Türkiye’nin önde gelen yemek ve şarap yazarlarından Vedat Milor, büyük kentlerde doğmamış ama kısa zamanda maddi açıdan güçlenmiş yeni burjuvazinin kendisini 'geçmişten arıtmak' için ferah ve büyük mekanları tercih ettiği; kent kökenli, en az iki dil bilen ‘bohem burjuva’ kesimin ise hem dünyaca ünlü mekanlarda hem de salaş restoranlarda yemek yiyip içki içmekten keyif aldığı tespitinde bulundu.
Hürriyet gazetesindeki köşesinde yer alan tespitlerini Twitter’da da paylaşan Milor, "Sınıfsal-kültürel bir genelleme zor ve her genelleme yanıltıcı. Ama gene de bir hipotezim var. Bir kuşak geriye gidince, büyük kentlerde doğmamış ama kısa zamanda maddi açıdan güçlenmiş ‘yeni burjuvazi’ kendisini geçmişten arıtmak istiyor. Ferah ve büyük mekân onların tercihi” dedi.
"Uzun süre kentsoylu olmuş ve en az iki yabancı dili olan kesim ise daha farklı yaklaşıyor” diyen Milor, şöyle devam etti: "‘Bohem burjuva’ dediğim bu kesim, bir gün Noma için Kopenhag’a giderken, ertesi gün Beyoğlu’nda salaş bir ocakbaşında mahalle halkıyla diz dize oturup kadeh tokuşturmaktan haz alıyor."