Piyanist Fazıl Say ve eşi piyanist Ece Dağıstan, Nobel Edebiyat Ödülü’nü Türkiye’den kazanan (2006) tek isim olan Orhan Pamuk ve Aslı Akyavaş'ı evinde ziyaret etti. Fazıl Say görüşmenin ardından yaptığı paylaşımda, "Unutmayalım; büyük sanatçılar ülkelerin “büyük evlatlarıdır”, gönül ile dostça sahip çıkılmalıdır yarattığı eserlere de hayattaki hatalarına da , küs kalınmamalıdır. Yıkmak kolay yaratmak zor, öyle değil mi?" düşüncesini dile getirdi.
"Notlarını, resim ve çizimlerini görünce 'Ben daha hiçbir şey yapmamışım hissiyatına kapıldım"
Buluşmadan fotoğraflarını paylaşan Fazıl Say, "Türk edebiyatının Nobel ödüllü dev yazarı, o bir dünya sanatçısı. Orhan Pamuk ve Aslı’ya bu güzel gece için çok teşekkür ediyoruz.Uzunca dertleştik, Orhan Pamuk’un başyapıtlarını yarattığı çalışma mekanları heyecan vericiydi. Bize kütüphanesini de gezdirdi ki hayatımda gördüğüm en büyük ev kütüphanelerinden biriydi, sağolsun, detaylı bir şekilde hepsini anlattı Ben kendimi çalışkan zannederdim. Orhan’ın tuttuğu her biri geniş bir ansiklopedi olabilecek not defterlerini, notlarını, hobilerini, kendi çektiği İstanbul akşamları fotoğraflarını, on binlerce kitapta tuttuğu notları, ustaca yaptığı resim ve çizimlerini görünce, “ben daha hiç bir şey yapmamışım” hissiyatına kapıldım. Türkiye’nin büyük değeridir. Teşekkürler Aslı, teşekkürler" ifadesini kullandı.
"Yıkmak kolay yaratmak zor, öyle değil mi?"
Say paylaşımına şu notu da ekledi:
"Şu bir gerçek, bu yazımın altına elbette ki isteyen istediğini yazacaktır, tabii ki yazsın;
Zaten bu akşamki konularımızdan biriydi, kırgınlıklar küslükler ebediyen midir? Yoksa biz insanlar mı küslüğü ebedi kılarız? Unutmayalım; büyük sanatçılar ülkelerin “büyük evlatlarıdır”, gönül ile dostça sahip çıkılmalıdır yarattığı eserlere de hayattaki hatalarına da , küs kalınmamalıdır. Yıkmak kolay yaratmak zor, öyle değil mi? O yüzden; benim hislerim çok iyi bu akşam. Hepinize iyi geceler."
Yazar Orhan Pamuk'un "Roman özgürlükçü ve kahraman önderlere saygı ve hayranlıkla yazılmıştır" dediği Veba Geceleri isimli kitabında Mustafa Kemal Atatürk'e ve Türk bayrağına hakaret gerekçesiyle takipsizlik kararı verilen dosya, Sulh Ceza Hakimliği'nden dönmüş ve savcılık aynı gerekçeyle yeniden soruşturma başlatmıştı. Say, Orhan Pamuk hakkında soruşturma açılmasına da tepki göstermişti.
"Tam kaldığım yere atın o imzayı, benim hikâyemi temize çeksin"
Ece Dağıstan, 13 sene önce annesini kaybettiği günde okuduğu Orhan Pamuk kitabını yazarına imzalattı. Dağıstan, "Bu gece koca bir sırt çantası dolu kitapla gittim yanına biraz da çekinerek. Hikayemi anlattım, dedim ki tam kaldığım yere atın o imzayı, benim hikayemi temize çeksin ve sizin hikayenizi bitirme gücü olsun bana." dedi.
Dağıstan şunları kaydetti:
"Ne tuhaf, her şey kendi zamanını bekliyor...ama her şey. Ben bu kitabı okurken yıllardan 2008 ,sonbahardı... 11 Ekim gecesi o zamanlar da hiç bir konserini kaçırmadığım Fazıl'ın resitalinden çıkmıştım ki ablam arayıp hemen İzmir'e gelmemin iyi olacağını söylemişti... gittim..annemin 10 senelik mücadelesinin son gününde olduğunu henüz bilmiyordum. Çantamda kitabım vardı. Annem hep uykuda gibiydi... arada açıp kitabımı okuyordum ama aklım onun sesinde onun nefesindeydi.
O gece annem gitti. Kitabım 446. sayfada kaldı. Bir daha açamadım kapağını Aradan tam 13 sene 2 ay geçmiş ve 12 Aralık gecesi olmuş. Bu gece koca bir sırt çantası dolu kitapla gittim yanına biraz da çekinerek. Hikayemi anlattım, dedim ki tam kaldığım yere atın o imzayı, benim hikayemi temize çeksin ve sizin hikayenizi bitirme gücü olsun bana. İşte böyle...aşk da , ayrılık da kavuşma da barışma da...Her şey, her hikaye kendi doğru zamanını bekler...her şeyi unut ama bunu unutma Ece"