Politika

'Türkiye'nin her tarafı zeytin ağacı olmuştur ama enerjiye de ihtiyaç var'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, zeytincilikle ilgili kanunun eskiyen hükümlerinin güncellenmesi gerektiğini söyledi

10 Kasım 2014 22:32

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Danıştay'ın Manisa'nın Soma ilçesinin Yırca Mahallesi'nde verdiği karara Kolin Şirketi'nin uyması gerektiğini belirterek, hükümet olarak bu konuda taraf olmadıklarını söyledi.

Bülent Arınç'ın konuşmalarından satır başları şöyle:

"Danıştay 6. Dairesi Yırca ile ilgili 3573 sayılı zeytincilikle ilgili kanun kapsamında bu tip termik santrallerin belli uzaklıkta olacağına yönelik bir karar vermiştir.

Bir yargı kararı olduğuna göre bu karara uymak bizim için de görevdir. Biz burada taraf değiliz, aslında taraf olan bir şirkettir. Gereken çalışmaları da yaptığını düşünüyoruz, Danıştay'ın kararını uygulaması gerekir şirket. Bunu takip etmekle görevliyiz. Türkiye'de özellikle bazı bölgeler hükümetimizin verdiği destek ve teşvikle adeta her taraf zeytin ağacı olmuştur. Bu kötü bir şey değil ama Türkiye'nin enerjiye de ihtiyacı var. İkisi arasındaki dengeyi kurallara bağlamak gerekir. Bu kanunda eskiyen hükümler varsa, bunları güncellemek gerekecektir."

 

HDP'nin İmralı başvurusu

 

"HDP'nin Adalet Bakanlığı'na İmralı'ya gitmek için başvurusu vardı. 1 Hafta oldu, hala yanıt gelmedi. Bu hafta içerisinde bir yanıt verilecek mi?" sorusuna, Arınç, "Arkadaşlar, 7 gün olmuş, 15 gün olmuş siz demek bunların hesabını yapıyorsunuz. Doğrusu ben yapmıyorum, bunlar sorulacaksa Adalet Bakanımıza sorulmalıdır çünkü kimlerin gideceğini veya ne zaman gideceğini, izin konusunu Adalet Bakanımız çok daha iyi bilir" yanıtını verdi.

HDP'den bir grup milletvekilinin adaya gitmek istediğini, ancak Adalet Bakanlığı'nın henüz buna cevap vermediğini ifade eden Arınç, ne zaman cevap verileceğinin, Adalet Bakanlığı'nın bilgisinde olduğunu söyledi.

Sürecin devam edip etmediği konusunda, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın açıklamalarının bulunduğunu, kendisinin de her sorulduğunda "HDP'nin ne yapması gerektiğini" ısrarla söylediğini anımsatan Arınç, "Çözüm süreci devam ediyor, biz henüz masadayız, kalkmadık. Bunun da belli bir noktaya kadar böyle devam edeceğini rahatlıkla söylemiştim. Asıl HDP ne yapacak, nerede duracak, neyi temsil edecek? Çözüm sürecini gerçekten istiyor mu, istemiyor mu?" diye konuştu.

"Hükümetin taleplerine karşılık, biz belki bir aydır bekliyoruz. 6-7 Ekim'den bu yana neredeyse bir ay geçti, onlar bir hafta beklemişler" diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "6-7 Ekim'den bu yana ortalığı yakıp yıkanlara karşı, insanlarımızın ölümlerine yol açan eşkıyaya karşı, onları 'hadi sokağa çıkın' diye destekledikten sonra olan bitenlerden bir nedamet duymadıklarına göre, onlardan herhangi bir şikayetleri söz konusu olmadığına göre bizden neyi bekliyorlar Allah aşkına? Biz, bu süreçte bir siyasi kanadın, bir siyasi uzantının muhatap olmasının, işlerin kolaylaştırılması bakımından faydalı görüyoruz. Bu geçmişte BDP'ydi, bugün HDP'dir ama onlar da kendilerine düşen misyonu yerine getirmek zorundalar.

 

'Öcalan'ın örsüyle Kandil'in çekici arasında kalmayın'

 

HDP'li dostlarıma söyleyeceğim tek şey şudur; Siz Öcalan'ın örsüyle Kandil'in çekici arasında kalmayın. Siz, bir siyasi partisiniz özgür olun. Kararınızı kendiniz verin. Burada üstleneceğiniz rolü, cesaretle üstlenin. Sizin içinizde bu süreci samimiyetle isteyen, geçmişte çok büyük sıkıntılar yaşamış, çok acı bedeller ödemiş çok değerli insanlar var. İsimlerini de sayarım, herkes de bilir. Lütfen onlar olaya müdahil olsunlar çünkü ben, onların bu süreci samimiyetle desteklediğine inanıyorum. Yoksa alfabede harf bırakmayan bir takım örgütlerin ortalığı yakıp yıkması karşısında sırıtarak bir şeyler konuşanları kendimize muhatap kabul etmiyoruz."

