Dünya

Reuters: Suriye kimyasal silahları, İsrail'e karşı üretmişti

Batılı askeri uzmanlar, Suriye'ye ilk kimyasal silah üretim teknolojisinin ve dağıtım sistemlerinin Sovyetler Birliği ve devrim öncesi Mısır'dan geldiğine, kimyasal maddelerin de Avrupalı şirketler tarafından sağlandığına inandıklarını söyledi

29 Ağustos 2013 00:29

Çeviri: Varsan Çekiç
 

Reuters haber ajansı, İsrail'le yaptığı üç savaşta yenilen Suriye'nin, rakibinin nükleer silahlara sahip olmasından korktuğu için 30 yıl önce komşu ülkelerden, müttefiklerinden ve Avrupalı toptan satıcılardan yardım alarak, kimyasal silah geliştirmeye başladığını yazdı. 

Batılı askeri uzmanlar Şam'ın, kendi kimyasal silah programına başlaması için gereken teknoloji ve bilimsel kapasiteye sahip olmadığını, ancak yabancı müttefiklerinden aldığı destekle ülkenin, dünyada bulunan en ölümcül sinir gazı stokunu topladığına inanıldığını belirtti. 

Washington'da nükleer silahların çoğalmasına karşı çalışan James Martin Center'ın nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar uzmanı Amy Smithson, "Suriye kimyasal silah programının başlangıcında dış yardıma aşırı derecede bağımlıydı. Ancak şu anda Suriye'nin yerel kimyasal silah üretme kapasitesine sahip olduğu anlaşılıyor" dedi.

Reuters, Suriye'de 100 binden fazla ölüme neden olan ve üçüncü yılına giren iç savaşta, 21 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Beşer Esad hükümetinin birçok kez kimyasal silah kullandığı haberinin geldiğini belirtti.

Suriyeli muhalif aktivistler, sarin adlı sinir gazı veya ona benzer bir gaz yüklenmiş roketlerin en az 500 insanın ölümüne yol açtığını belirtmişti. Suriye Enformasyon Bakanı Omran Zoabi, iddiaların "mantıksız ve uydurma" olduğunu söylemişti. 

Bir haftadan fazla süredir Şam'da bulunan ve Birleşmiş Milletler'in kimyasal silah uzmanlarından oluşan grup, sarin veya diğer sinir gazlarının Suriye'deki iç savaşta kullanılıp, kullanılmadığını araştırıyordu. Grup, Çarşamba günü saldırının yapıldığı bölgeye ikinci ziyaretini gerçekleştirdi. 

Bu arada ABD ve müttefikleri, Esad hükümetinin sorumlu olduğunu söyledikleri kimyasal silah saldırısının cezalandırılması için olası bir askeri müdahale hazırlığını hızlandırıyor.

Suriye 1967, 1973 ve 1982 savaşları sonucunda, İsrail'in askeri üstünlüğüne karşı koymanın yollarını aradı.

Bölgede geleneksel olmayan silahlar daha önce de kullanılmıştı. Eski Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin 1980'lerde, hardal gazı ve diğer sinir gazlarını içeren kimyasal silahları İran'a karşı savaşta ve Halepçe'de 5 bin kürdün öldürülmesinde kullanmıştı.

Batı'nın atom bombası geliştirmekle suçladığı, Suriye'nin müttefiği İran bu suçlamaları reddederken, İsrail de nükleer silaha sahip olup olmadığı hakkında açıklama yapmayı kabul etmiyor. 

Reuters'a konuşan Smithson, "Suriye, İsrail ile karşılaştırabileceği birşeye sahip olmak zorundaydı" dedi.

Suriye, 1997'de yapılan Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'ne katılmayan yedi ülkeden biriydi. Sözleşme taraflara, ellerindeki bütün kimyasal silahları yok etme yükümlülüğü getiriyordu.
  
Genellikle elindeki kimyasal silahlar hakkında yorum yapmaktan kaçınan Suriye, geçen yıl Temmuz ayında ilk defa, kimyasal silahlara sahip olduğunu doğrulamıştı. Dışişleri Bakanı Cihad Makdissi yaptığı basın toplantısında, kimyasal silahların isyancılara değil, yabancı güçlere karşı kullanılabileceğini söylemişti. 

 

Kontrol kaybı


Küçük miktarda kimyasal silahın üretiminin nisbeten kolay olduğunu yazan Reuters, ancak kitle imha silahları üretimi için gereken megatonluk ön madde miktarlarına ulaşmanın, uzun bir döneme ve gelişmiş teçhizatlarla donatılmış, endüstriyel derecede imalat tesislerini gerektirdiğini belirtti.

Reuters ayrıca askeri uzmanların, Suriye'ye ilk üretim teknolojileri ve dağıtım sistemlerinin Sovyetler Birliği ve devrim öncesi Mısır'dan geldiğine ve kimyasal ön maddelerin de, Avrupalı şirketlerden sağlandığına inadığını yazdı.

Kendi kapasitesini arttırmak için Şam, askeri istihbarat tarafından yürütülen ve başında bir sivil bulunan Bilimsel Çalışma ve Araştırmalar Merkezi'ni (SSRC) kurdu.

