18 Şubat 2025 08:05
Güncelleme: 18 Şubat 2025 08:17
Eski AKP Milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, Kürt meselesinin çarpıtılmış tanımının inkâr ve asimilasyon politikalarının ürünü olduğunu belirterek, bu sorunun çözümü için yeni bir zihniyet ve paradigmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
Metiner, Diyarbakır’daki HÜDA PAR Genel Merkezi’nde düzenlenen “Kürt Meselesine İnsani Çözüm” çalıştayında, "Kürt meselesi" ifadesinin çarpıtılmış ve yanlı olduğunu söyledi. Konuşmasında, Kürt kimliğinin ve kültürünün tarihsel olarak inkâr edildiğini, asimilasyon politikalarının uygulanmasıyla ortaya çıkan sorunların aslında "Kürt meselesi" olarak adlandırılmasının yanlış olduğunu vurguladı. Metiner, Kürtlerin kendi taleplerinin ve demokratik beklentilerinin var olduğunu, ancak bu taleplerin "Kürt meselesi" olarak etiketlenmesinin, tarihsel inkâr ve asimilasyonun bir ürünü olduğunu belirtti.
Konuşmasında, farklı görüş ve taleplerin özgürce ifade edilmesinin, "Terörsüz Türkiye" idealine uygun olduğunu savundu. Farklı sesleri susturmayı ve talepleri bastırmayı eleştirerek, "farklı talepleri bastırmaya kalkışmak, eski Türkiye’nin sorun üreten zihninin hortlatılmasıdır" dedi. Buna ek olarak, mevcut ulus-devlet paradigmasının, hem Türk hem de Kürt kimliklerini tek tip hâle getirmeye çalıştığını ve bu sürecin, toplumsal sorunların ve mağduriyetlerin temelini oluşturduğunu aktardı.
Metiner, çözümün, eski yaklaşımların ötesinde, yeni bir zihniyet ve dil arayışında yattığını vurguladı. "Yeni bir paradigmaya ihtiyaç var" diyerek, mevcut devlet anlayışının, farklılıkları yok sayan ve homojenleştirici yanının, sorunların çözümüne engel teşkil ettiğini söyledi. Ayrıca, kendisini, söylediklerinin ileride çarpıtılmasına karşı uyardı ve "Birileri söylediklerimi çarpıtmaya çalışmasın" ifadeleriyle eleştirilere karşı önlem aldı.
Metiner, "Kürt meselesi" tanımının, Kürtlerin gerçek taleplerini ve yaşadıkları mağduriyetleri yansıtmadığını, bunun yerine modern ulus-devletin dayattığı inkâr ve asimilasyon politikalarının ürünü olduğunu belirtti. O, meseleye dair tartışmaların, zihniyetin ve kültürel farklılıkların özgürce ifade edilebildiği bir ortamda ele alınması gerektiğini savundu.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Hayatının baharında iki genç, 'Bir Ömrün Sonbaharı'nda |
© Tüm hakları saklıdır.