Gündem

Numan Kurtulmuş: Bu savaşı biz kazanacağız

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş Suriye'ye düzenlenmesi planlanan operasyonla ilgili konuştu

07 Ekim 2019 19:10

AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş Suriye'ye düzenlenmesi planlanan operasyonla ilgili olarak "Nihayetinde bir savaşa giriyoruz. Buradan terör örgütlerinin temizleneceği, sınırları belli olsa da bir savaşla karşı karşıyayız ve Allah'ın izniyle inşallah bu savaşı biz kazanacağız" dedi. 

Kurtulmuş, Donald Trump'ın operasyonla ilgili attığı ilk tweete de hatırlatarak "ABD'de Trump'ın tweetiyle geldiği noktaya kolay gelinmedi" dedi. 

Donald Trump gündüz saatlerinde attığı tweette şu ifadeleri kullanmıştı:

“ABD’nin sadece 30 günlüğüne Suriye’de olması gerekiyordu, bu uzun yıllar önceydi. Orada kaldık ve hedefi olmayan bir savaşta giderek daha derine daldık. Ben Washington’a geldiğim zamanlarda IŞİD bölgede terör estiriyordu. Hızlıca IŞİD’in yüzde yüzünü yendik ve çoğu Avrupa’dan olan binlerce IŞİD savaşçısı yakaladık. Ancak Avrupa onları geri istemedi, ‘Onlar sizde kalsın ABD’ cevabı verdi. Ben de dedim ki, ‘Hayır size çok büyük bir iyilik yaptık, şimdi onları ABD’deki hapishanelerde tutmamızı ve çok büyük paralar ödememizi istiyorsunuz. Onları siz yargılamalısınız’. Onlar tekrardan ‘HAYIR’ dedi. ABD’nin NATO’da, ticarette ve her şeyde olduğu gibi yeniden eziklik yapacağını düşündüler.

Kürtler bizimle birlikte savaştı ancak onlara bunu yapmaları için aşırı büyük miktarda para ve ekipman verdik. Kürtler Türkiye ile onlarca yıldır savaşıyorlar. Ben, bu savaşı yaklaşık 3 yıl boyunca engelledim, ancak bizim için bu saçma ve sonsuz savaştan çıkmanın ve askerlerimizi eve getirmenin zamanı geldi. BİZ ÇIKARIMIZA OLAN YERDE SAVAŞACAĞIZ VE BUNU ANCAK KAZANMAK İÇİN YAPACAĞIZ. Türkiye, Avrupa, Suriye, İran, Irak, Rusya ve Kürtler şimdi ne yapacaklarını ve 'kendi mahallelerinde' ele geçirilen IŞİD savaşçılarıyla nasıl başa çıkacaklarını bulmalı. Hepsi IŞİD’den nefret ediyor ve yıllardır düşman oldular. Biz 7000 mil ötedeyiz ve eğer yakınımıza bir yere gelirlerse IŞİD’i yeniden ezeceğiz."

"ABD ile Suriye'nin kuzeyi konusunda fikir ayrılığında olduğumuzu cümle alem biliyor"

Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle:

"Uzunca bir dönem ABD ile Suriye'nin kuzeyi konusunda fikir ayrılığında olduğumuzu cümle alem biliyor. Bizim için burası herhangi bir bölgede, ülkede bizim için fantezi olan gelişme değil. Suriye'nin kuzeyindeki her gelişme bizim için hayati olarak milli güvenlik meselesidir. Suriye'nin kuzeyinden gelecek her türlü terörist saldırıya engel olacağız, orada bir terör koridoru ve terör devletine müsaade etmeyeceğiz. ABD birçok alanda müttefiğimiz olan bir ülke. Tezlerimizi siyasi ve askeri olarak anlatmaya gayret ettik. İstedik ki birlikte yapalım. Sayın Cumhurbaşkanımız  çok net bir şekilde 'artık sabrımız taşıyor, bir an evvel oradan terör örgütlerinin çıkarılması için operasyon yapılacaktır' dedi. İşin son safhasına gelinmiş oldu. ABD onbinlerce kilometre ötede Ortadoğu'da güç elde etmek için varolduğu bir ülke. Bizim ise güvenliğimizi var edecek olan bölge. Türkiye'nin sonuç alacağını ümid ediyoruz."

