Emniyet Genel Müdürlüğü Etik Komisyonu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Cerrah, “Bazı siyasetçileri ve yakınlarını korumak için binlerce polis horlanıp, sürgün edildi. Bu yapılanlara sessiz kalamazdım” diyerek istifa etti.
EGM Etik Komisyonu Üyesi ve Polis Akademisi Bilimsel Araştırma ve Yayın Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Cerrah, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Emniyet birimlerine yönelik olarak başlatılan görevden almalara tepki göstererek istifa etti. Cerrah, istifa dilekçesinde namuslu ve dürüst polislerin, ‘darbeci’ diye suçlandığını ve sürgün edildiklerini savunan Cerrah, “Görevden alınan da, yerine getirilen de huzurlu değil.” dedi.
Bayram Kaya ve Musa Taşpınar ‘ın Zaman gazetesinde yer alan haberinde göre, uzun süredir EGM Etik Komisyonu üyeliği görevini yürüten Cerrah, istifa yazısında 17 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrasında “gündeme getirilen atamaların yüz binlerce mensubu olan polis teşkilatının iç huzuru ve hizmet kalitesini olumsuz yönde etkileyecek boyuta ulaştığını” savundu. Soruşturma sonrasında “Türk siyasi tarihinde görülmemiş ölçüde ‘hukuk dışı’ görevden alma ve görev yeri değişikliklerinin yapıldığını” öne süren Cerrah, şöyle devam etti: “Yürürlükteki kanunlara uygun olarak görev yapmaya çalışan on binlerce polis horlanıp, sürgün edilerek teşkilat içinde ayrımcılık ve kayırmacılık yapılmıştır. Görevden alınanlar kanun dışı etiketleme uygulamaları ile karalanmıştır. Tüm bu yapılanlar yasalara ve teamüllere aykırı, ayrıca meslekî açıdan da ‘etik ihlal’ teşkil anlamına geliyor. Bu tasfiyelerin, emniyet mensuplarının, ailelerinin ve sonuçları itibarıyla da toplumun moralini olumsuz etkilediği gerçeği de göz ardı edilemez.”
İbrahim Cerrah’ın istifa mektubunda şu ifadeler ter aldı: “Gerek siyasilerin isteklerinin kısmen suç teşkil etmesi ve gerekse vicdanen istenilenleri yapmakta zorlanmalarından dolayı yeni görevlere atananların da huzurlu olmadıkları görülmektedir. Son zamanlarda göreve atandıktan birkaç gün veya hafta sonra yeniden görevden alınmalar ve gerçekleşen bazı istifalar da bu rahatsızlığın göstergesidir. Kendilerine verilen hukuk dışı emirleri yerine getirmek zorunda kalan yeni polis yöneticileri haklı olarak yarınlarından endişe duymaktadır. Şartları normale döndüğünde adlî amirlerinin emrini yerine getirmiş olmalarından dolayı, kanunlar karşısında hesap verme endişesini taşıyacaklardır.” Cerrah, “Emniyet teşkilatındaki tasfiyelerde ‘masumiyet karinesinin’ ihlal edildiğine, ‘hukukun üstünlüğü’ ilkesinin de ayaklar altına alındığını” belirtti.
ve onların yakınlarının halkın kendilerine vermiş olduğu meşru yetkileri suiistimal ettikleri ve gayri meşru kazanç elde ettikleri iddiasıyla ve yürürlükteki kanunlara göre yapılmış bir yolsuzluk operasyonudur. Polis, bu operasyonları yaptığı için değil, yapmadığı zaman görevine yerine getirmemiş duruma düşüp halka ve hukuka karşı sorumlu olacaktır.” İfadesini kullandı.
“Bazı siyasetçileri ve onların yakınlarını korumak ve kollamak adına Türk polis teşkilatının hırpalandığını ve iç huzurunun tehlikeye atıldığını” söyleyen Cerrah istifa dilekçesinde şunları yazdı: “Kimin darbeci ve kumpasçı olduğunu millet er veya geç görerek öğrenecektir. Ülkesine ve milletine fedakârca hizmet eden binlerce Emniyet mensubunun itilip-kakıldığı, taciz ve mağdur edildiği bir dönemde mensuplarını en azından itidale davet edemeyen Etik Kurul ve komisyonlarının üyesi olmanın benim için bir anlamı kalmamıştır. Söz konusu görevlerimden istifa etmiş bulunuyorum.”
Ünal Acar, Hakkari Emniyet Müdürü Tufan Ergüder, Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz ve Bingöl Emniyet Müdürü Ercan Taştekin de Emniyet birimlerindeki görevden almalara tepki olarak istifa etmişti.