Gündem

Selahattin Demirtaş'ı arayan Abdullah Gül, başsağlığı diledi

Demirtaş: 'Devleti Suruç ve Diyarbakır patlamalarından tanıyoruz!'

14 Ekim 2015 18:54

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün telefonla kendilerini arayarak Ankara katliamında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı mesajı ilettiğini aktardı. Demirtaş, "Allah kendisinden razı olsun" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 7 Haziran seçimine parti olarak girme kararı almasının ardından yaptığı birçok konuşmada HDP'yi "terör örgütünün siyasi uzantısı" olarak nitelendirmişti. Erdoğan, HDP'nin kapatılması için hazırlık yapıldığı yönündeki  bazı medya organlarında yer alan haberler için parti kapatılmasına karşı olduğunu, şahısların cezalandırılmasından yana olduğunu ifade etmişti.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün İstanbul'da yapılan bombalı saldırı sonucu 97 kişinin hayatını kaybettiği Ankara katliamında yaşamını yitirenlerin ailelerine ziyaret ettikten sonra bugün de Batman'a giderek hayatını kaybedenlerin ailelerini ziyaret etti.

Demirtaş, ilk olarak Devlet Demir Yolları'nda çalışan İbrahim Atılgan ve 9 yaşındaki oğlu Veysel Atılgan için Gerçüş ilçesinde kurulan taziyeyi ziyaret etti. Ailelere başsağlığında bulunan Demirtaş, ardından da HDP Üskadar İlçe Eşbaşkanı Aycan Kaya ve 70 yaşındaki barış annesi Meryem Bulut için kurulan taziyeleri ziyaret etti.

Bu ziyaretleri sonrasında konuşan Demirtaş, ateşin düştüğü ailelerinin yanında olduklarını belirterek, sadece kendilerinin değil, dünyada bu katliama lanet okuyan herkesin yüreği yanan ailelerin yanında yer aldığı söyledi. 

Yaşanan bu katliama sevinenlerin de olduğunu söyleyen Demirtaş, insani değerlerini yitirmeyen herkesin yaşadıkları acıların etrafında bileştiğini dile getirdi. 

 

'Devleti Suruç ve Diyarbakır
patlamalarından tanıyoruz!'
 

 

Demirtaş, bu tür katliamlar karşısında birleşmemenin yaşanan katliamdan daha vahim olduğunu söyledi.

"Çok şükür bu Türkiye'nin her yerinde vicdanlı insanlar bu katliamı lanetliyor" diyen Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz de bu tür süreçleri normalmiş gibi geliştiremeyiz. Devlette normal bir kazaymış gibi bu katliama yaklaşamaz. İlk dakikadan beri ısrarla altını çizerek belirtiyoruz. Devletin bu katliamda sorumluğu var. Çünkü biz devleti iyi tanıyoruz. Suruç, Diyarbakır patlamaları ile ilçe binalarımıza yapılan bombalı saldırılarından tanıyoruz." 

Devlet ve hükümet yöneticilerine de seslenen Demirtaş, "Bizi öldürerek, sizin içinizi oyuyorlar. Devleti yönetenler de bizi hedef göstererek buna zemin sunuyorlar. Devlet içerisinde bu patlamaya destek olanlardan ve katliamın üstünü örtenlerden hesap sorulmayarak yeni katliamlara zemin sunuyorlar" ifadelerini kullandı.
 

'Katliamda istihbarat ve güvenliğin desteği var'



Diyarbakır ve Suruç katliamını yapanlarla Ankara katliamını yapanların aynı olduğunu öne süren Demirtaş, "Aynı devlet kliği içerisindekiler güç ve destek alarak bu katliamları yaptılar. İstihbarat ve güvenlikten güç ve destek alarak bunu yaptılar. Aksi takdirde göz göre göre haklarında arama kararı olan canlı bombalarlar ellerini sallayarak bu katliamları gerçekleştiremezdi. Maalesef durum budur. Keşke durum böyle olmasaydı. Keşke hükümet ve devlet elinden geleni yapmış olsaydı. Azami düzeyde güvenliği alsaydı bizler devleti suçlamaz eleştirmezdik. Bizim başımıza getirilen bu katliamın devlet sorumluğunda değil derdik. Ama durum öyle değil" diye konuştu. 
 

'Katliamın birici sorumlusu hükümettir'



Demirtaş, katliama dair hiçbir zafiyet bulunmadığı iddiasına karşılık "AKP mitingleri öncesi miting alanlarında detektörlerle aramalar yapılıp, on sokak ötesinde güvenlik önlemi alınması ve helikopterle alanın gözlem altına alınmasını" hatırlattı. 

Demirtaş, "Saldırı ve tehditlere yönelik önceden devletin elinde istihbarat bilgi vardı. Başbakanın elinde canlı bomba listesi varken, siz öyle bir mitingde en küçük bir güvenli önlemi almazsanız, birici derece sorumlu kişiler sizsiniz. Gene yaşadığımız katliamdan sorunu bizde arıyorsunuz. HDP bombayı kendinde patlattı noktasına getiriyorsunuz. İşte bu nedenle hükümet hesap soramıyor ve hesap vermiyor!" sözlerini sarf etti.
 

'İslam'a ve ülkemize düşman IŞİD'i
araç olarak kullanmayı bırakın'



Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve hükümet sözcülerini "HDP'yi hedef göstermeyi bırakmaya" çağıran Demirtaş, şunları söyledi:

"Biz diyaloga kapalı ve ülkenin düşmanı değiliz. Biz bu ülkenin onurlu yurttaşlarıyız. Devletin içerisinde halen sizi içinizi boşaltamaya çalışan güçlü odaklar var. Siz bunların üzerine gitmek yerine çıkarlarınız için bunları kullanıyorsunuz. Bunların üzerine gitmeseniz, bunlar vali ve emniyet müdürü olur. Eğer samimi iseniz bakanlarınızı bile gözden geçirmeniz gerekiyor. Ayrıca IŞİD'i kendinize elverişli bir araç görmekten vazgeçin. IŞİD İslam'a ve ülkemize en büyük düşmandır. Gencecik çocukları slogan attı diye terörist muamelesi yapıyorsunuz ama IŞİD gibi canlı bombalar ortalıkta gezerken onlar eylem yapmadan gözaltına bile alamıyorsunuz." 



'Meryem Ana ve Aycan'ın
bize bıraktığı miras çok ağır'

 

Demirtaş, "Bütün şehitlerimizin bıraktığı yük ağırdır. Ama özelikle Meryem Ana gibi barış annelerinin, yaşına ve sağlığına bakmaksınız, senden beden daha çok barış için koşturan birinin, barış yolunda şehit olmasının mirası çok ağırdır. Meryem Ananın çocukları IŞİD'e kan kusturan kahramanlardır. Her birimizin Meryem Ana ve torunu gibi olmamız gerekiyor" diye konuştu. 

Demirtaş, son olarak eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün telefonla kendilerini arayarak ailelere başsağlığı mesajı ilettiğini de aktardı. Demirtaş, "Allah kendisinden razı olsun" dedi.

 

İlgili Haberler