Diyanet'in "Babanın kızına şehvet duyması haram değildir" fetvasına ilişkin tartışmalar devam ederken, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu'ndan da sert bir tepki geldi. Federasyonun başkanlığını yürüten Canan Güllü, Türkiye’de yaşanan ensestin boyutlarının yüzde 40’lara vardığını öne sürdü. “Her ilde her ilçede her köyde yaşanıyor" diyen Güllü, "Bazıları gizlemekte bile gerek görmüyor. Devletin acilen bu konuya çözüm getirmesi lazım” dedi. Türkiye Ensest Haritası araştırmasını yapan Güllü, T24'e yaptığı açıklamada, "Diyanet tarafından ensestin normalleştirildiğini" savunarak, "dini cinselliğe eş gören bir sistematiğin getirildiği" söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu'nun, 'bir babanın öz kızına yönelik şehvet duyması'na ilişkin bir soruya verdiği "Haram değil" cevabına yönelik konuşan Güllü, “Son dönemlerde ensest ilişkinin artışı var. Bunun sebebi sadece din değil, sosyal çevreden uzaklaşıp içe kapanan toplumdaki muhafazakarlıktan dolayı da yaşanıyor bu . Diyanet web sitelerinde ensesti normalleştiren fetvalar vereceğine, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı bu konuya çözüm üretmeli” diye konuştu.
Güllü, Diyanet’in devlet hazinesinden aldığı bütçenin yüksek rakamlardan oluştuğunu belirtirken “Hizmeti yaptığı kişiler açısından baktığımızda insan hakları ihlali yapıyorlar. Hem mezhepsel ayrımcılık üretiyorlar, hem imza attıkları sözleri yerine getirmiyorlar hem de insanları kandıracaksınız” tepkisini dile getirdi.
Diyanet’in sitesinde yayımlanan ve ensest ilişkiyi normalleştiren yazı için “içinin parçalandığını” söyleyen Güllü, “Müslüman ülkede ensest olmaz diyorlar. Bir tane adam bile okumuş olsa o yazıyı, kızının hayatı bitmiştir. Kaç kişi ziyaret etti o siteyi? ‘Bu meyve veren ağaç benimdir, ve bu ağacın meyvesini ben yerim” diyen kaç kişiyi besledi bu fetva?” diye sordu.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu tarafında yapılan basın açıklaması şöyle:
Dokuz bakanlığın bütçesinden daha çok pay alan Diyanet İşleri Başkanlığı kadın düşmanı bir kurumdur!
Diyanet İşleri Başkanlığı, bugünün Türkiye’sinde siyasi bir kurumdur. Sünni İslam dışında kalan tüm inanç çevreleri Diyanet İşleri Bakanlığı’nca reddedilmektedir ve kadınlar ne hizmet veren, ne de hizmet alan kitle içinde yok sayılmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı uzunca bir süredir çok açıkça kadın düşmanı bir tavır sergilemekte, kadına yönelik eşitsizliği ve adaletsizliği devlet eliyle tekrar üretmektedir. Mesele hak meselesidir; Mesele bugün Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ensesti esas alan bir soruyu muhatap alarak cevap verebilme cüretini gösterme meselesidir. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak uzun yıllardır Türkiye’deki ensest gerçeği üzerine çalışıyoruz. Konu başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak üzere devlet kurumları tarafından yok sayıldığı için istatistiki verilere ulaşmakta zorluk çekiyoruz. Oysa görüyoruz ki ensest gibi bıçak sırtı bir sorun Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından normalleştiriliyor ve olağanlaştırılıyor; Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye’nin taraf olduğu tüm Uluslararası Sözleşmeleri gereği, diğer tüm devlet kurumları gibi kadına karşı şiddeti önlemekle mükellef olduğunu unutuyor.Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “kendinden olmayan” her kesime yönelik dışlayıcı tavrı bize bu kurumun iflas ettiğini göstermiştir. Türkiye’de demokratikleşme için din-devlet ilişkisini özgürlükçü bir bakışla tekrar tanımlamak ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi devlet kontrolünde bir inanç ve din kurumunun gerekliliğini tekrar tartışmak gerekiyor. Öncelikli bir adım olarak Mehmet Görmez’in bu ülkenin kadınlarına özür ve açıklama borcu olduğuna inanıyor ve kendisini istifaya davet ediyoruz. Tek tipçi, dayatmacı ve kadın düşmanı Diyanet İşleri Başkanlığı’nı tanımıyoruz, reddediyoruz!