"Ümit ederiz ki ABD yönetiminin diğer unsurları da aynı noktaya gelirler"

"ABD'nin Ortadoğu politikası son derece karmaşık, grift. ABD dediğimiz tek bir yapı değil. Obama'nın ilk zamanlarında ortaya koyduğu perspektif vardı. Yükselen Çin tehdidine karşı ABD kuvvetini Asya'da pekiştirmek. O zaman ABD'nin içinde önemli unsurlar, dışişleri çok farklı kanaatleri ortaya koydu. Zaman zaman varlığımızı çekiyoruz demelerine rağmen asker sayısını arttırdı. Bu da ABD'nin kafa karışıklığını ortaya koyuyor. ABD'ye Irak işgali çok pahalıya maloldu. Bunun üstüne ilave olarak bölgedeki halklar nezdinde çok ciddi ABD karşıtlığı çıktı. Sayın Trump'ın attığı tweet doğrudur. Bu savaşın sonu gelmez kirli savaş demiş olması doğru tespittir. ABD ve diğerleri vakelet savaşlarının aracısı olan taşeron örgütlere neden bu kadar silah verdi? Burada Ortadoğu'daki vekalet savaşlarının kirliliğini anlamış olması önemlidir, ümit ederiz ki ABD yönetiminin diğer unsurları da aynı noktaya gelirler."

"Türkiye'nin niyeti son derece açık. Biz Suriye'de asla bir işgal niyetiyle olmayacağız. Suriye'deki hiçbir etnik grup lehine diğerinin aleyhine varlık göstermeyeceğiz. Bizim temel hedefimiz, Suriye'nin, Suriye halkının özgürce yaşayabileceği şekilde dizayn edilmesi ve terör örgütlerinin Suriye'den defedilmesidir. PYD/YPG, PKK ve başka isimlerle terör faaliyeti gösteren unsurların buradan temizlenmelidir. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalıdır. Cumhurbaşkanımızın BM Genel Kurulu'nda dünyaya ilan ettiği 30 km'lik bölümünün güvenli bölge haline getirilerek çoğu bizde olan Suriyeli mültecilerin kendi ülkelerine dönmelerine imkan sağlamaktır."

"Nihayetinde bir savaşa giriyoruz"

"Nihayetinde bir savaşa giriyoruz. Buradan terör örgütlerinin temizleneceği, sınırları belli olsa da bir savaşla karşı karşıyayız ve Allah'ın izniyle inşallah bu savaşı biz kazanacağız. Terör örgütlerinin hangi silahlarının nerede bulunduğu istihbarat birimleri tarafından tespit edilmiştir. Nihayetinde orada bir sefere çıkmıyoruz. Bir harekatın içerisine giriyoruz. Riskleri mümkünse ortadan kaldırmak ya da en aza indirmek istiyoruz, halkımız bunu böyle okumalıdır."

"ABD tercihini Türkiye'den yana yapacak"

"ABD nihayetinde Ortadoğu'da en istikrarlı demokrasisi, 82 milyon nüfusu olan müttefiği Türkiye ile mi işbirliği yapacak yoksa 5-10 bin militanı olan PYD ile mi yapacak? ABD, terör örgütü mü, Türkiye mi dediği zaman tercihini Türkiye'den yana yapacak. Masadaki müzakere gücümüz, Zeytindalı ve Fırat operasyonunda ortaya koyduğumuz performans ortadadır. Son noktada evet Türkiye'nin harekatı yapmasına göz yuman bir hava içindeler. Aynı zamanda verdikleri silahlar PKK'nın elinde. Bu da bizatihi harekatın önemli risklerinden bir tanesi olduğunu biliyoruz. DEAŞ'ı kim kurdu, kimler kurdurdu, silahları kim verdi, lojistik destekleri kim sağladı? Bu DEAŞ'lıları kim organize etti? Bu sıradan bir terör örgütünün aklı değil, şüphesiz ki büyük devletlerin aklıydı. Başından itibaren DEAŞ'tan en fazla zarar gören ve en kararlı mücadele eden Türkiye'dir."

