Medya

“Libya'da şehit düşen albay, sessiz sedasız toprağa verildi” haberini yapan Yeniçağ gazetesi: Yazarlarımız  Çolak ve  Ağırel’in Twitter hesapları ile mail adresleri ele geçirildi

Murat Ağırel - Batuhan Çolak

23 Şubat 2020 15:17

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Libya'da "birkaç tane asker"in şehit düştüğünü açıklamasının ardından, Albay Okan Altınay'ın Trablus Limanı'nda hayatını kaybettiği, naaşının memleketinde sessiz sedasız defnedildiği iddia edildi. Yeniçağ Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak'ın Twitter hesabından yaptığı paylaşımlara göre, Albay Okan Altınay Hafter güçlerinin Trablus Limanı'na düzenlediği saldırıda hayatını kaybetti. Altınay'ın cenazesi memleketi Aydın'a gönderildi ve 'sessiz sedasız, törensiz' bir şekilde defnedildi.

TIKLAYIN | Libya'da şehit düşen albay, sessiz sedasız toprağa mı verildi?

Yeniçağ gazetesi yetkilileri haberin doğru olduğunu belirtmesine karşın haberi kaldırdı. Yeniçağ gazetesi sosyal medya hesabından, "Yazarlarımız Batuhan Çolak ve Murat Ağırel'in Libya'daki şehitlerimizle ilgili paylaşımlarından sonra twitter hesapları ve bağlı bulundukları mail adresleri yasa dışı bir operasyonla ele geçirilmiştir. Şehitlerimizle ilgili paylaşımlar silinmiştir. Yeniçağ hesabımızın da yine aynı yöntemlerle ele geçirilme ihtimaline karşı tüm kamuoyunu bilgilendirme gerekliliği doğmuştur. Telefonlarla açılabilen hesaplara normal şartlarda girilebilmesi mümkün değildir. Ayrıca yazarlarımızın tüm özel şifreleri, dosyaları arşivlenmiştir. Bu kabul edilmesi mümkün olmayan bir hukuksuzluk sürecidir. Açık bir operasyondur. Tüm kamuoyunu bilgilendirir ve desteklerinizi bekleriz. Hesaplara hiçbir şekilde erişim sağlanamamaktadır." açıklaması yapıldı. 

Çolak, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Libya'da birkaç şehit var' açıklamasından sonra elimdeki bilgileri kamuoyu ile paylaşmak istedim. Sonrasında kanıtlarıyla birlikte şu mesajları twitter hesabımdan yayınladım. Mesajlar kısa sürede milyonlarca kişiye ulaştı ve kamuoyunun bilgilenmesi sağlandı. Aynı şekilde yazarımız Murat Ağırel de şehitlerimizin fotoğraflarını paylaşarak, törensiz bir şekilde defnedilmelerine tepki gösterdi. Ağırel'in paylaşımı da kısa sürede milyon kişiye erişti ve büyük yankı buldu." dedi.

Paylaşımlarından sonra mesajın kaldırılması için çok sayıda tehdit mesajı, rica telefonu aldığını dile getiren Çolak, "Şehit albayın istihbarat bünyesinde çalıştığı ifade ediliyor, kurumdaki teamüllere göre bazı şehitlerin törensiz ve sessiz defnedilebileceği ifade ediliyordu. Ancak olayı kamuoyuna ilk açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Kendisinin paylaşımından sonra konunun detaylarını aktarmamız bir vatandaşlık göreviydi. Çünkü, şehidimizin silah arkadaşlar 1993 yılı Kara Harp Okulu mezunları yaşananlara çok tepkiliydiler. Paylaşımlarda Libya'da şehit olan personellerimizin memleketlerinde törensiz bir şekilde defnedilmeleri eleştirmiş ve devre arkadaşlarının bu şekilde son yolculuğuna uğurlanmasından rahatsız olmuşlardı." ifadelerini kullandı. 

Çolak, "Gmail ve twitter hesaplarımın yanımda telefon olmadan başka bir bilgisayar ve IP'den açılması teknik olarak mümkün değil. Ama bir şekilde hesaplarımıza girilmiş ve ele geçirilmiştir. Hesaplara girildikten sonra bugüne kadar google servisleri ile ilgili yaptıkları tüm hareketler arşivlenmiş ve indirilmiştir.Twitter'da Libya şehitleri ile ilgili yapmış oldukları paylaşımlar silinmiştir. Aynı olay yazarımız Murat Ağırel'in de başına geldi. Turkcell ve Vodafone şebekelerinden gelen SMS'ler  telefonlarına gelmeden başka merkezlere nasıl gitmiştir? Bu bir kişinin yapabileceği sıradan bir hırsızlık olayı değildir. Türkiye'nin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kurumlarımızın, gazetecilerin sosyal medya hesaplarıyla uğraşmaları kabul edilemez. Yapılan operasyon, kamuoyunun bilgi alma hakkına yapılan büyük bir saldırıdır." düşüncesini dile getirdi. 

Çolak şunları kaydetti: 

Şehitlerimizin devre arkadaşları ve ailelerinin bile tepki gösterdikleri törensiz definler şehitlerimizin ruhlarına saygısızlık değil midir? Bunları dile getirmek onların aziz hatıralarını yaşatmak ve ailelerini rahatlatabilmek için önemli değil midir? Hangi siyaset şehitlerimizin kanı, hatırası, varlığından üstündür? Hesaplarımıza yapılan bu akıl almaz, demokrasi dışı müdahale Balyoz, Ergenekon sürecinde FETÖ'nün yaptığı yöntemleri andırmaktadır. Yaşananları izah edebilecek kelime, izah edebilecek bir cümle kurmakta zorlanıyorum.