Eğitim

Mamak Müftülüğü'nün, LGS öncesi öğrencileri camiye çağırmasına eğitimcilerden tepki: Eğitim kurumları hiçbir dini inancı veya görüşü kayırmamalıdır; suç duyurusunda bulunacağız

Temsili görsel

31 Mayıs 2024 16:35

Mamak Müftülüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazı göndererek, ÇEDES Yıl Sonu Kültür Şenlikleri kapsamında LGS'ye girecek öğrenciler ve velilerini sınav öncesi sabah namazına çağırdı. Eğitimciler konuya tepki göstererek, ÇEDES kapsamında yapılan ve yapılacak tüm proje ve protokollerin bir an önce iptal edilmesini istediler.

Mamak Kaymakamlığı'na bağlı İlçe Müftülüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazı göndererek, ÇEDES Yıl Sonu Kültür Şenlikleri kapsamında düzenlenecek etkinlikler kapsamında LGS'ye girecek öğrenciler için Mamak Merkez Camii'nde "Ailecek Huzurda Kıyamdayız, Gençler İçin Duadayız" etkinliğine aile ve velilerin çağırılması istendi. Tüm resmi ve özel okul müdürlüklerine, şube müdürü Ahmet Fevzi Özdemir imzasıyla yollanan yazı şöyle:

''Mamak Kaymakamlığı İlçe Müftülüğü’nün ÇEDES yıl sonu kültür şenlikleri kapsamında 1 Haziran Cumartesi günü LGS’ye gidecek öğrencilere moral ve motivasyon açısından Mamak Merkez Camii’nde, sabah namazı, Kuranı Kerim Tilaveti, namaz, tesbihat ve dua ile ‘Ailecek Huzurda Kıyamdayız, Gençler İçin Duadayız’ programı gerçekleştirileceğine ilişkin ilgi yazı ekte gönderilmiş olup öğrenci ve velilerin teşvik edilmesi hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.''

TIKLAYIN - Mamak Müftülüğü, pazar günkü LGS öncesi öğrencileri camiye çağırdı

"Suç duyurusunda bulunacağız"

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, şunları söyledi:

"Ankara Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü okullara yazı göndererek ÇEDES projesi kapsamında LGS'ye girecek öğrencilere moral ve motivasyon olması için sabah namazı programına öğrenci ve velilerin katılımının teşvik edilmesini istedi. Bu durum, laik ve bilimsel eğitim ilkelerine, din ve vicdan özgürlüğüne ve eğitim-öğretime aykırıdır. Eğitim-öğretim kurumları, din ve vicdan özgürlüğüne saygı duyarak, hiçbir inancı veya inançsızlığı empoze etmemeli, tarafsız bir ortam sunmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı, tüm öğrencilerin laik ve bilimsel bir eğitim almasını ve din ve vicdan özgürlüklerinin korunmasını sağlamakla yükümlüdür. Öğrencilerin motivasyonu ve başarısı, dini ritüellere katılıma değil, nitelikli eğitime ve bilimsel temele dayalı müfredata bağlıdır. Eğitimde tarafsızlık esastır ve eğitim kurumları hiçbir dini inancı veya görüşü kayırmamalıdır. Kaymakamın ilçe milli eğitim müdürünün başka işi kalmamış mı, işini doğru yapsın."

"Laiklik karşıtı dayatmalardan vazgeçmelerini istiyoruz"

Eğitim-İş Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Mehmet Tabak, konuya tepki göstererek şöyle konuştu:

"Ne yazık ki Mamak Müftülüğü'nden ziyade burada Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu konuda asıl rol oynayan taraf. Mamak Müftülüğü'yle beraber biliyorsunuz müftülük çatısı altında birçok dernek, vakıf gerici bir kuşatma yaratmış halde. Bu kuşatmalara ne yazık ki İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri'nde veya Milli Eğitim Bakanlığı içerisindeki bürokratlarımızla paydaş oluyorlar. Yandaş bir tutum sergiliyorlar. Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ilgili yazısında okullara perşembe günü itibariyle gönderdiği yazıda öğretmenlerden velilerin ve öğrencilerin bu etkinliğe katılımı konusunda teşvik edilmesini, desteklenmesini talep etmektedir. Eğitim İş Sendikası olarak, Eğitim İş Ankara 2 Nolu Şube Yönetim Kurulu ve Eğitim İş'e gönül vermiş tüm üyelerimiz adına Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nü uyarıyoruz. Laiklik karşıtı dayatmalardan vazgeçmelerini istiyoruz. Çünkü ilgili yazıda belirtiliyor ki çocukların, öğrencilerimizin sınav motivasyonunu ve sınav kaygısının yenmesi için namazdayız, kıyamdayız, sabah namazına bir çağrı yapılıyor. Lise giriş sınavları pazar günü yapılacak. Ve biliyorsunuz ki lise giriş sınavlarında çocukların düzenlerini bozmaması gerekiyor. Çocukların kalkış saati, alıştıkları düzen ve sınavdan bir gün önce çocuklarda olumsuz yaşantı deneyimler, oluşturacak davranışlardan ve tutumlardan vazgeçmek gerekiyor. İkincisi sınav motivasyonu ve sınav kaygısı bir günde herhangi bir etkinlikle, bu etkinlik dini veya dini olmayan bir etkinlik de olabilir, herhangi bir etkinlikle aşılacak bir durum değildir. Bu bilimsel ve pedagojik yönü olan ve uzmanlar tarafından yürütülmesi gereken önemli bir konudur.

