Gündem

Mevzuata göre, adli kolluk polisi sadece savcının emrinde

'Bilgi vermemek' gerekçesiyle 50'ye yakın polis görevden alındı, mevzuata göre ise polis, savcının talebi olmadan, kendi üstü de dahil kimseye bilgi veremez

19 Aralık 2013 20:51

Bakan çocuklarının da gözaltına alındığı yolsuzluk operasyonu sonrası hükümet kanadından yoğun şekilde 'Bizim haberimiz nasıl olmaz?' eleştirileri geldi. Hükümet Sözcüsü Bülnet Arınç, "Bu işi yapanlar diyelim ki emniyetteki şube müdürleridir. Bir üstüne haber vermesi istenir. Bir içişleri bakanının, oğlunun gözaltına alındığını basından duyması kadar acıklı bir şey olabilir mi?" şeklinde konuştu. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, operasyonu değerlendirirken, "Bakanın, valinin, emniyet müdürünün soruşturmadan haberi yok. Ben Başbakan Yardımcısı olarak bir şey bilmiyorsam burada herkesin düşünüp bir durması lazım. Devleti tanımayanlara devleti tanıtmak lazım" ifadelerini kullandı. Pek çok şube müdürü de 'amirlerinden gizli işlem yaptığı' gerekçesiyle görevinden alındı.
Fakat mevzuata göre 'adli kolluk' görevi yapan polis ve jandarmanın 'idari amirleri' olan, adli süreçle bağı bulunmayan üstlerine bilgi vermesi yasak. Mevzuat, 'adli kolluk' görevindeki polis ve jandarmanın bilgi verebileceği tek mercii olarak soruşturmayı yürüten savcıyı gösteriyor.
İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nün 2005 yılında yayımladığı genelgelere göre; “adli işlerden sorumlu polis karakolları ve polis merkezi amirleri, ilçe emniyet amirleri, il merkezlerinde ağırlıklı olarak adli görevleri ifa eden asayiş, kaçakçılık ve organize, narkotik, mali, organize, terörle mücadele, çocuk, olay yeri inceleme, yabancılar, güvenlik ve özel harekât şube müdürleri,” adli kolluk sorumlusudur. 
İçişleri Bakanlığı genelgelerinde; il emniyet müdürlerinin adli kolluk sorumlusu olmadıkları açık bir şekilde belirtilmiş, sadece adli görevlerin tam, doğru ve eksiksiz bir şekilde yapılıp yapılmadığını denetleme, gözetleme yükümlülükleri olduğu vurgulanmıştır. 
Adli Kolluk Yönetmeliği'ne göre; 
a. “Cumhuriyet savcıları adli görevlere ilişkin emir ve talimatlarını öncelikle adli kolluk sorumlularına verir. 
b. Adli kolluk, adli görevlerin haricindeki hizmetlerde, üstlerinin emrindedir. 
c. Adli kolluk görevlilerine, adli görevi bulunmayan üstleri tarafından, yürütülen soruşturma ile ilgili emir ve talimat verilemez.” 
Bir soruşturma başladığında artık adli kolluk sorumluları savcının emrindedir.
HSYK’nın (7) No’lu genelgesine göre, soruşturma evresi gizlidir ve bir suçun ortaya çıkması hâlinde adli kolluk görevlileri ve sorumluları 5271 sayılı kanuna göre suçun soruşturulmasında tek yetkili olan Cumhuriyet savcısının emri altındadır. 
Bu itibarla; 
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, adli kolluk Yönetmeliği ve İçişleri Bakanlığı genelgelerine göre, asayiş, kaçakçılık ve organize, narkotik, mali, organize, terörle mücadele, çocuk, olay yeri inceleme, yabancılar, güvenlik ve özel harekât şube müdürleri,” adli kolluk sorumlusu olup, adli olaylarda ancak Cumhuriyet savcısının emirlerini yerine getirebilir, Cumhuriyet savcısına bilgi verebilir. 
2- Soruşturmanın başlatılması ve yürütülmesi savcının tekelindedir ve adli kollukta savcının emrindedir. 
3- Adli görevi bulunmayan üstler tarafından soruşturmaya ilişkin emir ve talimat verilemez. 
4- Adli kolluk sorumluları ve görevlileri adli görevler haricinde üstlerinin emrindedir. 
5- HSYK nın 7 nolu genelgesine göre, adli kolluğun, sıralı amirlerine ve mülki makamlara, meydana gelen adli olayları bilgi ve haber verme zorunluluğu bulunmamaktadır. Aksine, bu durumun tespiti hâlinde, derhâl Cumhuriyet savcısı tarafından ilgililer hakkında soruşturma açılması gerekir.
 

İlgili Haberler