurtulmuş’la başlayan ziyaret ve görüşmelerimiz Milliyetçi Hareket Partisi, Gelecek Partisi, Adalet ve Kalkınma Partisi, Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Deva Partisi ve Yeniden Refah Partisi başkan ve temsilcileriyle devam etti. 11-12 Ocak tarihlerinde de cezaevlerinde tutulan eski eş genel başkanlarımız ve siyasetçi arkadaşlarımız Sn. Figen Yüksekdağ, Sn. Selahattin Demirtaş, Sn. Leyla Güven ve Sn. Selçuk Mızraklı ile görüşmeler gerçekleştirdik.

Diyalog ve barış odaklı bu görüşmelerimiz ve fikir teatisi süreci, Eş Genel Başkanlarımız ve parti kurullarımız, parti bileşenimizi oluşturan siyasi parti ve oluşumlar, ittifak halinde olduğumuz siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarıyla da başlatılmış ve sürdürülmektedir.
Öncelikle bizi nezaket ve hüsnükabulle karşılayarak kıymetli görüş ve önerilerini paylaşan, kaygı ve eleştirilerini son derece yapıcı bir dille ifade eden tüm siyasi partilerimize ve sayın liderlerine en içten saygı ve teşekkürlerimizi sunmak isteriz.

''TBMM ve demokratik siyaset sorunun en önemli çözüm zemini''

Ziyaret gündemlerimizin ana eksenini, Sn. Öcalan ile yaptığımız görüşmenin sonuçlarının aktarımı ve ortaya çıkan yeni durumun karşılıklı olarak değerlendirilmesi oluşturmuştur. Bunlar da özetle, Kürt sorununa ve bundan kaynaklı çatışmalı sürece kalıcı çözüm bulmak için pozitif katkı sunma istek ve iradesine, Türk-Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesinin tarihsel sorumluluğuna, Ortadoğu’da yaşanan köklü ve geri döndürülemez gelişmelerin yüklediği sorumluluğa, TBMM ve demokratik siyasetin sorunun en önemli çözüm zeminini oluşturduğuna odaklanmıştır.

Hemen tüm görüşmeler samimi ve umut verici düzeyde olumlu geçmiştir. Sayın liderler ve heyetleri, ilkesel olarak barış sürecine desteklerini bildirmişlerdir. Bununla birlikte çeşitli hususlarda kaygı ve önerileri de olmuştur. Bunlar da temelde sürecin şeffaflığı ve TBMM bünyesinde yürümesi/yürütülmesi hususlarında toplanmaktadır. Bu görüşmeler süresince heyetimizin, kaygıları ve soru işaretlerini gidermeye dönük açıklamaları ve sunumları olmuştur.

Görüşmelerden edindiğimiz izlenim, tüm siyasi partilerde Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalı ve gerilimli süreci geride bırakma hususunda ortak bir arzu ve irade bulunduğu yönündedir. Bunu aşarak ülkemizdeki tüm etnik, dini ve mezhebi unsurların birlik ve kardeşliğini geliştirmenin herkesin yararına ve hayrına olduğu ise ortak fikirdir. Buna paralel bir husus da barış sürecinin genel demokratikleşmeye ve demokratik siyaset alanının genişlemesine vesile olması gerektiğidir.

Cezaevlerinde başkanlarımız ve arkadaşlarımızla yürüttüğümüz tartışmalarımız son derece olumlu sürmüştür. Sn. Öcalan’ın ve DEM Parti’nin bu süreçte üstleneceği role dair açık desteklerini belirtmişler, siyasal ve toplumsal zeminin güçlendirilmesi yönünde üzerlerine düşen pozitif katkı sorumluluğunun gereklerini yerine getireceklerini ifade etmişlerdir.

''Kamuoyunun desteğinin sürmesi en kıymetli yapı taşı olacak''

Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşliğe odaklandığımız bu dönemde, yazılı ve görsel basında zaman zaman karşılaştığımız ayrıştırıcı ve önyargılı üslup ve bunun yarattığı spekülasyon alanı işimizi güçleştirmektedir. Bu sürece dair herkesin, her toplumsal kesimin beklentileri ve ümitleri olduğu kadar kaygıları, hassasiyetleri ve soru işaretleri de vardır. Bunun bilincindeyiz. Hal böyle iken, kulaktan dolma dahi denilemeyecek uydurma söylemleri üreterek dolaşıma sokmak ve yer yer ahlaki sınırları dahi zorlayıcı gündemler oluşturmaya çalışmak, olsa olsa sonucu itibariyle savaş çığırtkanlığına bağlanmaktır.

Tüm iyi izlenimlerimizle birlikte en kısa zamanda Sn. Öcalan’a bir ziyaret gerçekleştirip sürecin sağlıklı yöntemlerle barışa ulaşması için hiçbir emeği esirgemeyeceğiz.

Kamuoyunun bu çabalarımıza verdiği desteğin sürdürülmesi, barışın ve çözümün inşasında en kıymetli yapı taşı olacaktır."


Kızıl Goncalar: Neye ya da kime taparsa tapsın sonuçta herkes fâni!