"ÇEDES protokolü kapsamında gönüllülük etiketi vardır"

Okullarımızda ilgili konular uzman rehber öğretmenler ve okul psikolojik danışmanları tarafından yürütülmektedir, yürütülmeye de devam etmektedir. Ancak Mamak ilçesinde okul psikolojik danışmanlarını, uzman rehber öğretmenleri ve eğitim camiasının tüm bileşenlerinin baş temsilcisi olan ilçe milli eğitim müdürlüğü yazdığı yazıyla kendi personellerini bu alanda yetişmiş uzman personelleri bu alandaki kontrolden çıkartmıştır. Bu çalışmaları görmezden gelmiştir. Ve bunu da sadece siyasi rant, gericiliğe paye bırakmak, yandaş çıkmak bu kuşatma içerisinde bir nefer olmak için yapmıştır. Biz Mamak İçi Milli Eğitim Müdürü Sayın Elif Özbey'in ve Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde görevli karar verici idareleri uyarıyoruz. Sizin göreviniz siyasi iktidarın projelerine, protokollerine, vakıfların, tarikatların projelerine, protokollerine uymak değildir. Bakın ÇEDES protokolü kapsamında gönüllülük etiketi vardır. Bunun bir etiket olduğunu biz Eğitim İş olarak biliyoruz. Ancak bu etiket ne yazık ki ilçelerimizdeki bürokratlar tarafından dayatma şeklinde kullanılmaktadır. Bu yazı da bunun bir örneğidir. Biz ilçe Milli Eğitim Müdürü'nden ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ndeki karar vericilerden ilgili yazıyı geri çekmelerini talep ediyoruz. Bu geri çekme davran yaparken de Mamak ilçesinde okulları idare ederken de arkalarında asılı Baş Öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün resimlerine bakmak istiyoruz. Çünkü Sayın Elif Özbey'i ve oradaki karar verecek idarecilerimizi o koltuklara oturtan Cumhuriyet değerleridir. Laiklikse Cumhuriyet değerlerinin temelini oluşturan en önemli ülkelerimizden biridir. Bu ileyle uğraşılması, bu bu ilkeye karşı düşmanca bir tavır sergilenmesi, buna yandaş olması kabul edilemez.

"Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürü'ne bir tutam şeker ve bir tutam pirinç göndereceğiz"

Çocuklarımızda olumsuz yaşantı ve deneyim oluşturacak her türlü bilim dışı çalışmadan Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün ve karar vericilerini el çekmesini talep ediyoruz. Ayrıca kendisine biz hediye göndermek istiyoruz. Motivasyon her kişiden kişiye değişir. Kişiden kişiye motivasyonu etkileyen etmenler farklıdır. Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Elif Özbey'i etkileyen faktörleri, faktörlere yakın bir hediyeyi biz bilimsel, kamusal, ulusal ve laik eğitim konusunda kendisinin içgüdüsel motivasyonunun artması için kendisine bir tutam şeker ve bir tutam pirinci bugün kargoya vereceğiz ve kendisine hediye edeceğiz, bu motivasyonunun artması için. Bu tarz çalışmalar Mamak ilçemizde veya bölgemizde, ülkemizde devam ettiği sürece Cumhuriyet bileşenlerini, eğitim emekçilerini, öğretmenlerimizi bulacaklar.

Buradan bir de öğretmenimize bir çağrı yapmak istiyorum; ilçe milli eğitim müdürlükleri veya üst otoriteler bizlere bazı dayatma yazılar yazabilir. Laiklik karşıtı, Cumhuriyet değeri karşıtı yazılar yazabilir. ÇEDES protokolü hukuksuz bir protokoldür. Eğitim İş Sendikası'nın almış olduğu ÇEDES eylemlerine katılmama kararına tüm eğitim emekçilerini davet ediyorum."

"Çocukların rehberi bilim, yol göstericileri de rehber öğretmenleridir"

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da tepkisini şöyle dile getirdi:

"Mamak İlçe Müftülüğü'nün yaptığı çağrı eğitimin dinselleştirilmesiyle ilgili yaptığımız bütün eleştirileri doğrulayan, aynı zamanda eğitimin gelidği noktada eğitimin asıl moral ve motivasyonunu verenlerin çocukların moral ve motive edenlerin rehber uzmanları, rehberlikçiler olması gerekinken burada çocukları sabah namazına çağırarak ailece huzurda ve kıyamdayız, gençler için duadayız diyerek buradan bir çıkış yolu aramak beyhudedir. Bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Burada ilçe müftülüğü ile aynı zamanda Mamak Kaymakamlığı'nın da laikliğe karşı yapılan geri kaçma hamlesidir bunlar. Ve suç işlemektedirler. Bu artık Milli Eğitim Bakanı bugüne kadar yapmaya çalıştığı eğitimi giderek muhafazakarlaştırmaya ve dinselleştirmeye çalıştığı bu noktadan dönmelidir. Eğitim içinde müftülüğün, diyanet işlerinin ÇEDES kapsamında yapılacak tüm proje ve protokollerin olmaması gerekiyor ve bir an önce bu protokollerin iptal edilmesi gerekiyor. Çocukların rehberi bilim, yol göstericileri de rehber öğretmenleridir."