Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanlığı'na, Ayasofya Müzesi Başkanı Doç. Dr. Haluk Dursun’un getirildiğini açıkladı.
Günay bu açıklamayı A Haber'de yaptı.
Yedi yıl Topkapı Sarayı Müzesi Başkanlığı yapan ve haziranda yaş haddinden dolayı görevinden ayrılan Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın yerine geçen Dursun'un ismi kulislerde konuşuluyordu. Günay’ın Dursun ismi üzerinde durduğu, ancak Dursun’un bu görevi kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığı ileri sürülmüştü.
Ayasofya'nın müze yapılması için 'cinnet' demişti
Ayasofya'nın, 24 Kasım 1934'te Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülmesinin "mabedin ilelebet cami olmasını isteyen Fatih Sultan Mehmet Vakfiyesi'ne aykırı düştüğünü işleyen Derin Tarih Dergisi Haziran ayında bu konuyu kapak yaptı. Yeni Şafak gazetesinin, 1 Haziran 2012'de "Ayasofya'yı sahte imzayla müze yaptılar" başlığıyla manşetine çıkardığı bu dosya için "Ayasofya Müzesi Başkanı" olarak değerlendirme yapan Haluk Dursun'un Ayasofya'nın müzeye dönüştürülmesini "bir cinnet döneminin eseri" olarak değerlendirmesi dikkat çekmişti. Yeni Şafak, Ayasofya dosyasını özetlerken, Haluk Dursun'un değerlendirmesini şöyle yansıtmıştı:
"Fatih Sultan Mehmet Han tarafından vakıf ve vakfiyesi olmasına rağmen, Ayasofya'nın ibadete kapatılarak müzeye dönüştürülmesini 'bir cinnet, boşluk ve kırılma döneminin eseri' diye tanımlayan Ayasofya Müzesi Başkanı Doç. Dr. Haluk Dursun da, 'Vakıfta ne yazılıyorsa o ifa edilmelidir ve bu sıradan bir vakıf değildir. Zira Fatih'ten bahsediyoruz. İstanbul'dayız ve bu memleketin evladıyız. Evladı olduğumuz şuurundaysak, bu bağlayıcı taraf olur. Ancak bu durum Ulü'l-emri bağlar' ifadelerini kullandı."
Haluk Dursun: Osmanlı'nın sonu yok
Kişisel internet sitesinde verilen bilgilere göre, Haluk Dursun'un biyografisi şöyle:
Haluk Dursun 1957 yılında Hereke'de doğdu. 1968'de ilkokuldan sonra Galatasaray Lisesi'nde okumak icin istanbul'a geldi. Liseden sonra girdiği İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sonçağ ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kürsüsü'nden mezun oldu.
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde, 1994 yılında "II. Abdulhamit Döneminde Ortadoğu'da Osmanlı-İngiliz Rekabeti: Akabe Meselesi" konulu tezle tarih doktoru unvanını aldı. 2007 yılında Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi sahasında tarih doçenti oldu.
1982 Aralık ayından itibaren Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi ile Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde, lisans ve lisans üstü öğrencilerine Bizans ve Batı Avrupa tarihi, Yeni ve Yakınçağ Avrupa tarihi; Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti tarihi, Türk Kültür tarihi; İstanbul'un Tarihî Mekânları; Cumhuriyet Dönemi Kültür Politikaları, Tarih Öğretiminde Müzelerin Rolü derslerini okuttu. Ayrıca Viyana Bilim Sanat Felsefe Akademisi'nde, 2007-2009 yılları arasında, çeşitli dönemlerde Osmanlı Medeniyeti ve Kurumları, Osmanlı Eğitim Tarihi, Flora ve Fauna (İhtisas Grubu), Osmanlıda Tekke Kültürü ve Tekke Eğitimi başlıklı dersleri de verdi. Haluk Dursun, son olarak Marmara Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak çalışıyordu.
Haluk Dursun'un İstanbul'da Yaşama Sanatı (İstanbul: Ötüken Neşriyat 1999 (1. Baskı)- Timaş Yayınları, 2010, 10. Baskı), Nil'den Tuna'ya Osmanlı Yazıları (İstanbul: Ötüken Neşriyat 2000 (1. Baskı)- Timaş Yayınları, 2009, 5. Baskı); Tuna Güzellemesi (İstanbul: Kubbealtı Yayınevi, 2004 (1. Baskı), 2007- 2. Baskı), Osmanlı Coğrafyası'na Yolculuk (İstanbul: Timaş Yayınları, 2007 1. Baskı, 2007- 2. Baskı), Boğaziçi'nde Kırk Yılım (İstanbul: Heyamola Yayınları, 2009 (1. Baskı), 2010-2. Baskı) adlı kitapları bulunuyor.
Haluk Dursun 1989 yılında Zaman Gazetesinde yazdığı "Elveda Boğaziçi" başlıklı bir yazı dizisiyle İstanbul Mimarlar Odasının Basında Uzmanlık Ödülü'nü kazandı. Yine 2002 yılında Nil'den Tuna'ya adlı kitabıyla da Türkiye Yazarlar Birliği, Gezi Yazarları Ödülü'nü aldı.
Akademik çalışmaları dışında kamusal alanda da faaliyetleri bulunan Haluk Dursun, İBB Kültür A.Ş. Genel Müdür Danışmanı olarak, Miniatürk Projesinin hazırlanmasında görev aldı. İçişleri Bakanlığı'nca Türkiye Turing Otomobil Kurumu'nun Yönetim Kurulu Üyeliğine atanan Haluk Dursun 2005/2006 tarihlerinde aynı kurumda Başkan Vekilliği görevini yaptı. 2006 Mart ayından itibaren Ayasofya Başkanlığı görevini, 2009 Temmuz ayından itibaren de Müze Müdürlüğü görevini üstlendi.
Ayasofya içinde bulunan Osmanlı padişah türbeleri onun döneminde kendi tabiriyle bir "Ölüm Kültürü Müzesi" olarak ziyarete açıldı. Ayasofya'daki bu çalışmalar müze başkanı Haluk Dursun'a 2010 yılında İtalya'da her yıl verilen Rotondi Sanat Kurtarıcısı Ödülü'nü (Premio Rotondi 2010 ai Salvatori Dell) kazandırdı.
Haluk Dursun, Eylül 2005 tarihinden itibaren TRT 2'de uzun süre yayınlanan "Tarih Mekân" programını hazırlayıp sundu, Osmanlı kültür coğrafyasıyla ilgili ‘Kudüs', ‘Tuna' ve ‘Mimar Sinan: The Architect' belgesellerinin danışmanlığını yaptı. TRT Türk'te yayınlanan 2010 yılı yapımı "İstanbul'u Yaşamak" belgeselini sunan Dursun KANAL 24'te de "İncir Çekirdeği" adlı programda yer aldı.
2007 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye'sinin Haliç Kültür Gezilerini Haluk Dursun gerçekleştirdi. Ayrıca çok sayıda dernek ve sivil toplum kuruluşlarından gelen talepler üzerine Boğaziçi kültür gezileri yaptırdı. Aynı zamanda bir gezgin olan Haluk Dursun, hayatını anlattığı yazıda “Gezmenin ve Osmanlı'nın sonu yok” diyor.
