CHP Genel Başkanı Özgür Özel, HAK-İŞ Genel Merkezi’ne ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, "2025 yılı, mademki bu asgari ücretle geçim olmaz, o zaman seçim olması lazım. Geçen yıl, Manisa hariç 46 vilayetimizde 199 kez ziyarette bulunmuş, 119 kez miting yapmış ve 150’nin üzerinde kez kalabalıklara konuşmuş birisi olarak bu yılı 2024’ünde fevkinde bir mücadele ve seçim yılı olarak değerlendiriyoruz. Var gücümüzle bu sıkıntıları dile getirmek üzere sahalarda olacağız” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün açıklanan 22 bin 104 liralık 2025 yılı asgari ücretin ardından bugün, HAK-İŞ Genel Merkezi’ni ziyaret ederek HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ile görüştü. Görüşmede Özel’e Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Ankara İl Başkanı Ümit Erkol ile Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner’den oluşan CHP heyeti eşlik etti.
Özel, “Bugün, Türkiye’deki sözümüze değer veren tüm işçilere şunu söylemek isterim: Sendikasız olunduğu takdirde, bir başınıza, savunmasız ve gelecekten umutsuzsunuz. Sendikanın adı ne olursa olsun, konfederasyonun adı ne olursa olsun örgütlenme, örgütsüz olmaktan çok daha iyidir. Tüm işçilere, bugünkü durumundan memnun olmayan tüm emekçilere kendilerine bir sendikalı olma noktasında uzatılan el ya da yanlarına gelen bu konuda örgütlenmeyi teklif eden emekçi kardeşlerine söz vermelerini ve mutlaka sendikalı olmalarını öneriyorum" dedi. Özel, şunları kaydetti:
"Asgari ücret Türkiye’de yapılan en büyük toplu iş sözleşmesi"
"HAK-İŞ, Türkiye’de çok köklü bir konfederasyon. Çok farklı iş kollarında toplu sözleşmeleri olan ve kendinde örgütlü emekçilerin haklarını savunan bir işçi sendikaları konfederasyonu.
Aslında asgari ücret normal şartlarda sendikaların konusu değil. Çünkü sendika varsa asgari ücret olmaz. Onun üstünde sözleşmeler bağıtlanır. Ama Türkiye’de, hem TÜRK-İŞ’e Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda en çok üyeye sahip konfederasyon olması sebebiyle verilen beş üyelik hakkı, sendikaları bu platforma çekiyor hem de maalesef Türkiye’de asgari ücret, olmuş temel ücret.
Asgari ücret Türkiye’de yapılan en büyük toplu iş sözleşmesi. Bu noktada örgütsüz toplumun gözü, kulağı, umudu örgütlü sendikaların ne diyeceği, hangi tutumu alacağına bakıyor.
"Asgari ücret herkesi yutan bir canavara dönüşmüş durumda"
Ben asgari ücret tartışmaları sırasında HAK-İŞ’in ortaya koyduğu tutuma, yaklaşıma, açıklamalara teşekkür ediyorum. Bu asgari ücret tartışmaları hem tüm konfederasyonlar açısından hem toplumsal muhalefet açısından beklentinin doğru yönetildiği, meselenin doğru anlatılmaya çalışıldığı bir zeminde ve ortak müştereklerde bulunma günleri içinde olduğumuz bir zeminde tartışıldı. Ama çok daha iyi bir asgari ücret beklenirken dün alelacele 22 bin liranın biraz üzerinde bir asgari ücret, umutları kırdı. Asgari ücret herkesi kendi içine alan bir canavara dönüşmüş durumda. Asgari ücrete yapılan zam oranı, asgari ücretin biraz üzerinde ve üzerinde maaş alanlar açısından da son derece belirleyici oluyor. O yüzden dün ilan edilen rakamın bugün bu kadar büyük bir infial oluşturması boşuna değil.
"Herkes, ‘Bu hükümet bizleri gözden çıkardı’ diyor"
100 milletvekilimizi Meclis’e yollamak yerine, Madem ‘Bizim beklentimiz 30, bunun altında yokuz’ dedik, bugün ‘Meclis’te yokuz’ dedik. Kısa toplantımızdan sonra, Ankara ve ilçelerine 100 milletvekilimiz dağıldılar ve bu asgari ücret konusundaki vatandaşın nabzını tuttular.
Ben de bir pazarda bulundum. Ve gittiğim yerde; pazarcı da asgari ücrete isyan ediyor asgari ücretli de isyan ediyor, en düşük emekli maaşını alan da isyan ediyor memur emeklisi 35 yıllık kişi de isyan ediyor. Çünkü biliyorlar ki bu asgari ücrete verilen zam, aslında hükümetin bugünden itibaren memur emeklisi, işçi emeklisi her maaşın belirlenme noktasındaki temel yaklaşımını gösterecek.
Devletin belirlediği enflasyon oranı yüzde 48. Bir kere yüzde 48 verdiğinde geçen sene 1 Ocak’a dönüyorsun, yıpranmaya devam ediyor. Asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 78. Onu vermediğinde asgari ücretin alım gücü düşmüş oluyor. Ama 22 bin lira olunca artık herkes, ‘Bu hükümet bizleri gözden çıkardı’ diyor. Bu konu son derece sıkıntılı bir konu.
"Bırakın zam yapmayı, 2 bin lira daha eksiltiyorlar"
17 bin liralık asgari ücret, bugün verildiği güne göre 10 bin liranın altında satın alma gücüne sahip. Bunu herkes hesaplayabiliyor. Ocak ayından bir fiş bulup ‘Şimdi bu alışveriş ne kadara bitiyor’ diyen vatandaş da hesaplıyor, sendikalar zaten bu konuda çok iyi hesaplar yaptılar. 17 bin lira o günün parasıyla 9 bin küsur liralık alım gücüne sahip bugün asgari ücretli açısından bakıldığında. 5 bin lira zam yapmak, geçen sene belirlenen asgari ücretten o günün parasıyla 2 bin lira daha eksiltmek. Yani bırakın zam yapmayı, 2 bin lira daha eksiltiyorlar.
