CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Ayaş'tan Ankara'ya giderken trafik polisiyle tartıştığı için kelepçelenen ve bu sırada kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren eski haber kameramanı Yılmaz Koçyılmaz'ın eşi Eda Koçyılmaz ve babası Halit Koçyılmaz ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Toplantı sırasında kameramanın eşi ve babası gözyaşlarını tutamadı. Her gün ülkenin bir köşesinde polis terörüyle karşılaşıldığını öne süren Levent Gök, İç Güvenlik yasasının çıkmasıyla polis şiddetinin daha da artacağını öne sürdü.
'Kocamı neden kelepçelediniz'
Kameraman Yılmaz Koçyılmaz'ın eşi Eda Koçyılmaz gözyaşları içinde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Benim kocam kime ne yaptı? Benim kocam, koluna kelepçe takılmayı hak edecek ne yaptı? Bunu yetkililere soruyorum, bunun cevabını bana vermek zorundasınız. O kelepçe benim kocamın kollarına neden takıldı? Kocam nerde? Bir yetkili çıkıp benim kocamı bana geri versin. Kimseyi incitmezdi benim kocam, katil değildi, elinde molotof da yoktu, kaçakçı da değildi, neden kelepçelediniz?"
Baba Halit Koçyılmaz acılarının dinmesi için sorumlulardan hesap sorulmasını istedi. Baba Koçyılmaz, "Sonuna kadar bu işin peşini bırakmayacağım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar bu işi götüreceğim" dedi.
'Ortada suç yokken polis kendisini yetkili gördü'
İç Güvenlik paketi çıkmadan, bir ailenin hayatının ortada hiçbir şey yokken, suç yokken karartıldığını kaydeden CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, şöyle konuştu:
"Ortada bakan çocukları gibi malı götürüp ayakkabı kutularına yerleştiren bir çocuk, bir eş yok. Hırsızlık yapan bir çocuk yok, adam kesen birisi yok. Ortada bir suç yok. Ortada hiçbir şey yokken polis kendisini yetkili gördü. Bir suç unsuru yokken kameramanın eline kelepçe takıldı. Hangi yasa bu hakkı verdiğini sordu. Yasa bile olmasa o hakkı Başbakanın verdiğini polislere verdi. Başbakan her gün meydanlarda polisine destan yazın diyor. 43 yaşındaki kameraman hayatını kaybetti. Başbakan Koçyılmaz ailesine hesap vermeli. Bu aileyi aradınız mı? Devletin yetkililerine sesleniyorum, bu aileyi kim aradı, kim başınız sağolsun dedi, gereğini yapacağız dedi. Gereğini yapıyorlar biliyor musunuz. Nasıl polis tuttuğu tutanaklarda polisi aklayan, polisi kollayan tutanaklarda daha baştan ailenin üzüntülü olan hayatına üzüntü katmaya devam ediyor. Ne yaptı bu Koçyılmaz; Başbakan cevap ver."
'İç Güvenlik Paketiyle bir atom bombası atılacak'
"Sen otoriteyi kaybettiysen biz ne yapalım. 6-7 Ekim olaylarında 50 kişi öldü. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çıktı 'Cizre'dekiler Kandil'e nanik yapıyor' dedi. Kandil'den medet uman bir kamu otoritesi var." diyen Gök, iç güvenlik paketiyle bir atom bombasının atılacağını söyledi. "Polise verilen yetki Türkiye'de, hiçbir demokratik ülkenin kabul edilemeyecek boyuttadır. Makul şüphe ile herkes gözaltına alınıp tutuklanabilir." diyen Gök, savcının, yargıcının devre dışı bırakıldığını, gözaltı süresinin uzatıldığına dikkat çekti.
"Ey Başbakan, bu iç güvenlik paketi atom bombasıdır; senin elinde patlar." diyen Gök, toplumun her kesiminin ayakta olduğunu belirterek Başbakanın derdinin yolsuzluklarını örtmek, yasa dışı her olaylarını kamu önünden kaçırmak olduğunu vurguladı. "Faşizme geçit vermeyeceğiz. Herkesin hakkını, hukukunu koruyacağız." diyen Gök, bu yasa geçerse seçimlerin güvenliğinin dahi tehlikeye gireceğini ifade etti. Gök, bu yasayı Meclisten geçirmemeye çalışacaklarını vurguladı.