 

'Emniyet teşkilatının yeniden organizasyona ihtiyacı var'

 

"Başbakanımızın sözü sözdür, önce kamu düzeni sağlanacak" ifadesini kullanan Arınç, şunları kaydetti:

"Kamu güvenliği esas olacak, artık yol kesme, yakma, yıkma kesinlikle olmayacak ve eğer yapılanlar varsa bunlar da eleştirilecek, hatta lanetlenecek. Hala Kandil'den hangi mesaj geldi, adadan hangi mesaj geldi, bunlarla amel etmeyi bıraksınlar. Gerçek çözüm sürecinin sahibi olduklarını cesaretle göstersinler. Bundan sonrası çok daha kolay gider. Biz aslında beklemedeyiz, onların tavrını merak ediyoruz."

"Bugün bir haber yansıdı kamuoyuna, 'Emniyet Teşkilat Kanununda değişiklik yapılabileceği, birinci sınıf emniyet müdürlerinin resen 3 ay içinde emekli edilebileceği, polis kolejlerinin kapatılabileceği' yönünde. Hükümetin bu yönde bir hazırlığı var mıdır?" sorusuna, Arınç, şu yanıtı verdi:

"Önce bu haberlerin yansıdığı gazetenin sabıkalarını bana saydırmazsınız inşallah. Hiçbir şekilde tasfiye vesaire, böyle bir iddiamız yok. Ancak emniyet teşkilatının yeniden organizasyonuna ihtiyacımız var çünkü, her teşkilatta bir şema olur, bu şema düzgün bir şekilde görev ifa eder. Eğer emniyet teşkilatında bunu bir piramit olarak kabul edersek, piramit geometride bildiğimiz şekildir. Oysa şu anda emniyet teşkilatındaki piramit bunun tam tersidir. 81 ilimiz var ama birinci sınıf emniyet müdürü sayımız 2 bine yakın. Bunların hepsinin emniyet müdürü, il emniyet müdürü olması mümkündür. Polis müfettişi, başmüfettiş vesaire olarak istihdam edilenlerin dışında en az bin 500 civarında fazlalık olduğunu biliyoruz. Bu insanlar hiçbir görev verilmeden sadece yaş haddini bekliyorlar. Bu doğru bir şey değil. Dolayısıyla rantabl, verimli kullanılması lazım. Yine başkomiserlerde veya diğer dördüncü, üçüncü sınıf emniyet müdürlerinde birikmeler var. Bu birikmeler hiyerarşiyi de disiplini de bozuyor."

 

'Polis amirleri eğitim merkezi açılacak'

 

Emniyet teşkilatıyla ilgili geçmişten bu yana hazırlanan ancak sırasının şimdi olduğuna inandıkları bir takım çalışmaların bitirildiğini belirten Arınç, "Çalışmanın sonunda da bir tasfiye vesaire ile değil ancak piramidi doğru yerine koymak şeklinde hem eğitimden başlayarak yani kaynağımızı birinci sırada elden alarak yukarıya doğru götürebilecek bir verimlilik esası yönünde bir düzenleme yapılacak" ifadelerini kullandı. 

İkinci sınıf emniyet müdürlerinin bundan sonra ilçe emniyet müdürü olarak görevlendirilebileceğini dile getiren Arınç, "Kadrosuzluk nedeniyle emeklilik getiriliyor ama hiçbir hak kayıpları olmayacak. Yani '60 yaşına kadar bekleyim de öyle emekli olayım' yerine artık kadro yoksa şimdiden hakları fazlasıyla da verilerek belki emeklilik olabilecek" diye konuştu.

Güvenlik bilimleri fakültesinin kapatılacağını, yerine polis amirleri eğitim merkezinin açılacağını kaydeden Arınç, polis akademisi başkanının görev süresindeki sınırın da kaldırılacağını bildirdi.

Yeni yapılanmayla ilgili bazı konu başlıklarını da paylaşan Arınç, "Dört başı mamur bir kanun geliyor" dedi. Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'na da farklı yükümlerin getirileceğini bildiren Arınç, "Esasen bunlar Meclisimize gönderildi veya gönderilmek üzeredir" diye konuştu. 

 

İlgili Haberler