"Bu yılı 2024’ünde fevkinde bir mücadele ve seçim yılı olarak değerlendiriyoruz"
Zam beklerken daha geriye düşen bir süreç var. Cumartesi günü bir sivil inisiyatif, 66 sivil toplum örgütü; asgari ücreti, düşük emekli maaşlarını, geçim sıkıntısını, enflasyonu protesto eden bir çağrıları vardı. Ben o mitinge katılmayı düşünüyordum. Şimdi, bütün emekçileri ve CHP’lileri, Ankara Tandoğan’daki mitinge davet ediyorum. Orada etkin bir katılım göstereceğiz. Sivil topluma güç vereceğiz. Bu sesin yükselmesine ve emekçilerin sesinin yükselmesine güç vereceğiz. 2025 yılı, mademki bu asgari ücretle geçim olmaz, o zaman seçim olması lazım. Geçen yıl, Manisa hariç 46 vilayetimizde 199 kez ziyarette bulunmuş, 119 kez miting yapmış ve 150’nin üzerinde kez kalabalıklara konuşmuş birisi olarak bu yılı 2024’ünde fevkinde bir mücadele ve seçim yılı olarak değerlendiriyoruz. Var gücümüzle bu sıkıntıları dile getirmek üzere sahalarda olacağız.
"Bizim mücadelemiz ekmek mücadelesi"
Bundan sonraki süreçte de doğrularda birleşeceğiz. Sonuçta biraz önce yukarı çıkarken merdivende muhteşem bir fotoğraf var. İki pencereden pencereye, sanıyorum Filistin’de çekilmiş bir fotoğraf. İki kadın bir ekmeği paylaşıyorlar. Bizim mücadelemiz ekmek mücadelesi. Biz bu işin siyaset tarafındayız. Sayın Başkan sendika tarafında. Annelerin gözyaşıyla, işçilerin alın terinin rengi olmaz. Bunun değerini çok iyi bilmek lazım. Bunun için de hep birlikte doğrularda birleşmeye devam edeceğiz."
Arslan: “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı sorunlu”
Arslan, "Bu Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısından sağlıklı bir asgari ücretin çıkması söz konusu değil. Biz başlangıç itibarıyla bu komisyonun acilen ortadan kalkması ve yeni bir uzlaşmaya dayalı, katılımcı, çoğulcu, kapsayıcı bir Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu oluşturamazsak TÜRK-İŞ Başkanı bugün ifade ettiler, ‘Artık biz Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmayacağız.’ Biz aslında yıllardır Sayın Başkan’a şunu söyledik: Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda kimin olup olmaması değil, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı sorunlu. Bu yapıda işverenle hükümet iş tuttuğu zaman sorun sizin aleyhinize dönüyor"
“Toplu sözleşmenin olduğu yerde asgari ücret yok”
Arslan, şu şekilde kullandı: "Biz, Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesini yapıyoruz. Bu anlayış devam ederse üç sene sonra aslında çalışanların yüzde 70’i asgari ücretli çalışmak durumunda kalacak. Çözüm şu: Biz üç tane konfederasyon, bağımsız sendikalar dahil 16 milyonun sadece yüzde 15’ini temsil ediyoruz.
Yüzde 85’i sendikasız ve bunlar ücretleri yüksek olsa bile çoğunun asgari ücretten gösteriliyor. Dolayısıyla çözümümüz hızla ve örgütlenmenin önündeki engellerin bir an evvel kaldırılarak en önemlisi iş güvencesinin buraya getirilerek işçilerin örgütlü şekilde, özgür şekilde sendikalaşmasının önünü açmamız gerekiyor. Çünkü toplu sözleşmenin olduğu yerde asgari ücret yok. Toplu sözleşmenin olduğu yerde gelir dağılımı adaletsizliğine yönelik bir çözüm ortaya koyuyorsunuz"
"Bütünüyle Türkiye’nin yeniden bir sosyal restorasyona ihtiyacı var"
Arslan şu ifadeleri kullandı:
"HAK-İŞ olarak biz, asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak gerçekten bizi de çok şaşırttı ve son derece üzdü. En azından TÜİK’in rakamlarını dikkate alsanız bile, aralık ayını da dahil edersek yüzde 45 civarında bir enflasyon söz konusu. Ve bunun üzerinde bir refah payıyla hiç değilse asgari şartlarda bir belirleme söz konusu olacakken maalesef enflasyonun altında bir rakamın belirlenmiş olması biz gerçekten üzdü.
Türkiye'de geçinmenin şartlarını çok iyi biliyoruz. Örgütlenemezsek, asgari ücretli çalışanları, örgütlülüğün içerisinde dahil edemezsek bu tartışmalar devam edecektir. Ama biz yine de bütün bu olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin bütün bu olup bitenlerin karşısında, Türkiye’nin imkanlarının, kaynaklarının aslında daha fazla asgari ücreti verebilecek durumda olduğunu düşünüyoruz. 200'den fazla dünyaya ihracat yapan işverenimiz var.
Dünyaya her tarafa mal satacak kalitede mal üreten işçilerimiz var. O zaman Türkiye bence bunu hak etmiyor. Daha fazlasını hak ediyoruz. Bütünüyle Türkiye’nin yeniden bir sosyal restorasyona ihtiyacı var. Çalışma hayatının buna son derece ihtiyacı var" (ANKA)