Şarkıcı Niran Uysal’ın, Lady Gaga konserine giden hayranlarının fotoğraflarını "Cinsel tercihlerinden bize ne gir evinde yaşa! Evlatlarımıza böyle şarlatanlıklar yaparak örnek olamayacaksınız!", “Telaşımızın asıl sebebi budur. Anneler babalar bu ülkenin gençliğini zehirleyenlere DUR demek boynumuzun borcudur!” gibi tweetlerle paylaşmasına Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü yaptığı basın açıklaması ile tepki gösterdi. Yaptıkları açıklamada İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin "herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkı vardır" hükmüne atıfta bulunan kulüp üyeleri, Niran Ünsal'ın "nefret suçu" işlediğini belirtti.
"Kişilerin peruk takması, pembe elbise giymesi, eşcinsel olması, trans olması serbestçe dolaşma haklarının gasp edilmesini meşrulaştırmaz. Bunu meşru göstermeye çalışmak nefret suçudur" ifadelerini kullanan Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ Çalışmaları Kulübü'nün yaptığı basın açıklamasının tam metni şöyle:
Basına, Kamuoyuna ve Tüm İnsan Hakları Destekçilerine Duyurulur!
Halk arasında “Niran Ünsal” takma adıyla tanınan Fatma Uludan CANEVİ isimli şarkıcı sosyal medyadaki hesabından halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu işlemektedir.
Şarkıcı CANEVİ, yasal olarak yapılan konsere giden izleyicilerin basında yayınlanan fotoğraflarını kullanarak alenen suç unsuru içeren açıklamalarda bulunmaktadır. İzleyicilerin konser alanında gazeteciler tarafından çekilen fotoğraflarında kendi tasarladıkları kıyafetleri giydikleri görülmektedir.
Şarkıcı CANEVİ, üzerinde yeşil peruk ve pembe elbise gibi objeler bulunduran bir izleyicinin basından edindiği fotoğrafını sosyal medyadaki hesabından paylaşmış ve bu fotoğrafa dair “Cinsel tercihlerinden bize ne git evinde yaşa! Evlatlarımıza böyle ŞARLATANLIKLAR yaparak örnek olamayacaksınız!” demiştir.
Şarkıcı CANEVİ, peruk ve gözlük takmış başka izleyicilerin gene basından edindiği fotoğraflarını kullanarak “Telaşımızın asıl sebebi budur!!! Anneler babalar bu ülkenin gençliğini zehirleyenlere DUR demek boynumuzun borcudur!” demiştir.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler çerçevesinde temel insan hakları sözleşmelerine taraf bir devlettir.
İnsanların cinsel yönelimleri ve kimlikleri gerekçe gösterilerek bu yönelimlerini ve kimliklerini “Evinde yaşa!” demek temel insan hakkı olan seyahat özgürlüğüne aykırıdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 13. maddesi gereği herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkı vardır. Bu hak ancak gene yasalarla ve kanunla engellenebilir. Kişilerin peruk takması, pembe elbise giymesi, eşcinsel olması, trans olması serbestçe dolaşma haklarının gaspedilmesini meşrulaştırmaz. Bunu meşru göstermeye çalışmak NEFRET SUÇUDUR! LGBTİ bireyler de halkın diğer kesimi gibi cinsel yönelimlerini ve kimliklerini hem evlerinde hem de kamusal alanlarda yaşama hakkına sahiptir.
İnsanların giydiği kıyafetler veya kostümler gerekçe gösterilerek halkın başka bir kesimi “boyun borcu” gibi hukukta yeri olmayan bir biçim ile “DUR” demeye davet edilemez. Bu davet açıkça halkı kin ve nefrete tahrik etmektir.
Bireylerin kıyafetleri, kostümleri, cinsel yönelimleri, cinsiyet kimlikleri, dilleri, renkleri, ırkları vb. gerekçe gösterilerek bireyleri alenen suçlamak, aşağılamak, evlerinden dışarıdaki hayatlarını gasp etmek, “boyun borcu” gibi hukukta yeri olmayan formlarda halkı bu bireylere karşı “DUR” demeye davet etmek cinayetlerin, katliamların, ötekileştirmenin başlangıcıdır. Bu gibi nefret söylemlerinin LGBT ve Kadın cinayetlerini teşvik ettiğini gözlemliyoruz ve kamuoyu önünde bulunun CANEVİ gibi şahısların bu gibi nefret söylemlerine karşı hukukun işlemesinin ve halkın dayanışmasının gerekliliğini vurguluyoruz. Şahıs yargılanmalıdır.
Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde araştıran ve bilgi üreten Boğaziçi Üniversitesi Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans ve İnterseks Çalışmaları Kulübü olarak bir temel insan hakları mevzusu olan LGBTİ konusunda kamuoyunu aydınlatmayı sorumluluğumuz olarak görmekteyiz.