Nükleer silahların yayılmasına karşı mücadele eden Nükleer Tehdit İnsiyatifi, Mayıs ayında, bu merkezin, "diğer dört Suriye üniversitesinden daha fazla teknik kapasite ve techizata sahip, Suriye'nin en donanımlı araştırma merkezi" olduğunu yazdı. 

ABD Strateji ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'ne göre, bu yılın başlarında Dumayr, Khan Abou, Şamat ve Fraqlus bölgelerindeki kimyasal silah tesislerini denetleyen SSRC, muhaliflerin ve İsrail'in hava saldırılarına uğradı. Merkez, SSRC'nin, sarin, hardal ve VX sinir gazlarının üretimi için tesisler kurduğunu belirtti. 

Suriye ordusundan ayrılan General Mustafa El Şeyh araştırma merkezinin başında, Esad'ın baş danışmanlarından Ulusal Güvenlik Şefi Ali Memlük'ün bulunduğunu söyledi. 

Kuzey Suriye'deki bir bölgeden Reuters'a konuşan ve kimyasal silahlar biriminde 20 yıl hizmet veren Şeyh, "Kimyasal silahların denetimindeki kişi Ali Memlük, ancak silahların etkili kontrolü parçalandı. Esad genel komuta ve kontrolü yitirmiş durumda" dedi.

2011'den beri Avrupa Birliği'nin yaptırım uygulamak istediği Suriyeliler listesinde olan Memlük, eski Güvenlik Başkanı'nın Şam'da öldürülmesinin ardından geçen yıl, Güvenlik Başkanlığı'na getirilmişti. Geçen Ağustos ayında Beyrut, Esad'ın danışma grubunun üyesi olan Memlük'ü, Lübnan'da mezhepçi saldırıları teşvik etmekle suçlamıştı.

Şeyh, "kimyasal cephaneliğin, Esad'ın Alevi kabilesine mensup ve bu silahlar konusunda eğitim almış hükümet destekçilerinin elinde olduğunu belirtti. Şeyh, "kimyasal silahların büyük bir bölümü, rejimin füzeleri hatasız şekilde ateşleyebileceği, Lazkiye'deki Alevi bölgelerine ve oraya yakın kıyı şeridine taşındı. Bazı kimyasal cephaneler de Şam etrafındaki üslere bırakıldı ve top mermilerine yerleştirildi. Daha büyük savaş başlıklarının kullanılması an meselesi" dedi.
 
Şeyh'in yorumları hakkında Reuters'a konuşan ABD'li bir yetkili, "bu yakından inceleyeceğimiz endişe verici bir plan" dedi.

 

Yasadışı tedarikçiler


Güvenlik bilgileri sağlayıcısı Globalsecurity, kimyasal ve biyolojik silahların üretim teknolojisinin önemli kısmının "Hollanda, İsviçre, Fransa, Avusturya ve Almanya'daki büyük kimyasal aracı kurumlar"dan geldiğini belirtti.

Globalsecurity 1980'lerde Suriye'nin, aralarından bazıları "çift kullanımlı" olarak tanımlanan Fransız tıbbi ürünlerini ithal ettiğini ve bu ürünlerin kimyasal silahlarda da kullanılabileceğini bildirdi. Reuters, tarım gibi alanlarda yasal kullanılabilen geniş çapta endüstriyel kimyasal maddelerden, kimyasal silah üretiminde de ön madde olarak yararlanılabileceğini belirtti.

Varolan raporların hiçbirinde belli bir şirketin ismi, tedarikçi olarak belirtilmiyor. Suriye, aldığı kimyasalları tarım alanında kullanmak istediğini vurgulamıştı.

Reuters,1985'ten itibaren uluslararası piyasalarda ham kimyasala ulaşmanın zorlaştığını belirtti. Şüpheli satışlar yüzünden, kimyasal ve biyolojik silahların ihracat kontrolleriyle dizginlenmesi savunan Avustralya Grubu ham kimyasal satışlarını sınırlandırmıştı.

Bazı uzmanlar ise Şam'ın kimyasal silah üretiminde kullanılan maddeleri, Rusya ve İran'dan tedarik ettiğini söyledi, ancak Suriye'nin İran ve Irak'a satış yapan yasadışı tüccarlarla da iş yapmış olabileceğini belirtti.

Globalsecurity, 2002 yılında ölen eski Rus general Anatoli Kuntseviç'in, VX gazı üretimi için gereken ön maddeleri Suriye'ye kaçırdığından şüphelenildiğini söyledi.

Reuters, Suriye'nin kimyasal silah depolarının kaynağı hakkındaki kuşkular devam ederken, ABD hükümetinin Mart ayında yaptığı değerlendirmenin, depoların oluşturduğu tehdit konusunda şüphe çok az yer bıraktığını haber verdi.

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü, "Suriye'nin bütün kimyasal silah programları geniş ve karmaşık, depolama, üretim ve hazırlama bölgeleri ise coğrafi bakımdan dağınık. Program toplu can kayıplarına yol açma kapasitesine sahip ve geleneksel yöntemlerle yükselen şiddeti yetersiz gören kuşatılmış bir rejim, Suriye halkına karşı kimyasal silah kullanmaya hazırlanabilir" diye yazmıştı.


 

İlgili Haberler