Suriye'ye müdahale hazırlıklarını değerlendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye hiçbir zaman çatışma alanı içerisinde yer almadı. Suriye'de kimyasal silah kullanıldı. 100 bin insan öldü. Yapılması gereken neyse yapılacaktır" dedi. Davutoğlu, "TBMM’nin verdiği yetki çerçevesinde silahlı kuvvetlerin güvenliğimiz neyi gerektiriyorsa onu yapacağından kimsenin şüphesi olmasın" ifadesini kullandı.
Davutoğlu'nun düzenlediği basın toplantısından satır başları:
"Türkiye’den ülkeler talepte bulunuyor. Eski paradigmadan gelen bir algı bu. Aslında son 2.5 yıldır Türkiye bütün gelişmelerin içinde. Bir diplomasi yürütüyor. Zaten kimyasal silah kullanımının yüreklerimizi burktuğu gün BM genel sekreteriyle ilk görüşmeyi ilk ben yaptım. Başbakanımızla bu gelişmeleri değerlendirdikten sonra ilk tepkiyi veren biz olduk."
"Bütün taraflarla görüştük. Hem ABD, İngiltere, Fransa, Danimarka ve diğer bütün AB ülkeleriyle, hem de Rusya ve İran yetkilileriyle görüştük. BM heyetinin oraya gitmesi için uğraştık. Ancak Suriye geç hareket etti. Elimizde çok kuvvetli istihbaratlar var. Bunu diğer ülkelerle paylaştık."
"Başından beri en aktif diplomasiyi biz yürüttük. Kimse Beşar Esad'la görüşmezken biz görüştük. Kimyasal silahlar konusunda hiçbir çatışmanın tarafı olmamak için çaba sarf ettik. Ama şunun görülmesi lazım: Suriye'de kimyasal silah kullanıldı. Bunun fark edilmesi lazım: 100 bin insan öldü. Suriye rejimi bundan sorumlu. İnsanlık dışı bu barbar saldırılar durana kadar ne yapılması gerekiyorsa, kan nasıl durdurulur, nasıl kimyasal silah kullanımı en etkili şekilde cezalandırılır."
'Cenevre'de özel bir toplantı yapacağız'
"Suriye’ye müdahale sonrası mülteci akımı gibi istenmeyen sonuçlar olabilir. 4 Eylül’de Cenevre’de özel bir toplantı yapacağız. Suriye’nin komşusu ülkeler olarak mülteci akımını birlikte değerlendireceğiz."
"Bütün kamuoyumuzun gelişmeleri değerlendirmesi lazım. Ülkemizin yanı başında kendi halkına karşı kimyasal kullanan bir rejimin bulunması bizatihi bir tehlike unsurudur. Sanki bazı kararlar alınacak ve Türkiye bu kararın bir parçası olacak gibi bir algı doğru değil."
"Cumhuriyet tarihimizin en kritik eşiğindeyiz. Hem sükunetle olayları değerlendirmek gerekirken, hem de herkesin Ortadoğu’nun kaderinin çizildiği bu dönemde sorumlu davranması gerekiyor."
'TSK gerekeni yapacaktır'
"Silahlı kuvvetlerimiz çıkardığımız tezkere ve angajman kurallarıyla, ne gerekiyorsa yapma konusunda yetkilendirilmiştir. Güneyimizde 100 bin insanın öldürüldüğü bir savaş yapılıyor. Verilen talimat açıktır. Bütün senaryoları tartışıyoruz. TBMM’nin verdiği yetki çerçevesinde silahlı kuvvetlerin güvenliğimiz neyi gerektiriyorsa onu yapacağından kimsenin şüphesi olmasın."