"Kendi varlığını sürdürmek isteyen Türkiye var"

"ABD'deki diğer unsurların farklı tavırları olabilir ama Başkanın direktifinden sonra buradan geri adım atılmaz diye düşünüyorum. Türkiye-ABD ilişkileri başından itibaren doğrusal bir çizgi izlemedi. Koptu kopacak oldu ama yine devam etti. Türkiye-ABD ilişkileri hep aynı çizgide seyretti, şimdi zor bir dönemden geçiyormuş gibi algının yanlış olduğunu düşünüyorum. 1974 krizi, afyon krizini hatırlayın. Önceden Türkiye'ye herhangi bir şekilde şunu şöyle yapsanız diye tavsiye edildiğinde Türkiye tabiri caizse önünü ilikler ve yerine getirdi. Şimdi öyle değil. Cümle alem Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin karşısına dikiliyor, Türkiye faaliyetlerine devam ediyor. Aynı şekilde Suriye'nin kuzeyinde telkin ve tavsiyelere rağmen devam ediyor. S-400'lerde öyle. Bütün bunları yaparken ilgili bütün muhataplarıyla masada oturuyor. Gücünü, kuvvetini arttırarak, konumunu tahkim ederek, kendi varlığını sürdürmek isteyen Türkiye var."

"İnşallah o silahları kullanma imkanı olmadan oradaki terör örgütleri yok edilecektir"

"ABD'de Trump'ın tweetiyle geldiği noktaya kolay gelinmedi. S-400'ü hatırlayın. Bütün bunların hiçbirisinden geri adım atılmadı. Hiçbirisi birbirinden bağımsız konular değil. Türkiye bağımsızlığından taviz vermeden, kendi milli menfaatleri çizgisinde devam etti. ABD daha sert bir baraj kurarak Türkiye'nin önüne çıkmak isterdi. Şimdi 'çekiliyoruz' diyor. Ancak terör örgütlerine yaptıkları silahlar orada duruyor. İnşallah o silahları kullanma imkanı olmadan oradaki terör örgütleri yok edilecektir. Biz bu süreçte kararlılığımızı sürdürdükçe F-35'lerde geri adım atış olabilecektir. ABD kongresinde buna karşı çıkanlar olabilir. Kongrede kategorik olarak Türkiye'ye karşı çıkanlar var. Biz F-35'in ortağı olduğu tezlerimizi belirteceğiz."

"HDP terörle arasında kalın ve aşılmaz duvarları bir türlü kuramıyor"

"Siyasetin normalleşmesi lazım. Türkiye can pahasına bir varlık mücadelesi veriyor. Başladı, başlayacak bir harekattan bahsediyoruz. Türkiye'nin terörle mücadelesi var. Siyasetin normalleşmesinden kastımız şu, parlamentoda yer alan siyasi partilerin tamamının  terörle arasına aşılmaz duvarlar kurması lazımdır. Fikir yoluyla parlamentoda legal mücadele vermek başka bir şeydir. Örneğin HDP terörle arasında kalın ve aşılmaz duvarları bir türlü kuramıyor. Bunun kurulması siyasetin normalleşmesi ve HDP'nin normal zemine gelmesi bakımından kaçınılmazdır. Diğer siyasi partilerin milli meselelerinde ortak bir zeminde durması lazım. Farklı olabiliriz, herhangi bir konuda taban tabana zıt düşünebilirler ama milli meselelerde ortak noktada durabiliriz, bu Türkiye'yi güçlendirebilir ve siyaseti normalleştirebilir.  Normal olan şey terörü halkın arasından atmaktır. Bunun zemini oluşturacak olan siyasi partilerdir."

TIKLAYIN - ABD: Türkiye Suriye'nin kuzeyi için harekete geçecek, dahil olmayacağız

TIKLAYIN - Trump'tan Suriye açıklaması: Bu saçma ve sonsuz savaştan çıkmanın, askerlerimizi eve getirmenin zamanı geldi

TIKLAYIN - Trump’ın Suriye kararına partisinden karşı çıkış

TIKLAYIN - Cumhuriyetçi Senatör Graham: Türkiye Suriye’ye girerse yaptırım, NATO üyeliğinin askıya alınması çağrısı yapacağız

TIKLAYIN - Clinton'dan Trump'a: Türkiye ile Rusya'nın otoriter liderlerinin safında yer aldın

TIKLAYIN - Trump'tan Türkiye'ye ağır tehdit: Ekonomini yok ederim

TIKLAYIN - Dolar/TL 5.80'i geçti!