Türk sinema, dizi ve tiyatrosunun usta oyuncusu Rasim Öztekin'in 8 Mart'ta hayatını kaybetmesinin ardından eşi Esra Kazancıbaşı Öztekin, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak duygularını dile getirdi.
Öztekin'e yaptığı ilk müdahaleyi anlatan Kazancıbaşı Öztekin, "Her zaman sevgiyle öptüğüm dudaklarına bu sefer seni hayatta tutabilmek için suni teneffüs yapmak... Başımı bazen şımarıkça, bazen şefkat, bazen de sohbet için dayadığım göğsüne bu sefer nefesini duyabilmek için kalp mesajı yapmak... Yüreğim seni kaybetme korkusuya pır pır atarken, diğer yandan güçlü durup ambulans gelene kadar hayatta tutmaya çalışmak... Meğer ne zor şeymiş sevdiğinin ani kalp durması denen durumla karşılaşmak..." dedi
TIKLAYIN - Usta oyuncu Rasim Öztekin, son yolculuğuna uğurlandı; "Toplumun tüm kesimlerini biriktiren bir insandı"
Esra Kazancıbaşı Öztekin'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımının tamamı şu şekilde:
"Bizimki her geçen gün gittikçe büyüyen bir aşk hikayesiydi evlilik aşkı öldürür diyenlere inat. Aradan geçen 20 yıla rağmen ilk günkü gibi heyecanla el ele, sarmaş dolaş yürüdüğümüz yollar, gölgesinde serinlediğimiz Cunda'nın, Midilli'nin zeytin ağaçları artık tanıklık edemeyecek aşkımıza. Güneşin batışını izlerken yaptığımız derin sohbetler, dedikodular, Ege'nin mavi sularında Diego ile oynadığımız oyunlar artık yaşanmayacak.
Hiç beklemeğim bir anda bırakıp gittin beni. Hastanede yoğun bakımda "Beni yalnız bırakma aşkım", "Ne olur gitme" diye kulağına fısıldayarak döktüğüm gözyaşlarına rağmen.
Şimdi sonu gözyaşıyla biten bir aşk hikayesi var vizyonda. Hani yaşlandığımızda da el ele yürümeye söz vermiştik birbirimize? Sensiz başlayan günlerin, sensiz biten gecelerin yüreğimdeki tarifsiz, dindirilemeyen sızısı. Ruhum üşüyor. İçimdeki minik kız çocuğu sensiz günleri düşündükçe korkudan tir tir titriyor. Birlikte yarınlara dair kurduğumuz tüm hayaller senin ardından karanlık zifiri bir kuyunun derinliklerinde kaybolup gitti. Hayalsiz, amaçsız kaldım, rotamı, yolumu, büyük aşkımı kaybettim. Yağmur yağıyor, içimde fırtınalar kopuyor.
Her zaman sevgiyle öptüğüm dudaklarına bu sefer seni hayatta tutabilmek için suni teneffüs yapmak... Başımı bazen şımarıkça, bazen şefkat, bazen de sohbet için dayadığım göğsüne bu sefer nefesini duyabilmek için kalp mesajı yapmak... Yüreğim seni kaybetme korkusuya pır pır atarken, diğer yandan güçlü durup ambulans gelene kadar hayatta tutmaya çalışmak... Meğer ne zor şeymiş sevdiğinin ani kalp durması denen durumla karşılaşmak...
Belki de 2009'da kalp yetmezliği nedeniyle 2,5 ay çoğunlukla yoğun bakımda geçen zorlu hastane günlerinde kaybedecektim seni. Siyami Ersek Kalp Hastanesi'nin iyi hekimlerin ve Tanrı'nın mucizeleri sayesinde 12 yıl mutlu bir aşk filminin baş kahramanı olduk seninle.
İçim acıyor ama isyan etmiyorum. Seninle yaşayabildiğim her ana şükürler olsun.
Evet, ağlıyorum şimdilerde. Sen Esra'nın güçlü duruşuna hayransın biliyorum. Ruhumda kocaman bir yara var, acıyor ne yapayım? Fiziksel yokluğuna alışmak çok zor. Ama hep kalbimde, ruhumda, beynimde yaşayacaksın. Seni seviyorum, sana aşığım koca yürekli adam."