Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Suriye sınırındaki kontrolünü artırmaya devam ederken, Kürt güçleri Kobanê’de IŞİD’in ilerlemesini durdurmak için savaşan kadınlardan biri olan 17 yaşındaki Fatma Şeyh Hasan’ın bir çatışmada hayatını kaybetmesi üzerine, İngiliz Telegraph gazetesi, “Kobanê: Türk askeri kenarda dururken, genç Kürt kızları savaşıyor” başlıklı bir yazı yayımladı.
Telegraph’tan Robert Tait’in hazırladığı haber, “Açılmış mezara indirilen küçük cenaze, Kobanê’yi kurtarmak için verilen umutsuz mücadelenin ‘Davut Golyat’a karşı’ niteliğini özetliyor” cümlesiyle başlıyor.
Haberde, “Fatma’nın, kadınlardan oluşan Kürt askeri birliğine gönüllü olarak katıldığı ve cuma günü IŞİD’in Türkiye Suriye sınırında bulunan Kobanê şehrindeki ilerleyişini durdurmak için savaşırken hayatını kaybettiği” belirtilirken, şu yorum yapılıyor:
“Kenti kurtarmak için verilen mücadele, sınırda yığılmış olan Türk kuvvetleri ve onların ABD müttefikleri yerine, genç kızlara düşmesi, ölümü nedeniyle yas tutan Kürtlerin gözlerinden kaçmadı.”
Haberde, cenazede yas tutan bir kadının sözlerine de yer veriliyor:
“Dünya, Kobanê’nin gerçek savunucularının kim olduğunu açıkça görebilir. Amerika Irak’ın yarısını 24 saatte ortadan kaldırdı, ancak IŞİD bizi bir buçuk yıldan uzun süredir kuşatmış durumda ve şimdiye kadar hiçbir şey yapmamışlardı.”
Fatma’nın tabutuna PKK bayrağının sarıldığı anlatılan haberde, “Kobanê’deki çatışmaların özellikle şiddetlendiği Cuma günü hayatını kaybeden Fatma’nın, 16 yaşında olduğu belirtilen Mücait Ahmed ile birlikte toprağa verildiği” yazıyor. Ayrıca, “Cenaze töreni sırasında özellikle dikkat çeken şeyin kadın savaşçıların katılımı olduğu “ belirtilirken “bunun sosyalist devrimci bir parti olan PKK ile karşılarındaki cihatçıların zihniyeti arasındaki aşikâr uçurumu gösterdiği” de ifade ediliyor.
Haber de kentte kötüleşen insani duruma da dikkat çekiliyor. Bazı Kürt kaynakları kentte 4 bin ila 10 bin sivil bulunduğunu savunurken, 24 yaşındaki Suruç’taki bir sığınmacı Azad Osman da şunları söylüyor:
“‘İnsanlar iki aylık bayat ekmek yiyor. Ekmeği suyla yumuşatıyorlar ama artık su da bitiyor. Kent Somali’ye benzedi; su, gıda, elektrik yok.”